Fransa'da Macron ilk sınavı

Fransa'da Macron ilk sınavı
İngiltere'den sonra gözler, Fransa'daki seçimlere çevrildi. Yaklaşık bir ay önce göreve başlayan Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un partisinin seçimlerde büyük destek görmesi bekleniyor.
Fransa'da parlamento seçimlerine 'cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turu' da denir. Cumhurbaşkanı'nın manevra alanını meclis seçimleri belirleyecek. Seçim sonucuna göre Emmanuel Macron ya rüzgârı arkasına alacak, ya da karşıdan esen rüzgârla boğuşmak zorunda kalacak. Macron'un iddialı reformları gerçekleştirmesi, çoğunluğun desteğini almasına bağlı olacak.

Siyaset bilimci Nicolas Tenzer "ülkeyi rahat yönetebilmesi için Macron'un mecliste çoğunluğa ihtiyacı var" diyor. Tenzer seçim kampanyasında vergi, istihdam ve Avrupa politikalarında köklü reformlar vaat eden cumhurbaşkanının 'ulusal parlamentoda çoğunluk tarafından desteklenmediği takdirde programını gerçekleştirmesinin zor olacağını' belirtiyor.

Radikal partilere şanstanınmıyor

Fransa'nın yasama organı olan ikinci meclis 577 seçim bölgesinde iki turlu çoğunluk sistemiyle yapılan oylamayla belli oluyor. Pazar günkü ilk turda bir adayın kendi seçim bölgesini kazanabilmesi için mutlak çoğunluğa erişmesi gerekiyor. Adaylardan hiçbirinin oyların yarısından en az bir fazlasını kazanamaması durumunda 18 Haziran'daki ikinci turda en fazla oyu alan aday seçilmiş olacak.

Siyasi yakınlığı olan partiler genellikle ikinci turdan önce ortak aday üzerinde anlaşıyorlar. Nicolas Tenzer ortak aday formülünün küçük ve radikal partilerin mecliste temsil edilme şansını düşürdüğünü söylüyor. Diğer taraftan bu sistem yüzde 30'luk oy oranıyla milletvekilliklerinin yarıdan fazlasının kazanılmasına yetiyor. Tenzer "bu sistem bazılarına anti demokratik gelebilir ama istikrarı garanti ettiği de unutulmamalı" diyor.

Şimdiye kadar iki büyük parti, Sosyalistler ve Cumhuriyetçiler 577 üyeliğin büyük bölümünü aralarında paylaşıyordu. Sosyalist partiler ittifakının yenilenecek olan mecliste 283 milletvekili bulunuyor. Cumhuriyetçi milletvekillerinin sayısı ise 199. Kalan üyelikler, küçük partilerle bağımsız milletvekilleri arasında dağılıyor. Sağ popülist Ulusal Cephe son genel seçimlerde iki milletvekili çıkarabilmişti.

Bir başarı öyküsü

Emmanuel Macron sandalye dağılımını baştan sona değiştirmek azminde. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında 'klasik siyasi nizamı' karşısına alarak seçmen nezdinde puan kazanan Macron 'Le Republice en marche – LREM' adlı partisiyle yerleşik sistemi söküp atmak istiyor. 2016 yılının nisan ayında siyasi bir hareket olarak yola çıkan LREM'in üye sayısı şimdiden 300 bini aştı.

LREM seçime yarı yarıya kadın ve erkeklerden oluşan 520 adayla katılıyor. Adaylar 19 bin kişi arasından seçildi. Adayların yarısının siyaset tecrübesi olmamasını Tenzer avantaj sayıyor. Fransız siyaset bilimcisi 'ülkeye reform dinamizmi kazandırıp eski alışkanlıklardan ve rutin işlerden sıyrılmak için parlamentonun yenilenmesi' gerektiğini söylüyor.

Fransızlar yerleşik sistemin profesyonel politikacılarına epey kızgınlar. Anketler LREM'in tarihi bir başarı kazanmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Macron'un partisinin mutlak çoğunluk için gerekli 289 milletvekilliğini kesinlikle kazanacağı, hatta 400 milletvekili çıkarmasının bile sürpriz sayılmayacağı belirtiliyor. Böyle bir başarıya son kez 1968 yılında Charles de Gaulle'ün partisi ulaşabilmişti.

Uzlaşma adaylığından milletin gözdeliğine

LREM başarısını Emmanuel Macron'a borçlu. Macron cumhurbaşkanlığının ilk haftalarında yepyeni bir siyasi hareketin sembolü haline geldi. Dünya politika sahnesinde ustalığını gösteren Macron kendini siyasetin ağır topu olarak lanse ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin karşısındaki açık sözlülüğü ve ABD Başkanı Donald Trump'a yaptığı taşlamalar onu uluslararası medyanın yıldızı yaptı. 'Make the planet great again' şeklindeki sözleri sosyal medyada 400 bin beğeni aldı.

Emmanuel Macron'un 'bütün Fransızların cumhurbaşkanı olacağı' şeklindeki sözleri inandırıcı bulunuyor.

Nicolas Tenzer 'onun Fransa'nın meselelerini kavradığını ve sezgisinin son derece güçlü olduğunu' söylüyor. Tenzer, "Macron sosyalist ve aynı zamanda liberal olabileceğimizi göstermeye azmetmiş. Hem akıntıyla, hem de akıntıya karşı yüzebileceğimizi, reformlara ihtiyacımız olduğunu ama bunun için Fransa'yı batırmak gerekmediğini anlatmaya çalışıyor" diyor. Bu duruşu büyük siyasi partilerin taraftarlarına cazip geliyor. Adayları Benoit Hamon'un cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 6,4'lük oy oranına takıldığı Fransız Sosyalistleri de Macron'a sempati duyuyorlar. Nicolas Tenzer, Cumhuriyetçi aday François Fillon'un skandala karışmasının da Macron'a yaradığını söylüyor.

Düşük olasılık
Partisi mutlak çoğunluğu kazanamaz ise Macron Fransızların 'kohabitasyon' dedikleri formülü denemek zorunda kalacak. Cumhurbaşkanı başka bir siyasi partiden başbakan atamaya mecbur kalacağından, iddialı reformlarını kabul ettirmesi kolay olmayacak.
Ancak Nicolas Tenzer Macron'un böyle bir duruma düşeceğini sanmıyor. Fransızların uzun seçim kampanyası, yorucu siyasi tartışmalar ve şahsi çekişmelerden yorgun düştüğünü belirten Tenzer, "seçmen artık Macron'a şans tanımak istiyor. Huzurlu bir toplumu ve toplumun sorunlarını çözecek bir yönetimi özledik. Artık çatışma istemiyoruz" diyor.
Macron'un partisi LREM 18 Haziran'da gerçekten büyük çoğunlukla parlamentoyu fethederse genç cumhurbaşkanı başını kaşıyacak vakit bulamayacak. Programında yepyeni bir Fransa yaratmak var.
11 Haziran 2017 03:19
DİĞER HABERLER