İşte o açıklama...

'Medya ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar hiç bir şekilde kabul edilemez.'  

Son dönemde, terörle uzaktan yakından alakası olmayan insanlar, terörle ilişkiliymiş gibi gösterilerek susturulmaya çalışılmaktadır. Terörle mücadelede başarısızlığı açıkça görülen hükümet, mevcut atmosferi kullanarak muhalif sesleri susturmaya çalışmaktadır.  

 Bu bağlamda Zaman, Taraf, Cumhuriyet, Samanyolu TV, İpek ve Doğan Grubu yazar ve yöneticileri açıkça tehdit edilmektedir.

 Ne yazık ki son bir hafta içerisinde soruşturma açılan gazeteciler listesine Ahmet Altan, Hasan Cemal, Cüneyt Özdemir, Gültekin Avcı, Levent Kenez, Aytekin Gezici, Osman Özsoy gibi saygın medya mensupları da eklenmiştir.

 Yargı ve kolluk kuvvetleri istismar edilerek ifade özgürlüğü açık bir biçimde baskı altına alınmaktadır ve bu hiç bir şekilde kabul edilemez. Zira ifade özgürlüğünü kaybetmiş toplumların tüm diğer özgürlük alanları tehdit altında demektir. Üzülerek belirtmek isteriz ki, son dönemde hükümeti eleştiren her yazı, her program beraberinde bir risk getirmekte, objektif veya muhalif olmak her zamankinden daha çok cesaret istemektedir.  

 Oysaki demokrasi çok seslilik rejimidir. Farklı seslere tahammül edemeyenlerin demokrasi iddiası da boş bir retorikten ibarettir. Baskı rejimini istikrar gibi göstermeye çalışanlar bilmelidirler ki, istikrar ancak demokrasiyle, haklar ve özgürlüklerin herkes için garanti altına alınmasıyla gelir.  

 Baskı ve zorbalıkla sonuç almaya çalışanlar bilmelidirler ki, gazeteciler susmayacaktır. Zira onlar çok iyi bilmektedirler ki; haksızlık karşısında susan bir toplumun geleceği yoktur.  

Bu bağlamda, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı olarak her türlü baskı ve haksızlığın karşısında ve baskıya uğrayanların yanında olduğumuzu kamuoyunun dikkatine arz ederiz.