Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Türkiye'de yaşanan insan hakları ihlaller ve Türkiye'nin son yıllarda Erdoğan ve politikalarının bölgesel ve küresel barış ve güvenlik için oluşturduğu tehdit konusunda bir rapor yayınladı
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı - The Journalists and Writers Foundation JWF’in hazırlamış olduğu “Erdogan`s Policies: A Threat to Global Peace and Security” raporu açıklandı
Raporda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve politikalarının bölgesel ve küresel barış ve güvenlik için ne derece tehdit oluşturduğu sorusu irdelendi.
JWF tarafından açıklanan son rapor, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB), Avrupa Konseyi (Avrupa Konseyi)ve diğer ilgili kuruluşlar ile paylaşıldı.
Son yıllarda, Türkiye, sosyal, ekonomik ve politik boyutlarında çarpıcı bir değişim yaşadı, bir zamanlar nispeten değişken bir ülkede olanı temelde çok değişken bir bölgede dönüştürdü.
Raporun girişinde Erdoğan rejiminin hem Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) hem de Avrupa Birliği (AB) tarafından paylaşılan değerlerden hızla uzaklaşıldığının altı çizilirken Türkiye, özellikle hukukun üstünlüğü ve temel hak ve özgürlükler gibi alanlarda evrensel değerlerden uzaklaşıldığı belirtildi.
2012 sonrası Türkiye'yi temelde etkileyen olaylarında incelendiği raporda Cumhurbaşkanlığı yönetim biçiminin getirilmesi ile Hak ihlalleri konusunda tehditlerin arttığı belirtildi.
Raporda '' Demokratik değerlerin, kontrollerin ve dengenin aşınmasına ek olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politikaları, 2016’dan bu yana hükümetin baskısının bir parçası olarak bir çok sayıda kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. Hükümetin sözde işkence politikasına sıfır tolerans göstermesine rağmen, Hükümetin baskıkıcı yaklaşımının bir parçası olarak Hizmet Hareketine bağlı bireyler uluslararası hukukta kesinlikle yasaklanmış yöntemler kullanılarak sistematik olarak işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır ' denildi
Raporda Türkiye'de yaşanan İşkence iddiaları' da gündeme getirildi :
'Hükümetin sözde işkence politikasına sıfır tolerans göstermesine rağmen, Hükümetin baskıcı yaklaşımının bir parçası olarak Hizmet Hareketine bağlı bireyler uluslararası hukukta kesinlikle yasaklanmış yöntemler kullanılarak sistematik olarak işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Acımasız sorgulama teknikleri , polis karakollarının ve diğer tesislerin içinde, esas olarak, başkalarına suç atmak için zor kullanarak itirafa yönlendirildikleri belgelenmiştir'
Ayrıca Raporda Erdoğan rejiminin uluslararası alandaki bazı ilişkileri de gündeme getirildi Erdoğan rejiminin “İslam Devleti” olarak adlandırılan hedefleri de dahil olmak üzere, kendi jeopolitik ve stratejik hedefleri nedeniyle bölgenin aşırılık yanlısı ve terörist grupları ile yakın ittifaklar kurduğu iddiası dile getirirken , Türkiye'nin bölgesel nüfuzunu genişletmek ve siyasi rakiplerini sınırlandırmak için jeopolitik bir araç olarak sözde İslam Devleti'ne (IŞİD) sponsor olduğu ile ilgili görüşleri tek tek sıralandı .
Rusya'nın dile getirdiği iddialarda gündeme taşınırken IŞİD tarafından kontrol edilen tesislerle Türkiye’nin petrol ticaretine yönelik suçlamaları olmuştur. Rus askeri yetkilileri, Suriye ve Irak'ta petrol yüklü tankerler sütunlarının Türkiye sınırını düzenli olarak geçtikleri iddiasını desteklemek için uydu görüntüleri de sergilediler.
Raporda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetiminin mülteci krizini siyasi çıkarları için kullandığının altı çizildi