Financial Times’ta yayınlanan analizde Erdoğan’ın Ukrayna desteğinin ülkeyi zor bir sürece sokabileceği ifade ediliyor.
Rusya-Ukrayna krizi ABD'nin ve AB'nin de desteğiyle büyürken, Batı basını konuya ilişkin çeşitli haber ve analizlere yer vermeye devam ediyor.
Financial Times’tan Laura Pitel’in analizinde, "Erdoğan’ın Kiev’i desteklemesi ve insansız hava aracı (İHA) sağlaması Moskova’yı kızdırdı" yorumunda bulundu. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov’un, Rusya ile Ankara'nın “gerçekten iyi bağları” olduğunu, lakin Türk İHA’larının cepheyi “istikrarsızlaştırdığı” yorumunu alıntılayan Laura Pitel, Moskova’nın bu yanıtının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna desteği, Vladimir Putin ile ilişkisi ve Rusya’nın Türkiye üzerindeki etkisiyle değerlendirildiğinde durumun karmaşıklaştığını dile getirdi.
Analizde "Batı tarafında yıllar içerisinde Moskova’ya yönelmek ve NATO’yu terk etmekle suçlanan Erdoğan, Rusya’yı Ukrayna’ya girmesi konusunda uyarmakla beraber Ukrayna’ya da İHA’lar da dahil olmak üzere silah sağlayarak, zorlu bir dengeleme sürecine girdiği" belirtildi. Analistlerin yorumlarında, Türkiye’nin Rusya ile girift ekonomik bağımlığı, doğalgaz, turizm, ticaret ve Suriye konularını Erdoğan’a karşı siyasi koz olarak kullanma riski göz önüne alındığında, Ankara’nın NATO’yu memnun ettiği, ancak bu konumun da Türkiye için riskler barındırdığını eklediler.
Erdoğan’ın bugün yapacağı Ukrayna ziyaretinin sebebi Ukrayna ile ilişkilerin otuzuncu yıl dönümünü kutlama olarak açıklanırken, Erdoğan geçen hafta Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmalara arabuluculuk teklifinde bulunmuştu. Birçok analizde bu teklifinin gerçekleşmesinin muhtemel gözükmediği de ifade edilmişti. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar Türkiye’nin Ukrayna desteğini önemsediklerini belirtmişti.
Laura Pitel analizinde, 2016’daki darbe girişimi sonrasında Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri satın alma kararının Türkiye’nin NATO’dan uzaklaşması ve ABD’nin Türkiye’yi F-35 savaş uçağı projesinden çıkarması ile sonuçlandığını söylerken, Erdoğan ve Putin’in de aralarında sıcak ilişkiler geliştirip, özellikle dış politikada uyumlu hamleler yaptığını öne sürdü.
Türkiye’nin Ukrayna ile olan savunma sanayisi ticaret ilişkilerine de odaklanan haberde, 2020’de 20 milyon dolar seviyesinde olan silah ticaretinin, 2019’a benzer şekilde 2021’de 120 milyon doları bulduğu belirtiliyor. Ayrıca Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın savunma sanayi şirketi Baykar’ın da önümüzdeki aylar içerisinde Ukrayna’da yerel üretim için fabrika üzerinde çalışacağı belirtiliyor.
Laura Pitel yazısını, “Ancak, Ankara için gerçek meydan okuma, 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile savaş gemilerinin Karadeniz’e geçişini denetleyen Türkiye’nin, NATO’nun daha fazla askeri destek sağlaması çağrısında bulunması durumunda ne yapacağı olacaktır.” diyerek sonlandırdı.