Federasyon, FIFA’yla yaptığı yazışmalarda, 2015 ve 2016 yıllarında kulüplerin yurt içi ve uluslararası transfer komisyonları karşılığında lisanssız yabancı ve Türk aracıların yanı sıra offshore şirketlere de 4 milyon avronun üzerinde para ödediğini kabul ediyor.
Der Spiegel tarafından The Black Sea ve European Investigative Collaborations (EIC) konsorsiyumu ile paylaşılan Football Leaks belgeleri, TFF’nin raporlama standartlarını tutturamaması üzerine FIFA’nın 2016’da bir soruşturma başlattığını gösteriyor.
TFF The Black Sea’nin sorularına yanıt vermezken FIFA, menajer kayıtlarını zamanında kamuya açık hâle getirmediği için TFF’ye bir uyarı verildiğini açıkladı. Lisanssız çalışan menajerler sorunu da soruşturma kapsamında olmasına rağmen FIFA’nın bu sorunu çözmek gibi bir çabası olmadığı anlaşılıyor; The Black Sea’ye yaptıkları açıklamada “aracıların yaptıkları ihlallere yaptırım uygulama sorumluluğunun üye federasyonların yetkisinde” olduğunu belirttiler.
Türkiye’nin de bu ihlalleri ciddiye almış olduğunu söylemek mümkün görünmüyor. TFF’nin yeni tarihli yayınlarını gözden geçirdiğimizde, federasyonun resmi menajer listesinde adı geçmeyen kişiler tarafından gerçekleştirilmiş çok sayıda şüpheli işlemle karşılaşıyoruz.
Menajerlik dünyasında sular bulanık
Menajer ücretlerine dair belgelerin kaynağı, transfer faaliyetlerini gözlemleyen ve federasyonların şeffaflık kurallarına uymasını güvence altına almak amacıyla kurulan FIFA TMS (Transfer Matching System - Transfer Eşleştirme Sistemi) Bütünlük ve Uyumluluk Departmanı’nın başındaki Kimberly Morris’in 2016 ve 2017’de sürdürdüğü soruşturmalar.
FIFA Nisan 2015’te yürürlüğe koyduğu yeni raporlama prosedürüyle, TFF gibi lisanslı tüm futbol kurumlarına, aracılık işinden -yani futbol menajerleriğinden- menfaat sağlayanlar hakkında yıllık beyanda bulunma zorunluluğu getirdi.
Takip eden Mart ayında, bu verilerin ilk defa yayınlanması için verilen süre dolmuş, fakat Türk tarafı prosedürün gereklerini yerine getirmemişti. 6 Temmuz 2016’da Kimberley Morris, TFF’nin TMS direktörü Evrim Tarlığ’a yazarak “federasyona aracı olarak kayıtlı tüm isimleri ve dahil oldukları tüm ticari işlemleri yıllık bazda ve kamuya açık olarak yayınlamak zorunda olduklarını” hatırlatıyor.
Bu hatırlatmadan birkaç hafta sonra federasyon kendi web sitesinde bir kısım bilgiyi yayınladı. Ancak anlaşılan kuralları eğip bükme yolunu seçmişlerdi, menajerlerin bireysel komisyon ücretlerine dair herhangi bir bilgi bulunmuyordu. Bunun yerine “menajerlere yapılmış olan ödemelerin toplam bedeli” listelenmişti.
Oysa TFF bu ödemelerin detaylarına kolaylıkla erişebiliyordu. Web sitesinde bu kısmi bilgilerin yayınlandığı gün olan 20 Temmuz 2016’da Federasyon Genel Sekreteri Kadir Kardaş, Morris’e cevap yazarak Türk menajerlere yapılmış toplam 1.18 milyon avro ve 2.90 milyon Türk liralık 18 adet ödemeyi tek tek listeleyen bir belge gönderiyor.
Daha da ilginci, yazışma, kulüplerin aslında bu rakamların en az üç katını ödemiş olduğunu gösteren ikinci bir belge de içeriyor; Kardaş bunların “TFF’ye kayıtlı olmayan ve Türk kulüpleri ile yapılmış ticari işlemlere dahil olan aracılara yapılmış ödemeler” olduğunu yazıyor. Menajerlere ödenen gerçek rakam toplamda 4.31 milyon avro ve 5.37 milyon Türk lirası.
