Birleşik Krallık, Kanada ve Avustralya, Pazar günü yaptıkları açıklamalarla Filistin’i resmen tanıdıklarını duyurdu. Karar, Gazze’deki insani krizin hafifletilmesi için İsrail’e baskıyı artırırken, üç Batılı müttefiki ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle karşı karşıya getirdi.
BM Genel Kurulu’nun New York’taki yıllık toplantısı öncesinde gelen açıklamalar, Fransa ve Portekiz’in de benzer yönde oy kullanmasıyla genişleyecek. Bu gelişme, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun diplomatik yalnızlığını derinleştiriyor. Ancak kararlar, İsrail’in Hamas’a yönelik süregelen askeri operasyonunu şimdilik durdurmuş değil.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Trump’ın geçen haftaki Londra ziyaretini bekledikten sonra kararını açıkladı. Trump, basın toplantısında “Bu konuda Başbakan ile anlaşmazlığa düştük” derken, “Aslında çok az konuda ayrılıyoruz” ifadelerini kullandı.
Starmer, Temmuz ayında yaptığı ilk açıklamada, tanıma kararının İsrail’in Gazze’deki insani krizi hafifletmesi, Hamas ile ateşkese vararak rehineleri serbest bırakması ve uzun vadeli barış için adım atmasına bağlı olduğunu belirtmişti.
Ancak bu süreçte İsrail, Katar’daki Hamas liderlerini hedef aldı ve Gazze’de askeri operasyonlarını daha da genişletti.
STARMER'İN İKİLEMİ
Eski bir insan hakları avukatı olan Starmer için bu karar hem ahlaki hem de siyasi bir denge arayışı oldu. ABD ile ticaret ve Ukrayna savaşı gibi konularda uyumu korumak isteyen Starmer, Gazze konusunda artan iç baskılarla karşılaştı.
İşçi Partisi içinden ve kamuoyundan, Filistin için daha güçlü adımlar atılması yönünde çağrılar yükseldi.
Starmer, kararını açıklarken Hamas’ı sert ifadelerle kınadı ve İsrail’de yaşayan akrabaları nedeniyle saldırıların psikolojik etkisini bizzat bildiğini vurguladı.
Uzmanlara göre, tanıma kararı tek başına sahadaki durumu değiştirmeyecek. Londra merkezli ABD/Ortadoğu Projesi’nin başkanı Daniel Levy, “Eğer İsrail’in saldırıları bu kadar ağır ve suç niteliğinde olmaya devam ederse, bu karar tansiyonu düşürmeye yetmeyecek” değerlendirmesinde bulundu.
Britanya, İsrail’i resmen soykırımla suçlamaktan kaçınırken, bazı silah satışlarını askıya aldı ancak İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarında kullandığı F-35 savaş uçakları için parça tedarikine devam ediyor. Ayrıca Netanyahu hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich’e yaptırım uygulandı.
NETANYAHU VE BAKANLARDAN TEPKİ
Netanyahu, tanıma kararına öfkeyle karşılık verdi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, kararın “Hamas’ın korkunç terörünü ödüllendirdiğini, kurbanlarını ise cezalandırdığını” söyledi.
Netanyahu, “Bugün İsrail’in sınırında kurulacak cihatçı bir devlet, yarın Britanya’yı tehdit edecek” ifadelerini kullandı.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Britanya, Kanada ve Avustralya’nın Filistin’i tanıma kararına tepki göstererek, “derhal karşı önlemler” çağrısında bulundu.
Ben-Gvir, yapılan tanıma girişimini “katillere ödül vermek” şeklinde nitelendirerek, karşılık olarak Yehuda ve Samarya (Batı Şeria) bölgelerinde egemenlik uygulanmasını ve “Filistin terör otoritesinin” tamamen ezilmesini istedi.
Ben-Gvir, bu yönde bir egemenlik uygulaması teklifini yakında yapılacak hükümet oturumuna sunma niyetinde olduğunu söyledi.