Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü bahanesiyle el koyduğu 15 vakıf üniversitesinden biri olan Gaziantep Zirve Üniversitesi'nin ismi Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) olarak değiştirilmişti. 

AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hizmet Hareketi'nden gasp ettiği üniversitenin rektörlüğüne ise ATV'de her Ramazan ayında iftar programını sunah Prof. Dr. Nihat Hatiboğlu'nu getirmişti. 

Hatiboğlu'nun Ramazan programı için ATV'den 400 bin lira aldığı iddia edilmiş, Hatiboğlu iddialara karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştı. 

AKP, GİBTÜ'de kadroları kendisine yakın isimlerle doldurmak için kişiye özel öğretim üyesi ilanları yayımlıyor. 

GİBTÜ, 21.06.2019 tarihli 30808 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan öğretim üyesi alım ilanında Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Programı’na açılan kadro için "Deneysel sepsis modelinde kafeik asit fenetil esterin koruyucu etkilerinin incelenmesi konularda çalışma yapmış olmak" şartı getirildi.

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı Tez Merkezi üzerinden yapılan incelemede, konu hakkında yazılan tek bir tez olduğu görülüyor. 

Leyla Çimen isimli öğrenci tarafından yazılan tez, geçen yıl onaylanmış.

Yine Tıp Fakültesi’ne ait, Tıbbi Biyoloji Programı için açılan başka bir ilanda benzer şekilde kişiye özel kadro açıldığı fark ediliyor. 

Aranılan şartlar içinde “Otofaji ile ilişkili mikroRNA'ların akciğer kanserindeki rolü konularında çalışma yapmış olmak” gösterilirken konu üzerine yazılmış tek tez ise Seçil Eroğlu’na ait. 

Bu tez de 2018 yılında kabul edilmiş.

Kişiye özel kadro iddialarıyla ilgili olarak YÖK Denetleme Kurulu Başkanlığı bilgi notu yayınlamış, söz konusu uygulamanın anayasanın eşitlik ilkesine ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na aykırı olduğunu belirtmişti.

“Akademik kadro ilanlarında aranan ek şartlara dair bilgi notu” başlığıyla yayımlanan açıklamanın ilgili kısmı şöyle: “Üniversitelerin çıkmış olduğu ilanlarda belirlediği ek koşulların kişiyi tanımlamaya yönelik olarak akademik rekabeti engelleyecek nitelikte olmasının, Anayasanın eşitlik ilkesine ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na aykırılık teşkil edeceği, tesis edilen işlemin dava konusu edilmesi halinde yargı makamları tarafından atama işleminin iptal edileceği, buna bağlı olarak üniversitenin işleyişi üzerinde olumsuzluk etkilere yol açacağı ve kişiler açısından mağduriyetler sebep olacağı, söz konusu atama işleminde rol alan yetkililer açısından idari ve cezai sorumluluklar doğuracağı açıktır.”