FIFA, hangi kapasitede olursa olsun menajer sıfatıyla hareket eden herkesin uygun bir kurumda aracı olarak kayıtlı olmasını şart koşuyor. Buna göre Türkiye’de yurtiçi transferler gerçekleştiren her menajerin TFF’den lisans sahibi olma zorunluluğu bulunuyor. Bir Türk kulübüyle uluslararası transfer faaliyetlerine dahil olmuş yabancı menajerlerin ise FIFA “aracılık beyan formu” imzalamaları, lisanslı menajer olduklarını belgelendirmeleri ve oyuncu ile yaptıkları aracılık anlaşmasının bir kopyasını TFF’ye ibraz etmeleri gerekiyor.
Morris, federasyonun “bir aracıyı, bir ticari işleme her dahil oluşunda kayıt altına alması gerektiğini” TFF’den Tarlık’a bildiriyor.
FIFA’ya bağlı tüm kurumlar gibi Türkiye Futbol Federasyonu da tüm transfer belgelerini kontrol etmek ve bunları futbolda şeffaflığı teşvik etmek üzere tasarlanmış TMS’ye - Transfer Eşleştirme Sistemi’ne- yüklemek zorunda.
“Verdiğiniz bilgilere göre,” diye devam ediyor Morris, “Türkiye Futbol Federasyonu’na kayıtlı olmayan ancak münferit işlemlere dahil olan aracılara ödemeler yapılmış olduğu görülüyor.” Ardından da “Türkiye Futbol Federasyonu’na kayıtlı olmadığı hâlde Türk kulüpleri ile yapılan işlemlerde yer almış bütün aracılara dair bir rapor” talebinde bulunuyor. “Raporda aracının adının yanı sıra dahil olduğu her bir işlemin de belirtilmesi gerekiyor.”
Bunun üzerine Kardaş, TFF’nin “bahsi geçen kulüpler ödeme bilgilerini TFF’ye ibraz ettikleri için kayıtlı olmayan aracılarla işlem yapıldığından haberdar olduğunu” kabul ediyor ve 2015-2016 sezonunda menajerler ve kulüpler arasında gerçekleştirilmiş 30 ticari işlemi içeren bir listeyi gönderiyor. Kardaş bu menajerlerin “TFF’ye ne lisans, ne kayıt için başvurduğunu, ne de imzalı aracı beyan formu ibraz ettiklerini” yazıyor. Yani federasyonun kendi kurallarının çiğnendiğini kabul ediyor.
İngiltere’de bulunan Loughborough Üniversitesi’nde Spor Hukuku Profesörü olan Serhat Yılmaz The Black Sea’ye, evrakların usulüne uygun hazırlanmasının tüm tarafların sorumluluğunda olduğunu söyledi:
“İbraz edilen her bir transfer verisi, önce kulüp seviyesine sonra da federasyon seviyesine gider. Eğer iki tarafın da transfer bilgileri birbiriyle eşleşiyorsa ve ortada bir uyuşmazlık yoksa, federasyon bir sonraki adım olarak transfer sertifikalarını talep eder. Federasyonun sorumluluğu, ibraz edilmiş tüm bilgileri ve evrakları kontrol etmek ve doğrulamaktır.”
Kardaş’ın Morris’e ve FIFA’ya gönderdiği belge, bahsi geçen 30 tartışmalı ödemenin beş kulüp tarafından yapıldığını gösteriyor: Antalyaspor, Akhisar Belediye Gençlik ve Spor, Bursaspor, Çaykur Rizespor ve Fenerbahçe.
