Neredeyse her sokakta bulunan zincir marketler, gıda piyasasında tekel olmuş durumda. Toptancılar ise bu tekelleşmeden ve devamlı artan maliyetlerden dolayı artık eskisi gibi iş yapamadıklarını söylüyor.
Toplumun tüm kesimleri iktidarın ekonomi politikaları sonucu gelen ekonomik durumun nedeniyle zor günler geçiriyor. Bu kesim arasında toptancılar da bulunuyor. Toptancılar her köşe başına açılan zincir marketler nedeniyle ekonomik olarak daha zor durumda kaldıklarını belirtti. Toptancı esnafı, zincir marketlerin tekelleşme noktasına geldiğini ve artan maliyetlerden dolay artık eskisi gibi iş yapamadıklarını söyledi.
İstanbul Bayrampaşa’da bulunan Mega Center’daki hal esnafı duruma tepkili. Toptancı Ali Eryılmaz, devlet tarafından 1935 yılında kurulan ancak AKP’nin özelleştirme politikaları sonucunda birçok fabrikası satılan Türkiye Şeker Fabrikaları’nın (TÜRKŞEKER), şekeri marketlere göre toptancılara daha pahalıya sattıklarını ifade etti.
MARKETLER TOPTANCIDAN UCUZA SATIYOR
Pastane ürünleri satan toptancı Ali Eryılmaz, küçük esnafın daha ucuza alabildiği için artık toptancılardan değil, zincir marketlerden alışveriş yaptığını ifade etti. Eryılmaz, “Bu ucuzcu marketler iyice öldürdü piyasayı. Bugün TÜRKŞEKER bize şeker vermiyor, onlara veriyor. Onlara, 50 kilosunu 420 liradan satıyorlar, biz şekerciler 720 liradan şeker alıyoruz. Geri kalan şeker fabrikaları da zaten özelleştiği için, 720 liradan piyasadaki toptancılara şeker satılıyor. Toptancı da 720 TL’den aldığı şekeri 750 TL’den satıyor. Buraya küçük esnaf niye şeker almaya gelsin? Zincir marketler daha ucuz. Bakkalcı da gelmez, esnafı öldürdüler. Bir çeteleşme var. Beşli çete ayrı, üç harfli marketler ayrı. Sadece şeker değil, Coca-Cola’dan, kolisi 125 TL’den kola alıyorum, 3 harfli marketlerde kolanın kolisi 114 TL’ye geliyor. Esnaflar raftaki kolayı topluyor, zaten günlük sattığı 10-15 tane kola. Niye benden gelip 15 TL pahalıya alsın. Her sokakta en az bir tane A-101, bir tane ŞOK var, ben de olsam gelmem. Buradaki toptancı esnafa nasıl mal satacak, bakkalcı gelip buradan alır mı? Gidiyor o 3 harfli marketlerden alıyor.”
Piyasalarda belirsizlik olduğunu ifade eden Eryılmaz, iktidarın kendilerine yönelttiği stokçuluk suçlamasını şöyle yanıtladı: “Bir gecede Türkiye’de her şey oluyor. Bir bakarsın tavan yapar, bir bakarsın mal bulamazsın. Gördük insanlar yağ satın almak için birbirini yedi. Birisi açıklama yaptı, dedi ki ‘yağımız yok.’ Millet saldırdı, talan etti. Stok yapmıyorum, müşteri gelsin ben satayım.”
KDV indirimlerinin yansıtılmadığı iddialarına da değinen Eryılmaz, “Ben toptancı olarak yansıtamadım, mal alırken yüzde 8 KDV aldın benden, sonra malın KDV’sini yüzde 7 düşürdün, yüzde 15 ben zarara girdim. Benim bu aradaki zararımı kim karşılayacak? Hadi benim kârı geçtim. Devlet, ‘yüzde 7’lik oranı vergiden muaf tutacağım, vergiden düşeceğim’ dese ben yansıtabilirdim.”
Kahvaltılık ürün satan toptancı Yasin Sarıdoğan, ürünlere neredeyse her gün zam geldiğini ifade etti. Sarıdoğan, “Şu anda doğal gaza tekrar zam geldiğinden ötürü fiyatların tekrar yükseleceğini söyledi. Zam hâlâ devam ediyor. Mal sahipleriyle şu anda çatışma halindeyiz. Mal sahipleri ciddi fark istiyorlar, kira farkları talep ediyorlar. Hatta tebligat gönderenler var. Kiralar yüzde 300 arttı. 8 bin lira olan kiralar, 30 bin TL oldu. Pandemi sürecinden beri böyle. Şekere gelen zamdan dolayı reçel, bal gibi gruplarda ciddi fiyat artışı var. Kârımız ciddi düşüş yaşadı. Ürünlerde hızlı yükselme olduğu için zaten sattığımızı yerine koyamıyoruz.”
AKARYAKIT ZAMMI LOJİSTİĞİ AKSATIYOR
Artan mazot fiyatlarından dolayı lojistik sorunu yaşadıklarını dile getiren Sarıdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Devletimizden doğal gaz, petrol, yani üretim aşamasında en önemli girdilerimizle alakalı olarak yapabilecekleri şeyleri sonuna kadar yapmasını istiyoruz. Bizim burada bir süre sonra müşterilerimizle devamlı bir sohbetimiz oluşuyor. Adam bize diyor ki ‘Bana çarşamba günü şu ürünleri gönderebilir misin?’ Biz önceden haftada 200 yüz lira mazot koyduğumuzda, bir hafta dolaştırdığımız arabamızı şu anda günlük 250, 300 liralık mazotla anca dolaştırabiliyoruz. Dolayısıyla müşterimize de diyoruz ki ‘biz gönderemeyiz, buyur gel kendini al’ bu yüzden aksamalar yaşanıyor. Bugün neredeyse yüzde 10’luk bir taşıma bedeli biniyor sattığımız ürünün üzerine.”