AB üyesi pek çok ülkede okullar pandemi nedeniyle kapalıyken Fransa'da planlandığı gibi devam ediyor. Okulların kapatılması hükümet için son çare olarak görülüyor. Ancak bu stratejiye şüpheli bakanların sayısı artıyor.
Son günlerde Fransa'da uzmanların yaptığı açıklamalar herkesin söylenenlere yakından kulak kesilmesine neden oldu. Zira medyaya konuşan uzmanlar, ülkede üçüncü bir korona dalgası yaşanmasına karşı uyarıyor. Hükümet çevrelerinde hakim olan söylem de: "Herşeye hazırlıklı olmalıyız" şeklinde.
Fransa pandeminin baş göstermesinden bu yana kez iki kez sert kapanmaya gitti. Vatandaşlar evlerini sadece gerekli durumlarda terk edebiliyordu. Şu günlerde ise ülkede üçüncü bir kapanma talep edenlerin sayısı artıyor. Gerekçe olarak ise mutasyona uğrayan koronavirüs varyantlarının görülmesiyle vaka sayılarının yeniden hissedilir biçimde artması gösteriliyor.
İlişkilerden kopma korkusu da hakim
Fransa'da bir yandan yeni bir dalga yaşanması ve olası kapanma tartışmaları sürerken sorun yaratabileceği düşünülen en önemli konuysa 12 milyon öğrencinin durumunun ne olacağı, okula gitmeye devam edip etmeyecekleri. Pandeminin başında ilan edilen kapanmada okullar haftalar boyunca kapalı kalmıştı.
Fransa Eğitim Sendikası SNUipp-FSU temsilcisi Guislaine David'in açıklamasına göre o dönemki tam kapanmanın çok olumsuz ve dramatik sonuçları oldu. David, "O dönem, yani ilkbaharda özellikle fakir bölgelerde yaşayan çok sayıda öğrencimizle bağımız kesildi" diyor. Hükümetin Haziran 2020'de okulları yeniden açtığını, ancak çoğu öğrencinin yaz tatili öncesinde okula bir daha gelmediğini de belirten Davis, okulların yeniden açıldığı Eylül ayından itibaren ancak öğrencilere ulaşmayı yeniden başardıklarını vurguluyor.
Uzaktan ders sadece üst sınıflar için
Fransa'da geçen sonbahar ilan edilen ikinci kapanmada ise hükümet ilk kapanmadan çıkardığı derslerden faydalandı. Kamusal hayat tekrar kısıtlandı, ancak okullar ikinci kapanmada açık kalmaya devam etti. Buna rağmen yeni vaka sayısında azalma görüldü.
Bu tecrübeden sonra Fransa'da uzaktan öğretim, sadece üst sınıflar için öngörüldü. Onlarda da uzaktan öğretim ile yüz yüze öğretimin bir karışımı uygulanıyor. Fransa'nın kırsal bölgelerinden Montluçon'da bir lisede Almanca öğretmenliği yapan Friedricke Riemer, söz konusu karma modelden çok büyük bir beklenti içine girilmemesi gerektiğini söylüyor ve o modelde "Bizler bir grup çocukla okulda ders yaparken, diğer öğrenci grubu evde oturup, kendi başına ders çalışıyor ve öğreniyordu. Fiiliyatta ise o arada çoğu öğrenci ipin ucunu kaçırmış oluyor" diye konuşuyor.
Okulda verilen dersin canlı olarak evindeki öğrencilere yayınlanmasının söz kosunu da olmadığını belirten Riemer, buna öğretmenlerin yanaşmadığını aktarıyor.
Öğretmenlerin, ebeveynlerin ve öğrencilerin çoğunun da kapanmaya karşı olduğunu hatırlatan Riemer, okullarda görülen vakaların da değişikliğe neden olmadığını söylüyor. Fransız ailelerin devletten beklentisinin pandemide de aynı kaldığını vurgulayan Riemer, ailelerin salgında da devletin, çocuklara sabah erken saatlerden akşam üzerine kadar bakılması ve ders verilmesini sağlamasını istediğine dikkat çekiyor.
Avrupa'da okulda en çok ders yapan ülke
Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer, Avrupa'daki diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında Fransa'daki çocukların okulda en çok ders yapanlar olduğunu gururla tekrarlıyor. Bunun böyle kalması için de hükümetin okullara yönelik hijyen kuralları ile yönetmeliklerinde iyileştirmelere gittiğini belirtiyor.
Hafta başından bu yana okulların kantinlerinde ve yemekhanelerinde çocukların hep aynı sabit grubuyla masaya oturup yemek yediğini, ayrıca yemek molasının da uzatıldığını sözlerine ekliyor. Hükümet aynı zamanda okullarda uygulanan testlerin de haftada 300 bine çıkarılmasını planladığını duyurdu. Üç koronavirüs vakasının görüldüğü her oklulda öğrencilerin ve personelin düzenli ve sistematik testi de şart haline geliyor.