Verilere göre on beş ödemeyle en yüksek rakama Antalyaspor ulaşmış. Ödemelerin toplamı 2.1 milyon avro, 2015 döviz kuruna göre 7 milyon Türk lirasından fazla. Bu paranın büyük kısmı (1.06 milyon avrodan fazla, yani 3.5 milyon Türk lirası) menajer Metin Korkmaz’ın Marshall Adaları’ndaki offshore şirketi MEC Management Consultancy’ye gitmiş; Marshall Adaları’nda kurumlar vergisi ödenmiyor (şirket bu yılın başlarında kapatılmış). Korkmaz’a yapılan ödeme, oyuncular Ramon De Moraes Motta, Ömer Hasan Şişmanoğlu, Yekta Kurtuluş, Şahin Aygüneş ve Charles Fernado Basilio da Silva’nın transferlerine ait menajerlik ücretlerini içeriyor.
Antalyaspor ayrıca Korkmaz’ın iş ortağı Özkan Doğan’a, Kamerunlu forvet Samuel Eto’o transferindeki payı karşılığı 300 bin avro ödemiş. Doğan’ın şirketi Coach Sport Management’ın hangi ülkede kurulu olduğu belli değil. Ancak Doğan ve şirketinin adı, FIFA kurallarının aksine, Eto’o’nun iş sözleşmesinde geçmiyor. Yönetmeliklere göre aracı kişi veya şirketin adının futbolcu iş sözleşmelerinde mutlaka belirtilmesi gerekiyor.
Sözleşmede Eto’o’nun asıl menajeri Wilfried De Happi’den de bahsedilmiyor. De Happi’ye ait ve TFF’nin kayıtsız menajerler listesinde yer alan CPWS Global Management şirketine de 200 bin avroluk ödeme yapılmış. TFF’nin usule uygun kaydedilmediğini iddia ettiği bir 120 bin avroluk komisyon da Kamerunlu orta saha oyuncusu Jean II Makoun’un transferi için ödenmiş. De Happi, The Black Sea’nin sorularını yanıtsız bıraktı.
Antalyaspor başka sorunlu ödemeler de yapmış. TFF’ye göre kulüp, Olgun Peker’in sahibi olduğu Refleks Menajerlik Ltd. Şti.’ne 90 bin avro ödemiş. Menajerlik lisansının olmamasının yanında Peker’in organize suç örgütlerine, özellikle de hayranlıktan soyadını aldığı mafya figürü Sedat Peker’e olan yakınlığı da biliniyor. Sedat Peker diğer suç faaliyetleriyle birlikte uzun yıllardır yasadışı bahis suçlamalarıyla da karşı karşıya. FIFA ve TFF kuralları, menajerlerin “mesleki, sosyal ve ahlaki yönlerden iyi anılmaları ve kusursuz bir itibara" sahip olmaları gerektiğini belirtiyor.
Olgun Peker 2012’de, TFF menajerlik sınavının kopyalarını para karşılığı temin etmek ve başkalarıyla paylaşmak iddiası ve nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla tutuklanmıştı. 2014’te Yargıtay, Peker’in dört yıllık hapis cezasını onamış ancak ertesi sene tüm şike davalarının yeniden görülmesiyle Peker ve beraberindeki birçok kişi beraat etmişti. Dava dosyasına Refleks Menajerlik şirketinin lisanssız olarak transfer işlemleri yürüttüğü ve Peker’in yetkisiz yaptığı bu işlemlerden haksız menfaat elde ettiği de belirtilmişti.
Brezilyalı orta saha oyuncusu Guilherme’nin transferi sırasında biri İspanyol menajer Ivan Suarez’in şirketi Brazilsport’a yapılan 179,625 avroluk, diğeri El Reda Management’e ödenen 235,732 avroluk komisyonlarının da nereye gittiği tam olarak belli değil. El Reda, Lübnan’da kurulu gibi görünüyor, sahibinin kim olduğu açık olmamakla birlikte Mohamad Reda isimli biriyle ilişkili olduğu anlaşılıyor. Mohamad Reda’ya yorumda bulunması için ulaşmak mümkün olmadı.
