Fransa dünyanın yeni jandarması rolünü üstlendi

PARİS (CİHAN)- Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın uluslararası kamuoyu ve büyük devletlere yönelik "Üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirin. Söze değil icraata ihtiyaç var." çağrısı tartışılmaya devam ediyor.

Amerika Devlet Başkanı Barack Obama'nın dış politika yaklaşımının aşırı ihtiyatlı olması, askeri harcamalara ayrılan bütçede kısıntıya giden İngiltere'nin eski sömürgelerinde yaşanan problemlerde dahi geri planda kalmayı tercih etmesi Fransa Cumhurbaşkanı'nın çağrısını daha da önemli hale getirdi.

Uzun yıllar dünya siyasetine yön veren İngiltere; Irak ve Afganistan'da yaşadığı acı tecrübelerden sonra dış politikada uzun süredir sessiz. İngiltere'nin yanı sıra Birleşmiş Milletler'in 5 daimi üyesinden Çin, enerjisini kendi bulunduğu coğrafyada harcama peşinde. Afrika'da son dönemde artan görünürlüğüne rağmen ilişkilerini sadece ekonomik boyutda tutmaya gayret ediyor. Hemen yanı başındaki Ukrayna krizindeki rolü ile dünya kamuoyunun tepkisini çeken Rusya ise dış politikasını kendi bölgesi üzerine kuruyor. Rusya ülke dışında etkin rolünü ise Akdeniz'deki en büyük müttefiki Suriye'de oynuyor.

Diğer gelişmiş ülkelerin aksine Fransa dünya siyasetinde soyunduğu yeni rol ile adından sıkça söz ettirmeye başladı. 2012 yılında cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan François Hollande, selefi Nicolas Sarkozy'nin 'dış politikada tecrübesiz' eleştirisine rağmen bu alanda attığı adımlarla dikkat çekiyor.

Fransa son dönemde başta Afrika'daki eski sömürgeleri olmak üzere dünya siyasetinde oynadığı 'jandarma' rolüyle adından söz ettiriyor. 2012 yılının Mayıs ayında cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan François Hollande yönetimindeki Fransa, 2013'ün hemen başında Mali'de aşırılık yanlısı militanların ülkeyi ele geçirmesini önlemek için bu ülkeye askeri müdahalede bulundu. Daha sonra ise aynı yılın Aralık ayında iç karışıklığın hakim olduğu Orta Afrika Cumhuriyeti'ne Birleşmiş Milletlerin (BM) kararıyla askeri çıkarma yaptı. Fransa'nın dünya siyasetindeki rolü Afrika ile de sınırlı kalmadı., Irak'taki IŞİD hedeflerini Amerika'dan sonra bombalayan ikinci ülke oldu. Suriye'de ılımlı muhalif güçlere de Türkiye ile birlikte en büyük desteği veren ülke konumunda. Son olarak Kuzey Irak ve Kobani'deki Kürt güçlerine de askeri yardımda bulundu. Fransa, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy yönetiminde de Libya'da Kaddafi yönetiminin devrilmesinde belirleyici rolü üstlenmişti. Fransa yurtdışında görevlendirdiği asker sayısıyla da dikkat çekiyor. Amerika'dan sonra ikinci sırada yer alan Fransa'nın, sadece Afrika'da 10 bin askeri bulunuyor.

Fransa'nın son dönemde üstlendiği görev ülke içinde ise tartışma konusu oldu. İktidardaki Sosyalist Parti Milletvekili Jean Glavany, Fransa'nın dünyanın her yerindeki çatışmalara müdahale edemeyeceğini belirterek, "Ülkemin dünyanın jandarması olmasını istemiyorum." ifadelerini kullandı. Le Monde gazetesinin eski direktörü Jean-Marie Colombani de Fransa'nın uluslararası arenada üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini savundu. Hollande'ın uluslararası kamuoyuna yaptığı çağrının karşılıksız kaldığını vurguladı.

Fransa'nın uluslararası arenadaki etkin tutumu terör örgütlerinin dikkatini de Fransa'ya yönlendirdi. Geçtiğimiz Eylül ayında IŞİD sözcüsü Abu Mohammad al-Adnani, örgüt üyelerini Fransa ve Amerika'ya karşı savaşmaya çağırmıştı. Bu açıklamalardan sonra Ocak ayının hemen başında Paris kanlı terör saldırılarının hedefi olmuştu. Saldırıları El Kaide'nin Yemen kolu üstlenmişti.

Dış politikada Fransa'ya tarihinin en hareketli günlerini yaşatan Cumhurbaşkanı Hollande'ı en çok zorlayan ise iç politikada yaşadığı zorluklar. Fransa tarihinin popülaritesi en düşük cumhurbaşkanı unvanını Paris saldırıları sonrası oynadığı birleştirici rolle bertaraf etmeyi başaran Hollande'ın bu durumu sürdürüp sürdüremeyeceği merak konusu. Sosyalist cumhurbaşkanının ekonomide atacağı adımların 2017 cumhurbaşkanlığı seçimleri için de belirleyici olması bekleniyor. Hollande da Kasım 2014'te yaptığı açıklamada işsizliği düşüremezse yeniden cumhurbaşkanı adayı olmayacağını belirterek belirleyici unsurun dış politikadan ziyade ekonomi olacağını doğrulamıştı. CİHAN
17 Şubat 2015 16:23
DİĞER HABERLER