Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilirken DEM Parti Milletvekili ve İnsan Hakları Savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun sorduğu sorular Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı terletti.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’nin ikinci gözlem raporu yayınlandığını belirten DEM Parti Kocaeli Milletvekili Gergerlioğlu, raporda Türkiye hakkında ağır eleştiriler olduğunu hatırlattı. TR724'te yer alan habere göre Dışişleri Bakanı Fidan’a raporu okuyup okumadığını soran Gergerlioğlu şöyle konuştu:

”Çok önemli bir rapor. Birleşmiş Milletler’in raporunda çok ağır eleştirileri var hak ihlallerine dair Türkiye’de iktidarının. O eleştirilerden biri dikkat çekiyor madde 6,9 ve 12’de. Rapor’da ‘Milli İstihbarat Teşkilatı’nın elemanlarının cezai kovuşturmalardan tam dokunulmazlık sağlamasından endişe duymaktayız.’ diyor Birleşmiş Milletler.

Ben size bazı vakalar hatırlatmak istiyorum. Eski bir personeliniz olan Ayhan Oran 2016’dan beri ortada yok, ne ölüsü var ne dirisi var. Zorla kaybedilip kaçırıldığına dair çok önemli iddialar vardı hiçbir cevap verilmedi kurumunuz da bir açıklama yapmadı. En sonunda Anayasa Mahkemesi’ne gitti Ayhan Oran’ın yakınları ve ailesi. Anayasa Mahkemesi, Ankara2dan Afyon’a kaçırılan bu kişinin soruşturmasında çok ağır ihmaller olduğunu tespit etti ve ailesine 90 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. Yine bakın şu fotoğraftaki kişiyi tanıyor musunuz? (Yusuf Bilge Tunç’un fotoğrafını gösteriyor) Yusuf Bilge Tunç, 6 Ağustos 2019’da Ankara Gimat’ta kaçırıldı ve halen ne ölüsü var, ne dirisi var! Yok bu kimse ve bu son derece ciddi bir durum. Bu konuda bir açıklama yapılmıyor. Sunay Elmas yine zorla kaybedilip kaçırıldı ve yıllardır yok.

Ben bir insan hakları savunucusu olarak soruyorum bu kişiler nerede? Ben bir insan hakları savunucusuyum ve kişilerin kimliğine bakmam. Ama her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı adil yargılanma hakkı vardır. İnsanları kaybederek, zorla kaçırarak bir şekilde cezalandırmaya kimsenin yetkisi olmadığına inanıyorum ve Birleşmiş Milletler de Türkiye’yi ağır bir biçimde eleştiriyor.”

Türkiye’nin Suudi Arabistan Cidde Konsolosluğu’nda görevli İsam Alibey’in 1 yıldır Suudi Arabistan’da cezaevinde olduğunu ancak Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda herhangi bir girişimi olmadığı için eşinin kendisine ulaştığını anlatan Gergerlioğlu şu ifadeleri kullandı:

”Yine bir başka vaka; sizin personeliniz sayın Hakan Fidan. Cidde Konsolosluğu’nda İsam Alibey tanıyor musunuz onu? Mutlaka tanırsınız personeliniz ama ilgilenmiyorsunuz. Bu kişi 1 yıldır Suudi Arabistan zindanlarında. Kimse onu sormuyor eşi sizden bir medet bulamayınca bana ulaştı. Ben onun hakkında bir soru önergesi sordum size aylarca cevap vermiyorsunuz. İsam Alibey neden Suudi Arabistan zindanlarında? Size soruyorum acaba şu gördüğünüz kişi ile ilgili bir durum mu var? (Suudi Arabistan İstanbul Konsolusluğu’nda katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın fotoğrafını gösteriyor) Cemal Kaşıkçı biliyorsunuz Suudi Arabistan totaliter bir ülke. İstanbul Başkonsolusluğu’nda kayboldu. Feryat ettiniz demediğinizi bırakmadınız. Erdoğan en ağır sözleri söyledi. Daha sonra dosyasını Suudi Arabistan’a iade etti ve karşılığında 3,5 milyar dolarlık bir kredi alındı. Acaba ‘totaliter bir rejimler uğraşmayalım, İsam Alibey’i sorup başımıza iş açarız, dışlanırız, kredi bulamayız’ diye bir düşünceniz mi var? Valla kendi personelinizin hakkını sormuyorsunuz ben soruyorum. Bu ne haldir sayın Hakan Fidan?”

2019 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Çin’in Sincan bölgesine bir gözlem heyet göndererek Uygur toplama kamplarını ziyaret edeceği yönünde bir açıklama yaptığını hatırlatan Gergerlioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

”Yine selefiniz bir bakanla ilgili de sizden açıklama bekleyeceğim. Devlette süreklilik vardır değil mi? Mevlüt Çavuşoğlu’nun 31 Temmuz 2019’da attığı bir tweet. Ne diyor bu tweette? Çin’e gittik Sincan’a bir gözlem heyeti gönderiyoruz. Aradan 5,5 yıl geçmiş. Güya Türkiye Cumhuriyeti devleti Çin’de Uygur Türklerini toplama kamplarına bir heyet gönderiyordu. Siz geçtiğimiz aylarda Çin’e gittiniz. Ben sizi izledim orada medyatik pozlar verdiniz Uygur çocuklarla kucaklaştınız ama toplama kamplarına gidip de bir ziyaret yapmadınız sayın Bakan. Ancak selefiniz böyle bir söz vermişti bu da mümkün olmadı.”