Geleceğin yeni mesleği 'arabuluculuk'

Geleceğin yeni mesleği 'arabuluculuk'
Son olarak İzmir'de hurda toplayarak geçimini sağlayan bir kişinin, kendisine çarpıp kaçan tekstilci işadamı hakkındaki şikayetinden vazgeçmek için 100 çocuğa mont bağışlamasını şart koşmasıyla gündeme gelen arabuluculuk, hukuk mezunları için geleceğin meslekleri arasındaki yerini her geçen gün güçlendiriyor. Türkiye'de her yıl ortalama 9 bin öğrencinin hukuk fakültelerinden mezun olduğunu belirten İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İdil Tuncer Kazancı, 2012 yılında kanunlaşarak uygulamaya koyulan hukuki bir çözüm yolu olan arabuluculuğun, yeni bir istihdam kapısı açtığını söyledi.

Özellikle ihtiyaç sahibi kişilere yardım sağlanarak çözüme kavuşturulan vakalar, arabuluculuk konusunun sadece adli iş yükünü azaltmaya değil, toplum faydasına da katkı sağladığını gösteriyor. Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı verilerine göre Türkiye'de 829'u İstanbul, 329'u Ankara ve 233'ü İzmir'de olmak üzere toplam 2 bin 436 kişi, arabulucu olarak görev yapıyor. Hukuk bölümü mezunları için "arabulucu" unvanının giderek daha önemli hale geleceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Kazancı, "Arabuluculuk yoluyla çözümlenen uyuşmazlıkların sayısındaki artış, arabuluculuğun önümüzdeki yıllarda yeni bir meslek olarak karşımıza çıkacağının göstergesidir. Özellikle 2016 yılı için öngörülen adalet reformunda arabuluculuğun bu denli geniş yer tutması da zamanla arabuluculara duyulacak ihtiyacı arttıracak. Dolayısıyla hukuk mezunları için arabulucu unvanının gittikçe daha da önemli hale geleceğini, mesleklerinin adeta bir tamamlayıcısı olacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Dairesi tarafından arabuluculuk eğitimi vermek konusunda yetkilendirildiğini belirten Kazancı, sözlerine şöyle devam etti: "Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı, yetkilendirme işlemini yaparken kurumun fiziki imkanları yanında akademik ve bilimsel yeterliliğini de değerlendiriyor. Biz de İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak, alanlarında uzman eğitmen kadromuz ve Sürekli Eğitim Merkezimiz'in de işbirliğiyle mezunlarımıza ve diğer hukukçulara kaliteli bir arabuluculuk eğitimi vermeyi hedefliyoruz."

Türkiye'de arabuluculuk kavramına uzak olmayan bir toplum yapısı olduğunu da söyleyen İdil Tuncer Kazancı, "Sosyolojik olarak da uyuşmazlıkları, tarafsız bir kişinin rehberliğinde çözme kültürümüz vardır. Uyuşmazlıkların bu şekilde barışçıl çözümü, hem adalet ekonomisine hem de toplumsal barışa büyük katkı sağlayacaktır. Nitekim istatistikler dikkate alındığında, uyuşmazlıkların arabulucu önüne getirilmesi de arabuluculuğun sahiplenildiğinin bir göstergesidir. Arabuluculuğun zaman içinde etkin ve yaygın kullanımının adalete güveni pekiştireceğine, adalete erişimde harcanan zaman ve masrafı azaltacağına inanıyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de bugüne kadar yapılan toplam bin 774 arabuluculuk görüşmesinin 51'inin sonucu olumsuz olurken bin 723'ü ise anlaşmaya bağlanıp çözüme kavuştu. Bu görüşmeler arasında, hukuki uyuşmazlığa sebep olan konular arasında birinci sırayı bin 263 tutanakla işçi işveren uyuşmazlığı alırken telif haklarından kaynaklanan tazminat ve alacaklar için 210, maddi veya manevi tazminat için 67, borç alacak ilişkisi için de 49 arabuluculuk görüşmesi yapıldı. CİHAN
09 Şubat 2016 10:31
DİĞER HABERLER