Uluslararası Kriz Grubu, Suriye’den Türkiye’ye devam eden mülteci akınını mercek altına aldı. Gelenlerin ülkenin kapasitesini zorladığına işaret edilen raporda, “Birçok Suriyeli yıllar boyu burada kalacak” vurgusu yapıldı.
- "Göç eden Suriyelierle ilgili resmi rakam 500 bin fakat bunun iki katı olabilir"
- "Kaynaklar ve sabır azaldıkça Türkiye'nin açık kapı politikası sınırlarına yaklaşıyor"
- "Dünya Suriye konusunda destek göstermeli"
Dünyanın değişik bölgelerindeki krizler hakkında detaylı incelemeler yapan Uluslararası Kriz Grubu (ICG), son çalışmasında Suriye’den Türkiye’ye göçü inceledi. “Suriye Bataklığının Türkiye’ye Artan Maliyeti” başlıklı raporda Türkler’in mültecilere karşı “acıma ve rahatsızlık” arasında gidip gelen duyguları kaleme alındı.
Bugün'ün haberine göre, Suriyeliler’in resmi sayısının 500.000 olarak verildiği, ancak gerçek rakamın bunun iki katı olabileceği kaydedildi. Mülteci akınının yerel altyapı üzerinde baskıya yol açtığı ve toplumsal gerilimler meydana getirdiği bildirildi.
Raporda, “Kaynaklar ve sabır azaldıkça, güvenlik sorunları arttıkça Türkiye’nin açık kapı politikası da sınırlarına yaklaşıyor” ifadeleri yer aldı.
DÜNYA DESTEK GÖNDERMELİ"
3 yıldır süren krizde en az 75 Türk vatandaşının hayatını kaybettiğine işaret edilen raporda, “Birçok Suriyeli yıllar boyunca burada kalacak. Türkiye açık kapı politikasına devam edecekse onlara uzun dönemde bakmak için uluslararası camiadan daha fazla destek görmeli” vurgusu yapıldı.
AB’ye de çağrıda bulunan ICG, daha fazla Suriyeli’ye Avrupa’da geçici koruma sağlama çağrısı yaptı. Ayrıca, “Hangi yollardan gelmiş olurlarsa olsunlar Suriyeliler’i, Türkiye gibi komşu ülkelere iade etmemek de dahil olmak üzere, sınır dışı etmeme ilkesini benimsemeli” denildi.
CEMEVLERİNE İZİN VERİLSİN
Rapordaki çözüm önerileri arasında ibadet yerlerinin resmi olarak tanınması dahil Türkiye’deki Alevi toplulukların temel sıkıntılarını gidermek için kapsamlı bir reform paketi de bulunuyor. Ayrıca Suriye’deki savaşın Türkiye’ye yayılmasıyla meydana gelen şiddet olaylarıyla, Türkiye’deki Aleviler’in ilgisi olduğunu ima eden bir dil kullanmaktan kaçınılması çağrısı da var.
RAPORDA ÖNE ÇIKAN ÖNERİLER
- Suriyeliler’e masraflarını uluslararası donörlerin karşılayacağı kira kuponları ve şartlı nakit yardımını da kapsayan bir barınma planını yürürlüğe konmalı.
- Türk hükümetiyle uluslararası camia insani yardım konusunda daha yakın işbirliği içerisinde olmalı.
- İnsani yardım kuruluşu çalışanlarına ikamet ve çalışma izinleri hızlı verilmeli.
- Türkiye, Suriyeliler’in kayıt işlemleri ve sosyal haklara erişimi için “tek tip kimlik, çalışma izni, mesleki yeterlilik sertifikası” vermeli. Sosyal hizmetler ve eğitime tam erişimlerini sağlamalı.
- AB, yardım örgütleri ve uluslararası camia, Türkiye’de sağlık, eğitim ve temel hizmetleri de içeren yerel altyapıyı desteklemeli.
- Türk okullarında Suriyeli çocuklara mümkün olduğunca çok yer ayırmalı ve yeni okullar inşa etmek için uluslararası yardımlara açık olmalı. Ayrıca öğrencilere daha hızlı entegre olabilmeleri için yoğun Türkçe dersleri imkanı sağlanmalı.
- Ankara, siyasi bir çözüme ulaşmak için İran ve diğer bölge ülkeleriyle doğrudan diyalog kurmayı sürdürmeli.