Afro-Amerikalı George Floyd’un gözaltına alınırken polis tarafından öldürülmesi Paris’ten Sydney’e dünyanın dört bir yanında protesto edildi.
Avrupa Birliği üst düzey yetkililerinden Josep Borrell, George Floyd’un ölümüyle ilgili olarak, “Şoke olduk ve dehşete düştük.” ifadelerini kullandı.
Avustralya’nın en büyük kenti Sydney’de toplanan yaklaşık 3 bin kişi, ABD’li George Floyd’un öldürülmesini protesto ederek ırklar arası ilişkilerde temel değişiklikler yapılmasını talep etti. Göstericiler, Sydney sokaklarında ‘’Nefes alamıyorum’’ ve ‘’Siyahların hayatı değerlidir’' sloganları atarak, polis eşliğinde iki saat süren barışçı bir yürüyüş gerçekleştirdi.
432 AVUSTRALYA YERLİSİ GÖZALTINDA ÖLDÜ!
Avustralya’daki gösterilerde protestocuların ülkedeki yerli nüfusun maruz kaldığı ayrımcılık ve polis şiddetine de dikkat çektiği gözlemlendi. Guardian gazetesine göre Avustralya’da 1991 yılından bu yana 432 Avustralya yerlisi, gözaltındayken hayatını kaybetti.
Fransa’nın başkenti Paris’te ve ülkenin diğer büyük kentlerinde Salı akşamı için gösteri çağrısı yapılırken, Hollanda’nın Lahey kentinde de protesto hazırlıkları olduğu aktarıldı.
Polis tarafından tutuklanmasının ardından ölen 24 yaşındaki Fransız genç Adama Traore’nin ailesi de Paris’te polis şiddetine karşı protesto çağrısı yaptı. Traore’nin ailesi, genç adamın polis müdahalesi sonucu hayatını kaybettiğini savunurken yetkililer, Traore’nin daha önceden var olan sağlık sorunları nedeniyle öldüğünü iddia ediyor.
PARİS'TE GÖSTERİ YASAK
Süregelen Corona virüsü salgını nedeniyle önlemler devam ederken, Paris emniyet biriminin protestoyu yasakladığı belirtiliyor.
Amsterdam ve Barcelona da pazartesi günü protestoların düzenlendiği şehirler arasındaydı.
“Floyd’un öldürülmesi güç istismarının sonucu”
Dünya çapında çeşitli ülke yetkililerinden de Floyd’un ölümüyle ilgili tepki mesajları geldi.
Avrupa Birliği’nin (AB) dış ilişkilerden sorumlu üst düzey yetkilisi Josep Borrell, Brüksel’de gazetecilere yaptığı açıklamada, Floyd’un öldürülmesinin “gücün istismarı” olduğunu söyleyerek, “ABD’liler gibi bizler de George Floyd’un ölümünden ötürü şoke olduk ve dehşete düştük” dedi. Avrupalılar olarak barışçı protesto hakkını desteklediklerinin altını çizen Borrell, “Şiddetin ve ırkçılığın her türlüsünü kınıyoruz elbette ve gerginliklerin giderilmesi için çağrıda bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
PROTESTOLAR ANLAŞILIR VE MEŞRU
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da Amerika genelinde patlak veren protestoların “anlaşılır ve meşru” olduğunu belirterek, barışçı gösterilerin şiddet eylemlerine dönüşmemesini umduklarını söyledi. Maas ayrıca, “Bu protestoların ABD’de bir etkisi olmasını umduğumuzu da üstüne basarak belirtmek isterim.” şeklinde konuştu.
Kenyan opposition leader and former Prime Pinister Raila Odinga offered a prayer for the U.S., “that there be justice and freedom for all human beings who call America their country.”
Avrupa ülkelerinin yanı sıra Floyd’un ölümüne Afrika’dan da tepki geldi. Gana lideri Nana Akufo-Addo, “21’inci yüzyılda, demokrasinin büyük kalesi ABD’nin hala sistematik ırkçılık sorunuyla boğuşmaya devam etmesi doğru olamaz.” ifadelerini kullandı.
DURUM ÇOK DAHA KÖTÜ
Kenya’nın eski Başbakanı, muhalefet lideri Raila Odinga da Amerika için dua çağrısı yaparak, “Amerika’yı vatan olarak benimseyen tüm insanlar için adalet ve özgürlük diliyoruz.’’ dedi.
Güney Afrika’da finanstan sorumlu bakan Tito Mboweni de, siyahların sistematik bir şekilde öldürülmesine karşı geçmişte ülkedeki ABD Büyükelçiliği önünde düzenlenen küçük çaplı protestoları hatırlattı.
Mboweni, eski ABD büyükelçisi Patrick Gaspard’ın o dönemde kendisini büyükelçiliğine davet ederek, “Bu gördüğün hiçbirşey, durum çok daha kötü.” ifadelerini kullandığını söyledi.