Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Eker:

Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Eker:
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ''Türkiye'de Kürt kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın da şiddete 'dur' demesini ve daha çok bu manada ses vermesini doğrusu arzu ediyoruz'' dedi. Diyarbakır'a gelen Bakan Eker, Vali Mustafa Toprak'ı ziyaretinde bir gazetecinin; ''İsrail tohumlarının alınmaması yönündeki çağrı''' ile ilişkili sorusuna, ''Türkiye tohumda kesinlikle bağımlı değil. Ticaret yapması bağımlı olduğu manasını taşımıyor. Türkiye tohum ihracatı yapıyor, ama bazı firmalar bazı çeşitler için zaman zaman tercih ediyor'' karşılığını verdi. İsrail'in bazı yanlış tutumunda özellikle gemiye saldırıp, Türk vatandaşlarının hayatına kastetmesi ve ardından özür dilememekte ısrar etmesinin kendilerini de bazı müeyyideler almaya yöneltiğini anlatan Eker, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin de İsrail ile ilişkileri belirli bir noktada yavaşlatma, durdurma şeklinde tavsiyelerinin olduğunu söyledi. İsrail'e ihracatın, ithalattan çok daha fazla olduğunu, 190 milyon dolar civarında Türkiye'nin tarımsal ürün ihracatı gerçekleştirirken buna karşı 30 küsur milyon dolar da ithalat yaptığını vurgulayan Eker, aslında Türkiye'nin daha çok İsrail'e mal sattığını, bunun içerisinde tohumun da bulunduğunu kaydetti. Eker, ''Tohumu sadece dünyada İsrailliler üretiyor ve herkes İsrail'den tohum alıyor'' gibi yanlış bir bilginin olduğunu belirtti. -POLİSE YÖNELİK SALDIRI- Diyarbakır'da dün polise yapılan saldırıyla ilgili bir soru üzerine de Eker, saldırıdan sonra bir kişinin yakalandığını, onunla ilgili henüz soruşturmanın tamamlanmadığını, elde bir takım bilgiler, suç aletleri olduğunu, konunun henüz neticelenmediğini söyledi. Terör örgütünün artan saldırılarının tüm vatandaşlarda olduğu gibi kendilerinde de nefret uyandırdığını dile getiren Eker, şöyle konuştu: ''Türkiye'de barışın sağlanması Kürt sorununun çözülmesi yönündeki hükümetin öteden beri ısrarlı çabalarını, aslında birilerinin sabote etme gayreti olarak görüyoruz. 'Birileri birilerine taşeronluk yapıyor' diye değerlendiriyoruz. Çağrımız ve çabamız bunların sona ermesidir. Çünkü biz barıştan yanayız. Türkiye'de Kürt kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın da şiddete 'dur' demesini ve daha çok bu manada ses vermesini doğrusu arzu ediyoruz. Ben kişisel olarak da bunu arzu ediyorum, bekliyorum ve istiyorum. Çünkü barışa, barış ortamına aslında çözüm sürecine kast ediliyor. Artan saldırılar ve şiddet bir çözümsüzlük için adete özel bir çaba. Bunu sabote ediyorlar. Türkiye'deki gerçekten barış içerisinde Kürt sorununun çözümünü isteyen, arzu eden, canı yanan, gözyaşı dökmüş, ocağı sönmüş on binlerce vatandaşımız gerek Türk, gerek Kürt herkes bunun ne olduğunu aslında biliyor, nereden geldiğini de biliyor. Aslında bunun sona ermesini istiyor. Ne var ki bunun durdurulmasına dönük daha çok vatandaşlarımızdan tepki gelmesini, sivil vatandaşlarımızın tepkilerini ortaya koymalarının