İspanya’nın Ergenekon’u olarak bilinen GAL (Antiterörist Özgürlük Grupları / Grupos Antiterroristas de Liberacion) örgütünün izini sürerken siyaset ve güvenlik bürokrasisinin engellemelerine maruz kaldığını anlatan Miralles, devlet içindeki bu gizli örgüt aleyhine haberler yaptığı için başına gelenleri şöyle anlattı: “Takipler, tacizler ve izlemelerle karşı karşıya kaldık. Evimin içi, banyoya kadar mikrofon ve kamera doluydu. 14 yıl polis korumasıyla gezdim. Diario 16’nın sahibine baskı yaparak Genel Yayın Yönetmeni Pedro J. Ramirez’i bu mesele yüzünden kovdurmayı başardılar. Sosyal ve politik açıdan desteğimiz yoktu. Etik ve moral açısından yaşananlar siyasete bakan yönüyle iğrenç idi.”

Melchor Miralles, ana akım medyanın bu örgüt karşısındaki tutumunu şöyle değerlendirdi: “Genel olarak İspanyol basını GAL konusunda sınıfta kaldı. Bu konunun üzerine giden yayın kuruluşu olarak Diario 16 ve daha sonra El Mundo gazetesinden başka Interviu dergisi vardı. Ama çok az kişiydik diyebilirim. Diğer medya kuruluşları çok acıklı bir tavır sergilemiştir.”

Medya ve siyaset dünyasında çoğunluğun kendilerini yalnız bıraktığını belirten Miralles, “Ne zaman GAL’in suikastlar dışında para çaldığını da gösterdik, her şey değişti. Suça karşı mücadele için ayrılan örtülü ödenek paralarını kendi ceplerine indirdiler.” dedi.

Miralles, o dönemde yaşananlara ilişkin şunları söyledi: “Ben bu tür eylemleri ortaya çıkaran az sayıdaki gazetecilerden biri olmaktan gurur duyuyorum. Çok karışık ve zor bir işti. Başımızda Felipe Gonzalez hükümeti vardı. Takipler, tacizler ve izlemelerle karşı karşıya kaldık. Diario 16’nın sahibine baskı yaparak Genel Yayın Yönetmeni Pedro J.Ramirez’i bu mesele yüzünden kovdurmayı başardılar. Fakat bizim gidip El Mundo gibi bir gazete kuracağımızı hesaba katamadılar. Dediğim gibi hükümetin baskısı ve hiçbir şey bilmek istemeyen diğer medya kuruluşlarının ilgisizliği karşısında yalnız olarak yürütülen bir çalışma oldu. Ayrıca toplum tarafından da iyi karşılanmıyorduk çünkü ETA o zamanlar her sene 60 ila 100 kişiyi öldürüyordu ve insanlar çok yorulmuştu.”

Tehditler yüzünden 14 sene polis korumasıyla dolaştığını ifade eden Miralles, İspanyol Gizli Servisi’ne (eski adıyla CESID) karşı ilk dava açıp kazanan kişi olmaktan gurur duyduğunu belirtti.

Türkiye’nin JİTEM, Ergenekon gibi yapılarla mücadelesini ve medya ile güvenlik kurumlarının bu süreçteki tavrına hatırlatan GAL olayı hakkında çok önemli bilgiler veren Gazeteci Melchor Miralles’la yapılan röportajın tamamını medyanın nabzını tutan Cihan Medya Haber Dergisi’nde okuyabilirsiniz.