'Fransa'nın taşeronu olmak istemiyoruz'

'Fransa'nın taşeronu olmak istemiyoruz'
Türk inşaat firmaları, 30 milyar dolarlık iş hacmine ulaştığı Libya'da 'ana yüklenici' konumundan 'taşeronluğa' düşme kaygısı taşıyor.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Eren, "Fransa'nın agresif müdahalesini Tür-kiye'nin Kuzey Afrika açılımına ticari hamle gibi görüyorum." dedi. Son dokuz yılda yurtdışında 140 milyar dolarlık müteahhitlik hizmeti üstlenen Türk inşaat şirketleri, 16 milyar doları resmi, 14 milyar doları gayri resmi olmak üzere Libya'da 30 milyar dolarlık devam eden işe sahip. Uluslararası müdahale sonrası gelecek yönetim, inşaat işlerinin devam edip etmemesi açısından Türk firmalarını doğrudan ilgilendiriyor. Türk müteahhitler, ana yüklenici oldukları Libya'da müdahale sonrası Fransa ve Amerika gibi ülke şirketlerinin taşeronu durumuna düşmek istemiyor. 'İnşaat sektörü 2023 vizyonu' raporunu açıklayan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) yöneticileri, "Yeni dönemde işlerimize devam etmeyi planlıyor, taşeron olmayı düşünmüyoruz." açıklaması yaptı. Raporun açıklandığı toplantıda soruları cevaplayan TMB Başkanı Erdal Eren, 'Fransa endişesini' şu sözlerle ortaya koydu: "Afrika içlerine, Dışişleri Bakanlığımızın büyükelçilikler açtığı ülkelere girmeye başladık. Ben açıkçası bu Libya müdahalesinde Fransa'nın bu meseleye biraz fazla atak biraz da emrivaki girmiş olmasını, Fransızların gerek Çin gerekse Türk müteahhitlerinin ve ihracatçılarının, eskiden Fransız sömürgesi olan, şimdi resmi dilleri Fransızca olan Afrika'nın birçok küçük devletine artık onların değil bizlerin girdiğimizi gördükleri için de agresif bir şekilde bir ticari müdahale gibi yaptıklarını düşünüyorum. Müdahaleyi biraz ekonomik nedenlerle belki Türkiye'nin bölgeye açılımının rahatsız edişine filan da bağlıyorum açıkçası." TMB Yönetim Kurulu üyesi ve Yüksel İnşaat Başkan Vekili Emin Sazak da, Türk firmaların en büyük pazarı Libya'da, Kaddafi sonrası dönemde ana yüklenici olarak devam etmeyi istediklerini, taşeron olmak istemediklerini söyledi. TMB Yönetim Kurulu üyesi ve Yapı Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Emre Aykar da, Libya'da yeni dönemde müdahalede başı çeken Fransa ve Amerikan şirketlerine işlerin verilip, Türk şirketlerinin taşeronluk teklif edilme riskinin büyük olduğunu dile getirdi. Emre Aykar, "Fransa'nın Dış Ticaret'ten sorumlu bakanı Pierre Lellouche yanında bazı Fransız firmalarıyla bugün (dün) İstanbul'da. 3. ülkelerde ortak iş yapmak için Türk müteahhitleriyle toplantı düzenliyor. Birtakım arayışlar içinde. Türk müteahhitlerinden korkuyor desek doğru söylemiş olmayız ama birçok konuda çekinmeye başladıklarını düşünüyorum. Birçok arkadaşımız Fransızlarla çekişip iş alıyor. Bugün de gelmiş adam beraber iş yapalım diyor. Enteresan bir adım." dedi. Erdal Eren'in açıklamasına göre Kuzey Afrika'daki işleri nedeniyle Türk müteahhitler krizden etkilenmedi. 2008'de yurtdışındaki 23,6 milyar dolar ciro elde eden inşaat şirketlerinin cirosu krizde 20 milyar doların altına düşmedi. Türk firmaların 2005'te başlayıp halen devam eden Libya'daki işlerinin resmi tutarı 16 miyar dolar. Resmi alacakları 1,2 milyar dolar. Bu ülkedeki makine parkı 873 milyon dolar ve nakit parası 88 milyon dolar. "Neden riskli coğrafyalarda iş yapıyorsunuz?" sorusuna ise Eren'in cevabı şöyle oldu: "Cesaretimiz mecburiyetten. Bizi Şanzelize'deki inşaatlara, Eyfel Kulesi'nin onarım ihalesine sokmuyorlar. Biz onun için canı tatlı Batılı mühendislerin, işçilerin henüz gitmekten korktukları yerlere gidiyoruz. Onlar bombalıyor, ardından biz onların ihalesiz aldıkları inşaat işlerinin taşeronu oluyoruz." ZAMAN
24 Mart 2011 10:03
DİĞER HABERLER