burada etkili olacağını düşünüyorum.'' -SES KAYDI- Eker, son günlerde ses kayıtlarıyla ilgili gazetelerde yer alan haberlerle ilgili soru üzerine de, devletin öteden beri bu meselenin çözümüyle ilgili ne gerekiyorsa, hangi adımlar atılması gerekiyorsa o adımları attığını, bundan sonra da atmaya devam edeceğini, bundan hiç kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini söyledi. Amaçlarının bu sorunu çözmek olduğunu anlatan Eker, şöyle konuştu: ''Bizim tercihimiz bu sorunun barış içerisinde kan dökülmeden çözülmesidir. Biz bunun çabası ve gayreti içerisindeyiz. Devlet zaten üzerine düşen görevi yapıyor. Bundan sonra da yapacak. Bunda şaşılacak bir şey yok. Ama birileri tabi bunu sabote ediyor. Artık kimin taşeronluğunu yapıyorlar, doğrusu bilmiyorum. Bunu da milletimizin ve Kürt vatandaşımızın takdirine bırakıyorum. Belki birtakım derin yapılanmaları vardır. Örgütün içerisinde sanki farklı bir şeyler var. Sivil vatandaşlarımızın hayatına kast ediliyor. Bombalar ve mayınlar patlatılıyor. Kurşunlar sıkılıyor. Artan saldırılar çözümü istemeyenlerin işidir. Türkiye daha çok kan aksın, devlet daha çok kan döksün. İşte daha çok 80 ve 90'lı yıllardaki gibi farklı bir refleksle davranılsın diye özel bir çaba ve kışkırtma var. Bunu Türkiye'deki Kürt kardeşlerimin bilmesini istiyorum. Bunu görmeleri ve ses vermelerini istiyorum.'' -ET FİYATLARI- Kurban Bayramı'nda et fiyatlarının artıp atmayacağı yönündeki bir başka soruya Bakan Eker, ''Siz artmasını mı istiyorsunuz'' karşılığını verdi. Gazeteciler ''33 liradan dana eti satılıyor'' demesi üzerine Bakan Eker, kendisine anormal şeylerin söylendiğini belirterek, ''Siz bu fiyatı gördünüz mü?'' diye sordu. Kurban Bayramı ile ilgili tedbirleri aldıklarını vurgulayan Eker, şöyle devam etti: ''Her sene eskiden Hacca gidenler kolera olurdu, diye söylenirdi. Aynen bizde de her sene Kurban Bayramı gelince et ve kurbanlık fiyatı artacak, deniyor. Birileri sanki kurbanlık kesimini istemiyor gibi. Bu tür şeyler yapay olarak pompalanıyor. Elbetteki döviz ve döviz artışından dolayı dünyadaki uluslararası gelişmelerden dolayı zaman zaman ufak tefek fiyat dalgalanmaları olur. Cep telefonuma hergün tüm Türkiye'deki et fiyatlarıyla ilgili fiyatlar gelir. Bunları gün gün takip ediyorum. Toplam ve perakende et fiyatları. Bakın Türkiye'de şimdi ortalama etin fiyatı 15-25 liradır. 16 vilayette 14.50'den de 15.50'den de kesilen var. 16'dan kesilen de var. Yani ortalaması 15.25'e geliyor. Bir miktar dalgalanma var. Ama biz Kurban Bayramı ile ilgili herhangi bir sıkıntı beklemiyoruz. Bununla ilgili tüm tedbirleri aldık. Türkiye'de hayvan popülasyonu ve sayısında ciddi bir artış var. Türkiye 11.5 milyon sığıra, koyunda da 30 milyona ulaştı. Sadece kayıtlı, dişi anaç koyun sayısı 20 milyon. Onun için Türkiye'de bir problem beklemiyoruz. Her sene aynı şey söyleniyor. Ama her sene o bilgiler yanlış çıkıyor. Bu sene de yanlış çıkar. Et Balık Kurumu 70'in üzerinde mağaza açtı. Orada makul fiyatlarla et satılıyor.'' (TEN-EK-NİF)16.09.2011 13:58:55
16 Eylül 2011 14:02
DİĞER HABERLER