Gıda fiyatları yükseliyor

Gıda fiyatları  yükseliyor
Kuraklığın etkisiyle yem fiyatları yükselmeye başladı. Yem fiyatlarındaki artış, hayvan ürünleri fiyatlarına yansıyacak beklentisi oluştu.
'Yem sıkıntısı olacak' beklentisiyle besicinin hayvanlarını elden çıkarmaya çalışması sonucu kırmızı et fiyatları düştü. Besici satışı durunca, yükselen yem fiyatlarıyla birlikte et, süt, yumurta, peynir fiyatlarının da yükseleceği belirtiliyor İstanbul perakende et piyasasının önde gelen firmalarından Şalvarlı Et'in sahibi Abuzer Göktaş, "Kuraklık nedeniyle et fiyatları önce ucuzlayacak, sonra yükselecek" dedi. Göktaş, "Arpanın kilosu 20-25 kuruştan 38 kuruşa çıktı. Yem fiyatları yükseldiği için ahırdan kesime gönderilen hayvan sayısı arttı. Her gün 8-10 besici 'Malımı al' diye telefon ediyor. Bu nedenle toptan kilosu 8.5 YTL olan kemikli karkas et fiyatları, 8 YTL'ye doğru inişe geçti. Yeterli yem stoğu olmayan besiciler hayvanlarını kestikten sonra fiyatlar yükselişe geçecek. Bahar yağmurları yeterli düzeyde olmazsa, gelecek yaz toptan et fiyatı 10 lirayı geçer" diye konuştu. Nisan yağmuru gelmezse... 150 üyesi olan Et Üreticileri Birliği Başkanı Önder Ünlüer, "Sığırlar, koyunlar şimdi ahırda" diyerek şöyle konuştu: "Besiciler iyi kötü kışı atlatırlar. Ancak nisan-mayıs yağmurları yeterli düzeyde olmazsa büyük sorun yaşarız. Nisan - mayıs aylarında ahırdan çıkacak hayvanlar yeterli ot bulamazlarsa süt verimi düşer, yavrular beslenemez. Bu durumda et ve süt fiyatları artar." Mayısta tavuklar aç Kısa adı BESDBİR olan Beyaz Et Sanayicileri Birliği Başkanı Zuhal Daşdan, 500 bin ton mısır ithal edilmesini istedi. Mayıs ayında tavuklara verecek yem bulamayacaklarını öne süren Daşdan şöyle devam etti:"Kümeslerin ana besin maddesi mısır. Mısır harmanda 34 kuruştu, bugün 42-43 kuruş oldu. Arpa 27 kuruştan 32-35 kuruşa çıktı. Buğday 37 kuruştu, 45-46 kuruş oldu. Bu fiyatlar, kaçınılmaz olarak et, süt, peynir, yumurta fiyatlarına yansıyacak. Toprak Mahsulleri Ofisi'nde (TMO) yemciye verecek buğday yok, sadece değirmenlere veriyor. TMO, rekolte hesabı yapamıyor. Tahminen, göz kararıyla hesap yaparak, 'yeterli buğdayımız var, ithalata gerek yok' diyor. Türkiye'nin 2006-2007 sezonunda, 500 bin ton mısır açığı var. 2007-2008 sezonunda, kuraklık nedeniyle ortaya çıkacak açık hariç, 500 bin ton mısır ithal etmeliyiz. İthalat yapılmazsa mayısta kümesler ve ahırlar aç kalır. Üretici de korunarak mısır fiyatı 37-38 kuruşta dengelenmeli." 'Tavukları Ankara'da salarız' Banvit Genel Müdürü Ömer Görener, "Nisan ayında aç tavukları götürüp Ankara'da Hazine'nin ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın önüne dökmek zorunda kalabiliriz" dedi. Harman zamanı 34 kuruşa alınan mısırın şu anda 45 kuruş olduğunu belirten Görener şöyle dedi:"Türkiye'de mısır bitti. Hükümet mısır ithalinde alınan yüzde 130 vergiyi yüzde 10'a indirerek ithalatı serbest bırakmazsa, mayıs ayında kümesler boşalır, bugün 3 YTL olan tavuk etinin fiyatı 5 YTL'yi geçer. Kuş gribinin sarstığı firmalar, yem krizini atlamaz, batarlar." 'Stokçu korunuyor' iddiası Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Derya Pala, "İthalat geciktirilerek stokçu korunuyor" dedi. Yumurta maliyetinin yüzde 70'inin yem olduğunu, yemin de yüzde 70'inin mısır olduğunu belirten Pala, "Mısır fiyatı 43 kuruşu geçtiği halde TMO ithalatı geciktiriyor. Üreticinin elinde mısır yok. İthalat geciktikçe mısır stoklayanların kazancı artıyor. Aşırı pahalı yemin, kümes ve ahırlarda yapacağı tahribatın telafisi çok zor olur. Şu günlerde ihracat durduğu için yumurta fiyatları 15 kuruştan 13 kuruşa geriledi. Ama yakında bu fiyat 20 kuruş olur." 'Buğday ithal edilmesin' Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday ithalatına karşı. Bayraktar şöyle dedi: "Geçen yıl kasımdan itibaren bazı bölgelerde üç ay yağışların çok az olması veya hiç yağmur yağmaması sebebiyle buğday üretiminde önemli bir azalma olabileceği endişesi ortaya çıktı. Bazı çevreler bunu fırsat bilerek spekülatif bir ortam yarattı, ithalatı gündeme getirdi. TMO böyle bir ihtiyacın olmadığını, stokların ihtiyacı karşılayabilecek düzeyde olduğunu açıkladı. Son yağışlardan sonra odalarımızla yaptığımız görüşmelerin sonucunda çoğu yerde tarımsal kuraklık riskinin azaldığı veya kalmadığı anlaşıldı. Sadece Çukurova'da geç ekimlerde kuraklıktan dolayı çimlenme gerçekleşmediğinden yüzde 20-25 civarında bir azalma olabilir. Mart-nisan yağışları önemli. Mevcut durumda buğday rekoltesinde önemli bir düşüş olacağı ve bu nedenle ithalata ihtiyaç olduğu yönündeki görüşler geçerli değil." MİLLİYET
03 Şubat 2007 09:05
DİĞER HABERLER