15 Aralık 2008'de F.A. isimli bir ihbarcı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir mektup gönderdi ve Ahmet Şafak Serpin adlı astubayın Ergenekon'la bağlantılı olduğu anlatttı.
Astsubaya ait adreslerde yapılan aramalarda gizlilik dereceli evraklarla, bir ucu Ergenekon'a ulaşan Askeri Casusluk Soruşturması'nın ipuçlarını barındıran belgeler ve dokümanlar ele geçti.
Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askerî Savcısı Cumhur Eryüksel soruşturma açtı. İşin tuhaf yanı iddiaya göre evi aranan astsubayın "ne yapmalıyım" diye aradığı ilk kişi de soruşturmaya bakan Askerî Savcı Eryüksel'di.
Tuhaflıklar burada bitmiyordu. Savcı, astsubaydan ele geçen belgeleri araştırması için bazı bilirkişiler görevlendirdi. O isimlerden biri de İstihbarat Yarbay Bülent Altıntaş'tı. Hazırladığı raporda da iddiaya göre belgelerin "askeri sır" nitelikli olduğunu yazdı.
Ancak bir tuhaflık da bilirkişi raporlarından sonra yaşandı ve Savcı Eryüksel, vahim içerikli raporlara rağmen şüpheli astsubay hakkında çok hafif bir ceza talep etti. İddiaya göre Ergenekon zanlısı astsubay himaye edilmişti. Peki ama savcı astsubayı neden koruyordu?
Bu sorunun cevabı da Balyoz delil klasörleri ve iddianamesinden çıktı. Taraf Gazetesi'nin haberine göre askeri savcının adı Balyoz'un 11 no'lu CD'sinden çıkan "öncelikli ve özellikli görevlendirme" listesinde geçiyordu ve Balyoz soruşturmasında da şüpheli sıfatıyla ifade veren subaylardan biriydi.
Gelelim Ergenekon şüphelisi astsubay hakkında rapor hazırlayan askeri bilirkişi Yarbay Bülent Altıntaş'a. O, hazırladığı bilirkişi raporundan yaklaşık 1 yıl sonra bir başka soruşturmada çıktı kamuoyunun karşısına. Hatırlanacağı gibi Askeri Casusluk Soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube'de arama yapılmış ve yaklaşık 10 çuval belge ele geçmişti. Yarbay Altıntaş işte o belgelerle ilgili 3 gün önce tutuklanarak cezaevine gönderildi...
Ortaya çıkan manzara aynen şöyleydi: Ergenekon iddiasıyla başlatılan soruşturmayı Balyoz şüphelisi bir savcı yürütmüş, Askeri casusluktan tutuklanan bir yarbay askeri bilirkişilik yapmış ve astsubayın himaye edildiği izlenimi veren bir sonuç çıkmıştı. Öyle görünüyor ki bu tablo askeri yargıyı yeniden tartışmaya açacak gibi.