Cezaevlerindeki hak ihlalleri hakkında bilgi veren HDP’li Gergerlioğlu, 700’e yakın bebeğin de cezaevinde olduğunu belirtti.
Cezaevlerindeki tutuklu sayısı, mevcut kapasiteyi 40 bin aşarak 254 bin kişiye ulaştı. Kapasite üstü doluluk oranı ve keyfi uygulamalar birçok sorunu ve hak ihlalini de beraberin getiriyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyon Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, cezaevlerindeki ihlallere dikkat çekerek, yasa teklifi hazırladıklarını söyledi.
Mezopotamya Ajansı'nın haberinde kendisine ulaşan hak ihlallerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gergerlioğlu, şöyle devam etti: “Bazı cezaevlerinde 4-5 kat fazla insan oluyor. Mesela 20 kişilik yerlerde 45 kişinin kaldığı cezaevleri var. Kimileri yerde yatıyor. Tuvalet kapısının önünde ‘aylarca yattım’ diyene rastladım. Sıcak su sıkıntısı var. Birçok yerden normal suyun verilmediği yönünde şikayet aldık. Örneğin Sivas cezaevinde neredeyse su yok. Adını vermeyeceğim bir cezaevinde infaz koruma memuru bana cezaevinde su olduğunu ancak müdürünün istediği doğrultusunda verilmediğini söyledi.”
Gergerlioğlu, “Bir ülkedeki insan haklarının durumunu anlamak için en başta bakmanız gereken yer cezaevleridir” dedi. Ekonomik krizden en çok inşaat sektörünün etkilendiğini hatırlatan Gergerlioğlu, “Durmayan tek inşaat cezaevi projeleri. 225 tane yeni cezaevi yapılması planlanıyor. Yani hak ihlalleri 225 kat daha artacak” diye konuştu.
İhlallere ilişkin aradıkları cezaevleri yönetimlerinin kendilerine çeşitli gerekçeler sunduğunu aktaran Gergerlioğlu, “Hizaya getirmek için ayakta sayım dayatılıyor. Hasta olan var, felçli olan var bu konuda da çok şikayet geliyor. Süngerli oda denilen bir yer var. Cezaevi yönetimi süngerli oda için ‘çok sinirlenen, asabı bozuk kişileri oraya koyuyoruz’ şeklinde bir izah getiriyor ama çoğunlukla o süngerli odalardan insanların dövüldüğüne dair şikayetler alıyoruz. İnfaz koruma memurlarının siyasi görüşlerine göre tavırlarda bulunduğu konusunda şikayetler aldık. Turnike girişlerinde tutukluların kadın yakınlarına mahremiyeti ihlal eden, tacize varan uygulamaları çok duyduk. Utanç verici arama uygulamaları ve taciz şikayetleri çok geldi. Görüş sürelerini kısılıyor. Telefon görüşmelerinde tekmil dayatması yapılıyor. Cezalandırma amaçlı bulundukları yerlerden çok daha uzak yerlere sevkler yapılıyor” diye belirtti.
"BİRÇOK İNSAN YAŞAMINI YİTİRDİ"
Gergerlioğlu, tutuklu yakınlarının görüşlere gider gelirken uzun yol nedeniyle kazaların yaşandığını ve birçok insanın yollarda hayatını kaybettiğini belirterek, görünür olmayan başka bir soruna dikkat çekti. Gergerlioğlu, “Bu yolculuklarda olan can kayıpları hadisesi çok önemli. İnsanlar yorgun bir şekilde gidiyorlar ve kazalar olmaya başlıyor ve birçok insan hayatını kaybetti. Çünkü şartları zorluyorlar. Çok rastladım bu tür kazalara. 5-6 kişinin dolduğu arabalarda insanlar yorgun bir şekilde yollara düşüyor” diye kaydetti.
"ÇOK AĞIR İHMALLER VAR"
Hasta tutukluların durumuna özelikle dikkat çeken Gergerlioğlu, şöyle devam etti: “Hasta tutukluların tedavileri aksıyor. Yeni vefat eden kanser hastası Mehmet Özbir’in eşiyle görüştüm. 2017 Şubat ayında elinde oluşan bir ağrı nedeniyle hastaneye gitmek için dilekçe vermiş fakat gardiyan kendi inisiyatifini kullanarak tutukluya izin verilmemiş. En sonunda Eylül 2017’ de ancak gidebilmiş. Gittiği zaman kansere yakalandığını öğrenmiş ki ihmalden dolayı da elini kaybetti. Tahliye edildikten sonrada yaşamını yitirdi. Yine zatürreye yakalanan bir kadın tutuklu vaktinde tedavi edilmediği için yaşamını yitirdi. Bunun gibi çok örnek var. Bunlar sorgulanmıyor. Doktor olarak bazı hastalıkları bildiğimiz için yaşanan ihmalleri de görebiliyoruz. Çok ağır ihmaller var.”
"ATK TEK YETKİLİ OLMAMALI"
Gergerlioğlu, gazeteci Metin Duran’ın tahliye edilebilmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) 'cezaevinde kalamaz' raporunu alabilmek için 5 ay bekletildiğini hatırlatarak, yeni bir yasa teklifi üzerinde çalıştıklarını söyledi. Gergerlioğlu, teklife dair, “ATK’nin son karar veren merci olarak tek bir kurum olmaması, diğer eğitim araştırma hastanelerinin de bu konuda ehliyet sahibi olmaları ve karar verici olması için bir uğraş veriyoruz. Normalde sadece rapor için ATK karar verici oluyor. Ama yoğunluktan süreci yavaşlatıyor” ifadelerini kullandı.
"750’YE YAKIN ONLİNE BAŞVURU"
Hak ihlalleri başvurularını almak için internet üzerinden başvuru sistemini kurduklarını da hatırlatan Gergerlioğlu, şimdiye kadar 750’ye yakın başvuru olduğu bilgisini verdi. Yapılan bu başvuru sayısının yüzde 80’nin cezaevlerindeki ihlallere dair olduğunu aktaran Gergerlioğlu, Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nu ve ilgili kurumların hak ihlalleri konusunda çalışmadıklarını vurgulayarak, yaptıkları şikayet ve başvurulara çoğu zaman geri dönüş yapılmadığını dile getirdi. Gergerlioğlu “Şikayet ve istekler geliyor. Yoğun bir çalışma ile bu başvuruları gereken yerlere iletiyoruz. Çok ağır vakalar geliyor. Bu başvurulardan anlıyoruz ki cezaevlerinde sıkıntı çok büyük” dedi.
"HAMİLE KADINLARA AJANLIK DAYATMASI"
Başvurularda hamile tutukluların olduğunu ifade eden Gergerlioğlu, “Bugüne kadar uğraşları sonucu 6 hamile tutuklunun tahliye olduğunu belirtti. 15 hamile kadının hak ihlali konusunda internet üzerinden başvurusu olduğunu aktaran Gergerlioğlu, şunları söyledi: “Çocuğuyla içerde olan binlerce kadın var. 700’e yakın bebek cezaevinde. Hamile kadınların durumu ile ilgili Hakimler Savcılar kuruluna şikayet ettik. Dönüş yapmadıkları gibi aradığımızda da lakayt cevaplar veriliyor. Bu kadar hak ihlal eden bir ülke, bir devlet olur mu? Hamile ve 6 aya kadar emziren anneler için başvurular yapıyoruz. Çünkü var olan yasa ihlal ediliyor. Düşük tehlikesi ile hastane de yatan 2 aylık hamile bir kadın tutukluya hakim ‘isim versin tahliye edelim’ gibi söylemlerde bulunuyor.”