Sabahtan akşama kadar maske zorunluluğu
Hükümet okullardaki haftalık test sayısını artıracağını duyurduysa da Le Monde gazetesi, üst sınıflara yönelik gönüllü teslerin ilgi görmediğini haber veriyor. Fransa'da Almanca öğretmenliği yapan Friederike Riemer de benzer tecrübeler edindiklerini aktarıyor. "Noel öncesinde okulumuza laboratuvar uzmanları geldi ve test imkanı sundular. Ancak toplam bin 800 öğrencimizden ve 300 öğretmenimizden sadece 150 kişi o hafta test yaptırdı" diye sayının azlığına dikkat çekiyor.
Oysa okullarda da koronanın varlığı devam ediyor. İlkokul çocukları da dahil olmak üzere bütün öğrenciler Fransa'da derste ve okul alanlarında maske takmakla yükümlü. Buna rağmen öğretmenlere endişe veren şey süresi uzatılmasına rağmen yemek molasında yaşanan yığılmalar. Molanın süresi 11.30-14.00'e uzatılmasına rağmen hâlâ kantinlerin önlerinde oluşan uzun yemek kuyrukları olduğu bildiriliyor. "Orada beklerken sosyal mesafeyi korumak çok zor, hele hele de 100'den fazla öğrenci 45 dakika boyunca koridorda bekliyorsa" diyor Riemer.
Macron'a açık protesto mektubu
Fransa'da oluşturulan "İhmal Edilen Okullar ve Aileleri İnisiyatifi"ne göre okullarda alınan tedbirler yeterli değil. Farklı okul türlerine çocukları giden çok sayıda aileyi temsil ettiğini ileri süren bu inisiyatif, yılbaşında Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a açık bir mektup yazarak Noel tatilinin uzatılmasını talep etti. Ancak bu talebinde başarılı olmadı.
Fransa Eğitim Bakanlığının verilerine göre, ülkede halihazırda 50 binden fazla okuldan 30'u ve 100 de sınıf koronavirüs vakaları nedeniyle kapalı. Önümüzdeki günler için ise Bakan Jean-Michel Blanquer iyimser. Bulaşma rakamlarında patlama beklenmediğini belirtiyor. Hükümete danışmanlık yapan çok sayıda uzman da bu öngörüyü paylaşıyor.
Halkın çoğunluğu da okulların açık kalmasından yana
Eğitimcilerin sendikası SNUipp-FSU üyesi Guislaine David, okulların kapatılmasına ilişkin talebin toplumda da karşılık bulmayacağını belirtiyor ve sendikalarının da bu nedenle hijyen kurallarında sertleşmeler istediğini belirtiyor. "Şimdiye kadar uygulanan biçimiyle üç öğrencide korona tespit edilmesi halinde bir sınıf karantinaya alınıyor. Biz ise tek bir öğrencide bile testin müspet çıkması halinde sınıfın karantiya girmesi gerektiğini söylüyor, söz konusu kişiyle bağlantısı olan öğrenci ve öğretmenlerin de test edilmesini talep ediyoruz" diyor.
Böylece okulların kapatılması konusuna bakışta sendika da Eğitim Bakanı Blanquer ile aynı görüşte. Bakan, "Şu dönem okulların kapanması tartışılamaz bile" diyor Bakan. Bu kararını da eğitim geleneğinin olmadığı sosyal açıdan zayıf ailelerdeki çocukların eğitimden kopma tehlikesiyle ve olası okul kapamanının ekonomiye vuracağı darbe ile açıklıyor. Başbakan Jean Castex de "Okulları kapatırsak ekonomi de bloke olacak" diye konuşuyor.
Psikoterapi için yardım
Fransa'da hükümet son dönemde eğitim konusunda başka bir yerden baskı altına alınıyor. Hafta ortası ülke çapında üniversite öğrencileri diğer öğretim kurumlarıyla eşit muamele görme talebiyle gösteriler düzenledi. Onlar da yüksek okullarda artık yüz yüze dersin başlamasını talep ediyor. Bu olmadığı için de yaşadıkları psikolojik ve maddi sorunlara dikkat çekiyor.
Protestolara Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan da hızlı bir tepki geldi. Macron, öğrencilerin psikoterapi ve psikiyatristler için indirim çeki verilerek destekleneceğini açıkladı. Ayrıca yemekhanelerde 1 euroya günlük yemek verileceğini de duyurdu. Öte yandan Cumhurbaşkanı Macron bir de kötü haber verdi: Yazdan önce yüz yüze derse dönülmesinin güç olduğunu belirtti.