Eksik evrak, uyuşmayan meblağlar
Belgeler ayrıca Fenerbahçe’nin 1.4 milyon avrodan fazla para ödediği menajerlerden gerekli evrakları toplayamadığını, pazarlıklara dahil olan aracıların isimlerini sözleşmelerde belirtmeyi istikrarlı bir şekilde ihmal ettiğini gösteriyor. Fenerbahçe’nin en büyük ödemesi, İtalyan menajer Federico Pastorello’nun Monaco’daki şirketine, eski Manchester United orta saha oyuncusu Nani’nin Temmuz 2015’teki transferi karşılığında yapılmış olan 600 bin avro. Pastorello’nun şirketi P&P, Nani’nin Fenerbahçe ile yaptığı sözleşmede belirtilmiyor. Bu durum FIFA’nın yönetmeliklerine aykırı bir durum oluşturuyor.
Üç şirket daha, şirket başına 200 bin avroluk komisyonlar elde etmiş: Menajer Eduardo Uram’ın sahibi olduğu Brezilya’daki B&C Consultoria E Assessoria Esportiva LTDA ve Brazil Soccer Sports Management LTDA ile Danimarkalı eski oyuncu-yeni menajer Mikkel Venge Beck’in Monaco’da kurulu şirketi Beckster International.
TFF’nin beyan ettiği belgeler, Akhisar Belediye Gençlik ve Spor Kulübü’nün oyuncular Joel Landry Tsafack Nguemo, Leocisio Julio Sami, Milan Lukac ve Hugo Rodallega adına 333 bin avronun üzerinde menajerlik ücreti ödediğini gösteriyor. Hugo Rodallega’nın transferi için kullanılan aracılık şirketi ise El Reda Management SARL olarak geçiyor.
Beyanda yazanlara göre Bursaspor, Çek defans oyuncusu Tomas Sivok ve Şilili hücum oyuncusu Cristobal Andres Jorquera’nın transferleri karşılığında lisanssız menajerlere 175 bin avro ödemiş.
Football Leaks’ten çıkan belgelere göre ayrıca, TFF’ye ibraz edilmiş komisyonlardan Fenerbahçe’ye ait üç tanesinde ve Antalyaspor’a ait iki tanesinde meblağlar kulüplerin kendi kayıtlarıyla eşleşmiyor.
TFF raporunda Antalyaspor, 2015 yılında Brezilyalı Guilherme’nin Atlético Mineiro’dan transferi için Brazil Sport Assessian LTD’e ve El Reda’ya sırasıyla 179,625 avro ve 235,732 avro ödemiş görünüyor. Ancak elimizdeki Antalyaspor hesap denetim raporu, Brazil Sport’a 371,400 avro, El Reda Management’a ise 300 bin avro ödendiğini gösteriyor. İki şirket de konuyla ilgili sorularımıza yanıt vermedi.
Yine benzer şekilde TFF, B.E.S.D isimli bir şirkete yapılmış 165 bin avroluk bir ödemeyi kayıt altına almış. Kulübün hesap denetim raporuna göre ise Çek savunma oyuncusu Ondrej Celustka’nın transfer aracılığı karşılığında ödenen rakam bunun iki katından fazla: 350 bin avro. B.E.S.D’nin kime ait olduğu ya da nerede kurulu olduğu belli değil.
Antalyaspor’daki üçüncü ödeme uyuşmazlığı, Brezilyalı orta saha oyuncusu Charles Fernando Basilio da Silva için Metin Korkmaz’a ödenen ücretleri içeriyor. TFF’ye göre Korkmaz’ın şirketi MEC’e 170 bin Türk lirası -yaklaşık 51 bin avro- ödenmiş. Ancak sızdırılan denetleme raporunda bu meblağ 153 bin avro. MEC şirketi sorularımıza yanıt vermedi.
Fenerbahçe’deki iki örnek, Danimarkalı defans oyuncusu Simon Kjær ve ‘Fernandão’ olarak bilinen Brezilyalı santrfor Jose Fernando Viana de Santana’nın transferlerini içeriyor. Football Leaks belgeleri arasında bulunan Kjær’in iş sözleşmesinde Beck’in Beckster International’a ödenen komisyonunun 980 bin avro olduğu belirtilirken TFF’nin kendi kayıtlarına eklediği meblağ sadece 200 bin avro.
