TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ile CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç arasında, 'saman' atışması yaşandı.
TBMM Genel Kurulu'ndaki atışma BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın, tepki toplayan sözlerine açıklık getirmek istediğini söylemesi ile başladı. Sakık, "Kendi kimliğine sahip çıkan, bu coğrafyada diğer halkların kimliğine saygı gösteren herkesin başımızın üstünde yerleri vardır. Bu coğrafya sadece Kürtlerin ve Türklerin ortak coğrafyası değil. Bu coğrafyada 75 milyon insan yaşıyor, herkesin ana yurdudur, dedim. Altını çizerek söylüyorum. Oradan buraya gelip bu vatanı toprak edinenler, ama bir Türk milliyetçiliğine sığınıp, elinde bayrak, ellerinde balta, ellerinde satırlarla gidip Bursa'da Kürt mahallesini yok ederseniz, Sakarya'da BDP binasına saldırırsanız, sözüm onlaraydı. Orada Sırpların zulmüne uğramışsanız, en çok buradaki mağdur halkın halinden sizin anlamanız gerekirken, o ruh hali ile buradaki kardeş bir halka haksızlık etmeyin dedim. Bunu söylerken de, Kamer (Genç) Bey, söze müdahale etti. Kendisine, Dersim dağlarına kurban ol, dedim. Bizim yüreğimiz ne emparyalistlerin kuyusundan ne de ırkçı milliyetçilerin kuyusundan su çekmez. Irkçılık ile bizi suçlayanlar dönüp aynadan kendilerine baksınlar." diye konuştu.
KAMER GENÇ'TEN SIRRI SAKIK'A: BUNU BANA SÖYLEMEYE HAKKINIZ YOK.
Sakık'ın ardından söz alan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, kimseye husumetinin olmadığını belirterek, "Sırrı Bey, geçen gün bana bakıyor. 'Biz bu memleketin sahibiyiz, dağdan geldiniz bağcıyı kovuyorsunuz.' Bana söyledin sen. Arkasından da 'Sen Dersim dağlarına kurban ol. Sen o dağları kirletiyorsun' diyorsun. Burada ağır itham ediyorsun. 'Adını almaya değmez, sen retçi, inkarcısınız' diyor. Bu laflardan daha ağır bir şey olur mu? Ben çok şey biliyorum, sizi de muhatap almıyorum; bu memleketi bölmeye, parçalamaya, yok etmeye getiren bir AKP varken, bu memleketi satan, bu memleketi yabancı emperyalist güçlerle bölmeye çalışan iktidar varken… Ama ben 32 senedir Tunceli'deyim. Bunu bana söylemeye hakkınız yok." dedi.
"LAFA BAKARIM LAF MI DİYE, SÖYLEYENE BAKARIM ADAMI MI DİYE"
Partisine sataşma olduğu gerekçesi ile kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise şöyle konuştu: "Emperyalistlere peşkeş çekmek ifadesini bırak bir tarafa, sen 2007 yılında milletvekili olduğun andan itibaren Alman bir firmanın samandan duvar yapma fabrikası ile ilgili ortaklığın hesabını veremeyen, Tunceli'de yatırım yapmayıp Aksaray'da yatırım yapan birine ne denir? Mevlana'nın dediği gibi: Lafa bakaramı laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı diye."
Genç ise "Ben o saman meselesini konuşmuyorum. Geçmişte o saman meselesi hakkında çok durdular. Merak etmeyin kışlık saman payınızı ayıracağım, dedim." diyerek Elitaş'a cevap verdi.
ELİTAŞ: AİLENİ AYRI TUTUYORUM, O SAMAN SANA YETER
Tekrar kürsüye gelen Elitaş da, "Bu şahsın en büyük marifetlerinden biri yalan, iftira, hakarettir; başka bir şey yapmaz. Cevap vermeye de değmez. Senin en büyük özelliklerinden biri milleti tahrik edip hakaret ettirip dava kazanmak. Sana iki tane dava kaybettim. Karşılıklı hakaretler vardı. Biz bir milletvekilinin yaptığı işlerden dolayı dava açılmasını uygun görmedik, ama sen son gün, benimle ilgili dava açtın. Sonra da haciz getirmeye kalktın. Saman ile ilgili konuya gelince, Alman seni öyle tavlamış ki, ancak yüzde 5 vermiş. Orada ürettiği saman, sana yetecek kadarını vermiş. Ondan dolayı o hisseyi vermiş. Samanı kimseye paylaştıramazsın, o saman sana yeter. Aileni ayrı tutuyorum, sana yeter. Tekrar Mevlana'nın sözünü hatırlatıyorum. Her söze cevabımız vardır. Önce lafa bakarım laf mı diye, sonra söyleyene bakarım adam mı diye. Buradan çıkarılanı biliyorum. Söylediği laf değil, kendisi de adam değil." şeklinde konuştu.
CHP'li Genç de "Mustafa Elitaş, zamanında saman ile ilgili verdiğim şeyi beni taklit ederek söylüyor. Benim lafımı anlamak için adam olmak lazım. Adam olmayan zaten benim lafımı anlamaz. O yüzden Mustafa'nın lafını boşa alıyorum." diyerek karşılık verdi. Mahkemenin söz konusu davada 2 bin TL tazminata hükmettiğini aktaran Elitaş, bin 500 TL'lik avukatlık ücretinin ardından 500 TL kaldığını belirterek, "İstersen Mustafa 500 TL'yi sana iade edeyim." dedi.
MECLİS BAŞKANVEKİLİ AKŞENER: BEYNİMİ DÖNDÜRDÜNÜZ
Bazı milletvekillerinin sataşma olduğu gerekçesi ile söz almak istemesi üzerine Genel Kurul'u yöneten Meclis Başkanvekili Meral Akşener, "Artık yok. Ne yerinizden ne dışarıdan; ara verir giderim. Vallahi billahi ara verir giderim, bitti." diyerek tepki gösterdi. Salondan oylama yapılmadığının belirtilmesi üzerine Akşener, "Beynimi döndürdünüz. Yaptık reddedildi. Yaptık yaptık. Ne hale döndük." diye konuştu.
(CİHAN)