Filistinin Ankara Büyükelçisi Maruf, AAya konuştu:

Filistinin Ankara Büyükelçisi Maruf, AAya konuştu: -İsrailin özür dilemesi Türk hükümetinin çok kesin bir zaferidir -Filistin halkı her şeyden önce Başbakan Erdoğanı güçlü bir lider ve Filistinin bir kardeşi olarak görüyor. Dola
MERSİN (A.A) - Zuhal Uzundere Kocalar / Kerem Kocalar - Filistinin Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf, İsrailin Mavi Marmara saldırısıyla ilgili Türkiyeden özür dilemesini Türk hükümetinin çok kesin bir zaferi olarak nitelendirdi.
     Türk-Arap Ülkeleri İşadamları Derneğinin (TURAB) organize ettiği Arap Birliği Mersinde etkinliği için kente gelen Maruf, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, Mavi Marmara gemisinin Filistin ve Gazzeye yardım için gittiğini ve İsrail askerlerinin gemiye saldırdığını hatırlattı.
     Saldırının Türk ve Filistin halkları arasındaki ilişkiyi güçlendirdiği ifade eden Maruf, Aslına bakarsanız Filistin halkının direnişinde ve Filistin topraklarının kuruluşunda Türk halkının da bir kanı var. Filistin toprakları Türk kanının da desteğiyle oluşturulmuş bir topraktır. İsrailin Mavi Marmara saldırısı, aslında bütün camianın özgürlüğüne karşı yapılmış bir saldırı. Bu Filistin halkının daha fazla bölgede soyutlanmasına yönelik ama aslında bütün camiaya yapılmış kötü bir saldırı diye konuştu.
     Maruf, saldırıya Türk halkının ve hükümetinin ciddi ve doğru bir tepki verdiğini belirterek şunları kaydetti:
     Bu reaksiyonun İsrailde karşılığını bulması, onların kendine gelmesi ve Türkiyenin bu konudaki gücünün ne olduğunu anlamasına vesile oldu. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğanın bu konuda almış olduğu ani ve doğru kararla, diplomatik ilişkiler kesildi ve oradaki diplomatlar geri çekildi. Türkiyenin verdiği 3 önemli şart aslında Erdoğanın İsrail hükümetine Arap Birliği adına da verdiği bir mesajdı. Özür dilenmesi, tazminatların sağlanması ve Gazzedeki ablukanın kaldırılması şartlarının oluşturulmasında Türkiye son derece ciddi bir otoriteyle durdu. Bunlar sağlanana kadar da kendi durumunu net olarak belirledi. Netanyahu karşısındaki insanlar özür dilenmemesini istiyordu. Ancak yeni hükümet kurulduğunda koz Netanyahuya geçti ve derhal Türk hükümetini arayarak bu konudaki özürlerini iletti. İsrailin özür dilemesi Türk hükümetinin çok kesin bir zaferidir.
    
     -Başbakan Erdoğanın Filistine ziyareti-
    
     Başbakan Erdoğanın Filistine yapacağı ziyaretle ilgili haberlere de değinen Maruf, Başbakan Erdoğan Filistini ziyaret edecek. Batı Şeria ve Gazzeye gidecek. Bütün Filistin halkı, Erdoğana hoşgeldin demek için bekliyor. Filistin halkı her şeyden önce Başbakan Erdoğanı güçlü bir lider ve Filistinin bir kardeşi olarak görüyor. Dolayısıyla onu kabul etmek için bekliyorlar. Bir açıklama yaparak Filistin olarak Erdoğanı resmi olarak davet ettiğimizi de deklare ettik. Halktan hiç kimse Erdoğanın gelişine hayır diyemez dedi.
    
     -Filistinin özgürleşmesi-
    
     İsrailin Gazzedeki ablukayı kaldıracağını açıklamasıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Maruf, Batı Şeria, Kudüs ve Gazzenin fiilen olmasa da işgal altında olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
     Askerlerin fiili işgalini demiyorum. Bu abluka tüm Filistinden kalktığı zaman bu konudaki işgalin ortadan kalktığını söyleyebilirim. Aslında Gazzenin işgali diye söylemek doğru değil. Esasında tüm Filistinin çember altında olduğunu görmeliyiz. Ne gökyüzünden ne denizden ne de çevreden bir ulaşım yok. Bu konudaki işgaller kalktığı zaman, biz ne zaman kendi sınırlarımızı kontrol edebilirsek o zaman işte özgürüz diyebiliriz. Bu olana kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz.
     Filistin konusunda ABDnin önemli rol oynadığını ifade eden Nebil Maruf, sözlerini şöyle tamamladı:
     Aslına bakarsanız şu an oluşmuş ortamda biz işgal altındayız ama mesele Filistin halkının zayıflığı ya da İsrail ordusunun güçlülüğü değil. Önemli olan konu ABD. ABD bütün bölgeyi kontrol ediyor ama her şeyden önemlisi yüzde 100 İsraili koruyor ve destekliyor. Dolayısıyla aslında buradaki sorun ABD ile Filistin arasındadır, mesele İsrail değil. Bir adım hareket etsek, bir adım atsak anında veto yiyoruz, karşı reaksiyon oluyor. Onun için kısa zamanda bana ne olacağını sormayın. Bu süper güçlerin meselesi. Bu uluslararası topluluğun bu konu üzerindeki mutabakatıyla alakalı.
    
     Yayıncı: Tevfik Işık
30 Mart 2013 11:30
DİĞER HABERLER