Beck, The Black Sea’ye yaptığı açıklamada, avukatının Fenerbahçe’nin kulüp avukatı Sevra Kulaksız’a gerekli tüm evrakları yolladığını ve TFF ile olan işleri Kulaksız’ın hallettiğini söyledi.
Sözleşmede geçen 980 bin avroluk ücret ile TFF kayıtlarındaki 200 bin avro arasındaki fark sorulduğunda ise Beck, “TFF aracılığıyla kalan borcu (yayın haklarından gelecek paradan kesilmek üzere) alabilmek için bir Türk avukat tutmak zorunda kaldığını çünkü bir çok resmi uyarıya rağmen Fenerbahçe’nin bu parayı ödemeyi reddettiğini” belirtti.
Beck ayrıca The Black Sea’ye yolladığı bir e-postada 200 bin avroluk meblağın ön ödeme olduğunu, kalan bakiyenin Beck’in avukatının savurduğu çok sayıda yasal tehdit sonrasında ve TFF’nin yardımıyla toplandığını açıkladı. Ne TFF, ne de Fenerbahçe bu bilgiyi doğrulamadı. TFF’nin daha sonraki raporlarında bu işleme dair herhangi başka bir ödeme ise kayıt altına alınmadı.
Bir diğer örnek, 2015 yılında Fernandão’nun Fenerbahçe’ye transferi sırasında Brezilyalı menajer Eduardo Uram’a yapılmış olan ödemeleri kapsıyor. Football Leaks haberleri Aralık 2015’te ilk defa yayınlanmaya başladığında The Black Sea, Ahmet Bulut ve Eduardo Uram menajer ikilisinin usulsüz şekilde yaptığı gizli yan anlaşmaları ortaya çıkarmıştı.
Yeni belgeler Fenerbahçe’nin Eduardo Uram’a Fernandão transferi ücreti olarak 200 bin avro ödediğini gösteriyor. Oysa önceki Football Leaks belgelerinden çıkan kontratlar bu meblağın 1 milyon avro olduğu ve iki adet 400 bin avroluk, bir de 200 bin avroluk toplam üç taksit halinde 2017’nin başlarına kadar ödeneceği görülüyordu. Fazladan bir 350 bin avro da Fernandão tarafından doğrudan Bulut’un offshore şirketine ödenmişti.
Uram’ın Fenerbahçe’ye kurallara uygun menajerlik evraklarını teslim etmemiş olduğu, kulübün avukatı Sevra Kulaksız ve Uram’ın Brazil Sport’taki ekibi arasındaki tartışmanın detaylarında ortaya çıkıyor. Fernandão’nun transferinden altı ay sonra, Ocak 2016’da, Kulaksız Uram’a “kötü haberleri” olduğunu söyleyen bir e-posta atıyor. Kulaksız’ın bir araya geldiği TFF temsilcileri, Uram’ın Fenerbahçe’ye ibraz ettiği aracılık evraklarının “yetersiz” olduğunu söylemişler.
Bunun üzerine Kulaksız’ın Uram’dan talep ettiği evrak listesi, önemli sayıda belgenin eksik olduğuna işaret ediyor. Eksikler arasında Uram ile Fernandão arasında imzalanmış olması gereken menajerlik sözleşmesi ve oyuncunun, Fenerbahçe’nin doğrudan Brazil Sport’a ödeme yapmasına izin veren “muvafakatnamesi” de bulunuyor. Ayrıca Uram’ın TFF’ye kayıtlı olmayan bir menajer olarak aracı beyan formunu imzalaması ve “Brazil Sport adına imza yetkisi” olduğunu kanıtlayan bir belge sunması da gerekiyor.
TFF dosyasına göre, aradan altı ay geçmesine rağmen Uram bu evrakları ibraz etmiyor.
Komisyon değerlerini düşük beyan ederek ne tür bir menfaat sağlanacağı açık değil, ayrıca ödemelerin kasıtlı olarak gizlendiğine dair bir bulgu da bulunmuyor. Bir sebebi TFF’nin raporlamaları ciddiyetle yapmıyor olması olabilir. Serhat Yılmaz’a göre bir diğeri ise bu rakamların bir komisyon ücretinin tamamını değil, sadece kasadan çıkan parayı gösteriyor olma ihtimali: “Federasyon, raporlama yılı içinde yapılmış olan menajer ödemelerini listelemiş olabilir. İngiltere Futbol Federasyonu bunu daha önce yapmıştı ve [uyuşmazlıklar sorulduğunda] bu şekilde açıklamışlardı.”
