Kürsel finans krizi etkilerini hala sürdürüyor. Krizin müsebbibi olan ülkeler sorunun çözümü konusunda yeterince gayret göstermiyorlar. Kürsel finans krizi başladığında bu krizin Türkiye’yi teğet geçeceğini söylemiştim. Birileri bu sözlerimi hafife almıştı. 2015 yılını yüzde 4 büyüme ile kapattık.

İhracatımız maalesef daralmıştır. Ama bu daralma Avrupa ve dünyadan daha az oranda bir daralma yaşanmıştır.

Ülkemizin alt yapı yatırımları ve büyük projeler konusundaki kararlılığı tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Darbe girişimi yaşamamıza rağmen dünya çapında yatırımlar yapmaya devam ediyoruz.

Birçok yerde provoke edildik. Önümüze bariyer oluşturmak istediler. Bunu körfez geçişinde yaptılar. Küresel sermaye önce buna destek vermedi. Yerli finans sektörü de önce girmedi. Önce kamu finans sektörü ile başlandı daha sonra özel sektör finans olarak buraya katıldı. Aynı durumu havalimanında da yaşadık. Sevgili dostlar açık konuşmam lazım burada.

Bu para çoğunluklu öz sermaye değil. Veya öz sermayesi var vatandaşın mevduatıyla kendisine güç aktarıyor. Biz de diyoruz ki madem bu gücü bu şekilde elde ettin, dünya piyasalarına bakacaksın.

Dünyada faiz ne Türkiye’de ne. 15 belki daha da ileri, adeta tefecilerle yarışanlar da var kusura bakmasınlar, burada tefecilerle yarışmak değil. Tam aksine ben ülkem için ne yapmalıyım. Benim bankam şu kadar para kazanmalı. Öyle diyeceğimize hem kazandım hem de bu ülkenin kalkınmasına şu kadar finans desteği verdim diyebiliyor muyuz?

Önemli olan bu çok önemli. Sözleşme kağıdına baktığın zaman karınca gibi zavallı sıkışmış daralmış onu okumuyor okumaya fırsat bulamıyor.