Fethullah Gülen Hocaefendi'nin özel misafirleri

Fethullah Gülen Hocaefendi'nin özel misafirleri
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 'Değer Yetimliği, Üslup Hatası ve Dil Yarası' başlıklı sohbeti ve ders sırasında kaydedilen kareler yayınlandı.

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin en son sohbeti Herkul.org internet sitesinde paylaşıldı. Sitede ayrıca, Hocaefendi'nin 6 tane yeni çekilen fotoğrafı da yer aldı. 


Bu karelerde Muhterem Hocaefendi'ye, ezberledikleri sureleri okumak isteyen iki çocuğun ve dua almak için gelen bir bebeğin olduğu belirtildi

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi ders arasında, ezberlediği sûreyi kendisine okumak isteyen küçük misafirimiz Selim Çalış kardeşimizi dinledi:





Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi ders arasında, ezberlediği sûreyi kendisine okumak isteyen küçük misafirimiz Halime Okur kardeşimizi dinledi.





Mustafa Fehmi Okur kardeşimiz de muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin duasını almaya gelmişti; muradına erdi:





Kıymetli arkadaşlar,

Daha iki üç saat önceki sohbetinde muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi şu hususları anlattı:

*Hayatın her devresi kendi hususiyetlerine göre çok iyi değerlendirilmelidir. Ne var ki, bugün yuva, sokak, mektep ve mabedin bu konuda fertlere gereken rehberliği yapabildiği söylenemez.

*Günümüzde insanları çok kınamamak, gurbetlerine ve yalnızlıklarına bakıp onlara acımak lazım. Değer anneden, değer babadan mahrum edildikleri için yetimliklerine bakıp acımak lazım. Biz topyekün değerler mahrumu, değerler yetimi bir toplum haline getirilmişiz.. şefkat etmek lazım.

*Bugün diller mızrak gibi kullanılıyor. Öyle ki, her yanda söz düelloları, sanki herkes herkesle kavgalı.

*Dil yarası kılıç yarasından daha acıdır. Nitekim, bir Arap atasözünde “Cerâhâtü's-sinan lehe't-tiyam / Lâ yeltâmü mâ ceraha'l-lisan” yani “Kılıç yarası geçer ama dil yarası geçmez!” denilmiştir.

*Gönüllere girmenin sırlı anahtarı tatlı söz ve mülayim tavırdır.

*Cenâb-ı Hak, Hazreti Musa ve Hazreti Harun'a hitaben, “Ona tatlı, yumuşak bir tarzda hitab edin. Olur ki aklını başına alıp düşünür, öğüt dinler yahut hiç değilse biraz çekinir.” (Tâ Hâ, 20/44) buyurarak her şeyden önce peygamberâne bir üslubu nazara vermiş; muhatap, Firavun gibi kalb ve kafası imana kapalı bir insan bile olsa, yine de hak ve hakikati “kavl-i leyyin” ile anlatmak gerektiğine işaret etmiştir.

*Gâfir de denilen Mü’min Sûresi’nde Hazreti Mûsâ’nın tebliğine iman edip imanını uzun süre gizlemiş olan üst düzey devlet yetkilisi (bazı rivayetlerde genelkurmay başkanı) olan mümin anlatılmaktadır. Bu zat, “Sizler Mûsâ’nın dürüst olduğunu tesbit etmekle beraber yalancılıkla itham ediyorsunuz. Bu iki zıt vasıf bir arada bulunamaz. Şu halde insanlara bile yalan söylemeyen bir kimse, Allah’ın elçisi olmadığı halde hiç Allah adına yalan uydurur mu? ‘O, beni size elçi olarak gönderip şöyle şöyle dedi’ diyerek en müthiş, en tehlikeli yalanı söyler mi?” diyerek Hazreti Mûsâ’yı savunmuştu. Demek ki Hazreti Mûsâ o güzel üslubuyla Firavun’un en yakınındaki insanlara bile tesir etmişti.

*Bir yerde meseleleri müzakere edecekseniz, aklınızın salim olduğu bir anda not tutmalısınız ve o meclise hazırlıklı gitmelisiniz ki orada irticalinin esnekliğine maruz kalmayasınız ve hislerinizin güdümüne takılmayasınız.

*Bari Müslümanlar arasında böyle olmasaydı ama maalesef her şey kıran kırana gidiyor.

18:17 dakikalık bu sohbeti sabahki derste çektiğimiz fotoğraflarla beraber arz ediyoruz.

Dualarınıza vesile olması istirhamıyla…

---------------------------------------------------------------------------

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin marifetullah, muhabbetullah ve iman aşkıyla yoğrulan sohbetlerinden en dikkat çekici kesitler ve güncel değerlendirmeler, Herkül Nağme programıyla ekrana geliyor. 

İslam’a, imana, hayata ve çağımıza dair önemli tespitlerin ve işaretlerin yer aldığı Herkül Nağme ile her gün  yeni bir ufuk sunuluyor. 

Herkül Nağme, her gün 10:45 ve 16:15’de Mehtap TV’de...


23 Nisan 2013 16:45
DİĞER HABERLER