Göçerlerin zorlu yaşamı

Göçerlerin zorlu yaşamı -Elazığda, geçim kaynakları olan koyunlarını otlatmak için göçebe hayat süren aileler, çetin kış şartlarında ayakta kalmaya çalışıyor -Çadır brandadan eklenti yapılan eski bir evde yaşayan ailenin 3 çocu
ELAZIĞ (A.A) - İsmail Şen - Elazığda geçim kaynakları olan koyunlarını otlatmak için göçebe hayat süren ve çadırlarda konaklayan aileler, çetin kış şartlarında ayakta kalmaya çalışıyor.
     Hayvancılıkla uğraşan aileler, yaz mevsiminde daha verimli otlak bulabilmek için çıktıkları Erzurum yaylalarından, havaların soğumasıyla Baskil ilçesi yakınlarındaki meralara döndü. Üç erkek kardeş, Şahaplı köyü kırsalında merada brandadan hazırladıkları çadırlarda kalırken, 3ü çocuk 8 kişilik bir aile de, ilçe merkezi kırsalında kiraladıkları merada, brandadan eklenti yapılan harabe haldeki eski bir evde yaşıyor.
     Çetin kış şartları ve soğuk hava aileleri zorluyor. Erkenden kalkan göçerler, hayvanları yemleyip meralara çıkıyor, akşam üstü geri dönüyor. Hayvanlar meradayken kadınlar günlük ev işlerinin yanı sıra, ağılları temizliyor, hayvanların su ve yemlerini hazırlıyor.
     Göçerlerden Sıddık Kuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, besiciliği bir hayat tarzı olarak benimsediklerini, bu mesleğin kendilerine atalarından kaldığını söyledi.
     Keban Barajı yapılmadan önce kış mevsiminde kendi köylerinde kaldıklarını ancak barajla verimli otlaklarının su altında kalmasıyla kış aylarında Elazığ veya çevre illerde farklı bölgelerde kaldıklarını anlatan Kuş, köylerine hasret, kışlak ve yaylaklar arasında gelip gittiklerini belirtti.
     Göçebe hayat şartlarının çok zor olmasına rağmen tek geçim kaynakları olan bu işi yürütmek durumunda kaldıklarını belirten Kuş, Babamdan bu hayatı gördüm, bu mesleği gördüm ve devam ettiriyorum. Başka yapabileceğimiz bir işimiz yok. Yazın biz sürekli Erzuruma gideriz. Haziranda gider, kışın döneriz. Keban Barajı kurulduktan sonra köyümüzde hayvanlar için elverişli bir mera kalmadı ve biz bundan dolayı da kışın da farklı yerlerde artık yer kiralayarak göçebelik hayatımıza devam etmeye başladık diye konuştu.
     Sıddık Kuş, ilçelerinde hayvancılık için daha elverişli meraların kiraya verilmeyerek boş bırakıldığını, ayrıca mera alanlarının çok daraltılması nedeniyle zorluklar yaşadıklarını bildirdi.
     Göçer hayatın zor olduğunu vurgulayan Kuş, eğitime devam edebilmeleri için çocuklarını Elazığdaki köylerinde bıraktığını sözlerine ekledi.
    
     -Çocuklar, günde 4 kez 3-4 kilometrelik yolu yürüyor-
    
     Sıddık Kuş, çadır brandadan eklenti yapılan eski bir evde yaşayan yakınları Özdemir ailesinin 3 çocuğunun, zorlu koşullara rağmen eğitimlerine devam ettiğini dile getirerek, şunları aktardı:
     8 kişi biz bir çadır altında yaşıyoruz. Yememiz, içmemiz, yatmamız bir çadır altında geçiyor. Bizim sürekli göç olduğundan dolayı öğrencilerimizin kaydını zamanında yapamıyoruz ve yapmadığımızdan dolayı da öğrencilerimize servis verilmiyor. Öğrencilerimiz günde 4 kez, 3-4 kilometre yol yürüyüp okullarına gidip, geliyorlar. Öğlen araları yemek verilmiyor, verilmediğinden dolayı öğlenleri tekrar öğrencilerimiz evde gelip yiyip, o 3-4 kilometre yolu yürüyüp gelip gidiyorlar. Hem servis konusunda hem yemek konusunda devletin bizlere yardımcı olmasını istiyoruz. Öğrencilerimiz o kadar yorulmasın, o kadar mesafeyi yürürken gidip gelirken öğrencilerimiz ders çalışsa daha başarılı olur.
    
     Yayıncı: Cemal Coşkun
25 Aralık 2012 11:29
DİĞER HABERLER