Ancak TFF’nin ayrıntılı bilgi yayınlama konusundaki isteksizliği ve her yeni liste yayınladığında bir önceki senenin verilerini siliyor olması, 2017 yılı ortalarına kadar gerçekleşmiş olan ticari işlemlerin yanı sıra lisanslı menajerlerin yıllık listelerini de kontrol edebilmeyi imkânsız hâle getiriyor.
FIFA sadece uyarı vermekle yetiniyor
TFF Genel Sekreteri Kardaş, yukarıda bahsi geçen lisanssız menajer bilgilerini FIFA’ya verirken Kimberley Morris’e bu “usulsüzlüklerin ve TFF yönetmelik ihlallerinin soruşturuluyor olduğunu” söylüyor. “Disiplin soruşturmasının sonuçlarını FIFA’ya bildireceğiz,” diye ekliyor.
TFF ve FIFA arasındaki bu tartışma 2017’de hâlâ devam ediyordu; Morris, federasyonu mümkün olan en detaylı bilgileri yayınlamaya zorlarken, Kardaş ise TFF’nin bilgi saklama hakkı olduğunu ileri sürerek direnmeyi sürdürüyordu. Kardaş, “ibraz edilen bilgiler/belgeler ile FIFA TMS kayıtları arasındaki farklılıklar konusunda sürmekte olan disiplin soruşturmaları” olduğunu da belirtiyor.
Morris, TFF’den gelen cevaplardan tatmin olmuyor. 17 Aralık 2017’de Kardaş’a “bu vakaya ilişkin kurumunuzla birlikte alınan tüm önlemlerin sonuçlarını içeren detaylı bir raporun an itibarıyla FIFA Disiplin Komitesi’ne sunulmakta olduğunu” söylüyor.
Komitenin TFF soruşturmasının detayları Football Leaks belgeleri içinde yer almıyor. Ama FIFA bize yaptığı açıklamada Türkiye’de çalışan lisanssız menajerler meselesinin üzerine gitmediğini neredeyse kabul ediyor. Meselenin üzerine gitmek yerine TFF’yi menajer verilerini zamanında yayınlamadığı için uyarmakla yetiniyor.
Bu uyarı kamuya ilan edilmedi, TFF de lisanssız menajerlere yönelik yürüttüğü gizli iç soruşturmanın sonuçlarını açıklamadı. TFF’nin menajer işlemlerine dair en son açıklamalarında hâlâ açık ücret detayları yer almıyor; bu açıklamalar, federasyonun lisanssız aracılık yapılmasına göz yummaya devam ettiği yönünde kanıtlar içeriyor.
TFF, 2017-2018 sezonunda yapılmış 115 ticari işlem listeliyor (2016-2017 bilgilerine erişim mümkün değil), listede oyuncuların isimlerinin yanı sıra menajerin ya da menajerlik şirketinin de ismi bulunuyor. Bu işlemlerin 65’i uluslararası transferler, yani menajerin kurallara uygun form doldurup doldurmadığını öğrenmenin hiçbir yolu yok. 37 menajer tarafından gerçekleştirilen 49 işlem ise, sözleşme yenilemeleri de dâhil olmak üzere yurt içi anlaşmaları kapsıyor; tüm bu işlemler menajerlerin resmi olarak TFF’ye kayıtlı olmasını gerektiriyor. The Black Sea tarafından kontrol edilen listedeki 37 menajerden 14’ü TFF’nin o yıla ait resmi menajer listesinde yer almıyor.
The Black Sea FIFA’dan TFF’nin kendilerine son üç yılda ibraz ettiği tüm menajer verilerini talep etti. FIFA, “2016-2017 dönemi şu anda soruşturma altında olduğundan” bu verileri veremeyeceğini, dolayısıyla da “yorum yapamayacağını” belirtti.