Avrupa Sınır Koruma Ajansı (Frontex) hakkında Yunanistan'ın göçmenleri geri itme vakalarından bazılarına müdahale etmediği iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmadan kesin bir sonuç çıkmadı.
Avrupa Sınır Koruma Ajansı (Frontex) hakkındaki Yunanistan'ın Ege Denizi'nde sığınmacıları Türkiye'ye geri itmesine müdahale etmediği iddiaları ile ilgili soruşturma raporu tamamlandı. Kuruluş bünyesinde oluşturulan çalışma grubunun Frontex yönetimine sunduğu raporda, Frontex hakkında Avrupa'ya deniz yoluyla gelen sığınmacıların karaya ayak basmadan geri gönderilmelerine (Pushback) dair "beş olaydaki koşulları açıklığa kavuşturmak yeterince mümkün olmamıştır" ifadesi kullanıldı.
DW Türkçe'nin haberine göre Çalışma grubu raporunda, Frontex'in operasyonlarını denizde "zor koşullarda" gerçekleştirdiğini belirterek, her birinde sığınmacıların, insan kaçakçılarının ve Türk Sahil Güvenliğinin farklı davrandığının da göz önüne alınması gerektiğini kaydetti.
Almanya'dan da üç temsilci bulunan çalışma grubu raporunda Frontex'te "raporlama ve izleme sistemini iyileştirme ihtiyacı" olduğu belirtilerek, Frontex gözlem uçağı ya da botlarının bu tür olayları kayıt altına almak, mümkünse videoya çekmek için görev alması gerektiği vurgulandı.
Frontex Müdürü Fabrice Leggeri, iddialar nedeniyle haftalardır baskı altında bulunuyor. Avrupa Parlamentosu'ndan parlamenterler Leggeri'nin istifa etmesini talep etti. Leggeri ise Parlamento Kontrol Komitesi'nin Perşembe günü yaptığı toplantıda, sığınmacıların karaya ayak basmadan geri gönderildiklerine dair kanıt olmadığını söyledi.
Raporda, tavsiye edilen iyileştirmeleri derhal hayata geçireceklerini kaydeden Leggeri, bu tür olaylarla ilgili olarak yeni bir prosedür üzerinde çalıştıklarını söyledi. Buna göre gelecekteki olaylarda Frontex'teki temel haklar sorumlusu da olaylara sistematik olarak dahil olacak.
AB Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson da parlamento üyelerinin soruşturmanın bu kadar uzun sürmesinden rahatsızlık duyduğunu söyledi. Johansson bu durumun Ajans'ın "itibarı için iyi olmadığını" kaydetti. Raporun Frontex'te "yeni bir kültür" çağrısı yaptığına dikkat çeken Johansson, hedefin "olası suistimal konusunda farkındalık yaratmak" olduğunu belirtti.
Sığınmacı ve insan hakları kuruluşları Frontex'in Yunanistan'a Ege Denizi'nde yardım görevinin askıya alınması ya da iptal edilmesi çağrısı yapıyor. Çalışma grubu Frontex Tüzüğü 46'ıncı maddesine göre çözülmemiş durum göz önüne alındığında bu olasılığın "haklı olmadığını" belirterek bu çağrıyı reddetti.
AB'nin yolsuzlukla mücadele birimi OLAF da geri itme iddialarını soruşturuyor. Soruşturma kurum içi taciz ve suistimal vakalarını da ele alıyor.
Ne olmuştu?
Ekim ayında, Alman yayın kuruluşları Spiegel dergisi ve ARD kanalının da aralarında bulunduğu bazı haber kaynakları Yunan sınır güvenliğinin şişme bot ile karaya ulaşmaya çalışan sığınmacıları Türkiye'ye "geri ittiği" yönünde haberlere yer vermişti. Olaya ilişkin video görüntüleri de yayınlanmıştı.
Bunun üzerine Yunanistan'a uluslararası hukukla bağdaşmayan bu tür faaliyetlerinden dolayı tepkiler gelmişti. Haberlerde yer verilen iddiâlara göre Frontex yetkilileri, Nisan ayından beri bu tür geri itme faaliyetleri yapılırken olay yerinin yakınında bulunuyordu.
Leggeri Aralık ayında Avrupa Parlamentosu İçişleri Komitesi'nde bu iddiaları yalanlayarak, Frontex personelinin veya Frontex yetkililerinin olaylarda doğrudan veya dolaylı olarak aktif şekilde yer aldığına dair hiçbir kanıt bulunamadığını söylemişti.
Frontex Yönetim Kurulu adına soruşturmayı yürüten çalışma grubu, Yunan sınır güvenliğinin dâhil olduğundan yola çıkılan 13 geri itme vakasını ele almıştı. Bu vakalardan sekizi hakkındaki dosyasını tamamlamış, temel hakların ihlâl edildiğine dair bir olguya rastlanılmamıştı. Ancak beş vaka hakkında soruşturmanın derinleştirilmesine karar verilmişti.