Uyku rahatsızlıkları arasında yer alan 'gece terörü' de denen parasomni rahatsızlığının, kabus ile karıştırılmaması gerektiği belirtildi.
Türk Toraks Derneği'nden konuyla ilgili yapılan açıklamaya göre; kabusta hastanın sabah kalktığında, o gece gördüğü rüyayı ve korkusunu hatırlayabildiği ancak gece terörü rahatsızlığında ise rüya ve korkunun ertesi gün hatırlanamadığına dikkat çekildi.
Parasomni adı verilen uyku bozukluğunun en çok 5-7 yaş arasında görüldüğü ergenliğe doğru sıklığı azaldığı, bunun yanı sıra erişkinlerde de görülebildiği kaydedildi. Derin uyku sırasında ortaya çıkan 'gece terörü' rahatsızlığının uyku başladıktan 2-3 saat sonra görülebildiği hatırlatıldı.
Rahatsızlıkta hastanın, uykudan korkuyla uyanıp boş gözlerle etrafa bakarak bağırmaya ya da çığlık atmaya başladığı, beraberinde genellikle çarpıntı, hızlı soluma, ciltte kızarıklık, terleme, kas kasılmaları da olduğu tespitleri aktarıldı. Olay sırasında hastanın uykudayken, dış uyaranlara yanıt vermeksizin yatakta oturduğu, uyandırılırsa dalgın ve kendinde olmayan bir tavırlar sergilediği kaydedildi. Hastanın yatağı genellikle terk etmediği ancak özellikle engellenmeye çalışılırsa anlamsız davranışlar sergileyebildiği dile getirildi.
Sıklıkla çok kısa süreli olduğu ancak bazen 30-40 dakikaya kadar uzayabildiği, atak esnasında ve sonrasında çevreyle ilişkisiz ve sabah uyandığında atağı hatırlamadığı belirtilerek, "Atak sonunda hasta tam bir uyanıklık olmaksızın yatışıyor ve kendiliğinden uykuya dalıyor. Uyku kalitesini bozması sebebiyle sıklıkla hasta gündüz bilişsel fonksiyonlarında bozulmaya sebep olabiliyor." denildi.
CİHAN