CHP Grup Başkanı Levent Gök, Avrupa Birliği İlerleme Raporu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Avrupa Birliği'nin siyasi kriterlerin karşılanmasına yönelik olarak Türkiye'yi çok gerilerde gördüğünü kaydetti.

CHP'li Gök, "Özellikle ifade özgürlüğü kapsamında medya ve internette yaşanılan sıkıntılar toplanma ve gösteri özgürlüğü, kamu alımlarındaki yolsuzluklar ilerleme raporunda vücut bulmuştur. Avrupa'nın Avrupa Birliği'nin çok önemsediği konularda Türkiye ne yazık ki çok sabıkalı bir duruma düşmüştür. Yüzde 10 seçim barajı, Türkiye'deki siyasi kutuplaşma, terörle mücadele yasası, iç güvenlik paketi, yolsuzluklarla mücadelede geri kalınması ve Türkiye'deki yaşanılan olumsuzluklar Avrupa Birliği raporunda çok net olarak yer almıştır. Türkiye'nin ifade özgürlüğü toplama ve gösteri özgürlüğü ve kamu alımlarında yaşanan yolsuzlukların İlerleme raporunda yer alması gerçekten Türkiye açısından büyük bir itibar kaybıdır, Türkiye'nin saygınlığına büyük bir gölgedir." dedi.

1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından, 26. dönemde görev yapacak milletvekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kayıt işlemleri devam ediyor. Meclis Şeref Holü'nde kurulan masalarda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Levent Gök kaydını yaptırdı. Gök, kayıt işlemleri sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nun 1 Kasım seçimlerinden önce hazır olmasına karşın her ne hikmetse Avrupa Birliği'nin raporu kasasında bekletmesi nedeniyle ancak 1 Kasım seçimlerinden sonra açıklanabildiğini belirten Gök, "İktidara ve hükümeti yönelik çok ağır eleştirilerin bulunduğu bu raporda geçen pek çok husus CHP tarafından kamuoyu ile paylaşılmış hem Türkiye'deki yurttaşlarımızın hem de tüm dünyanın bu yönde ilgisinin çekilmesi sağlanmaya gayret edilmişti." dedi.

Avrupa Birliği'nin siyasi kriterlerin karşılanmasına yönelik olarak Türkiye'yi çok gerilerde gördüğünü kaydeden Gök, "Özellikle ifade özgürlüğü kapsamında medya ve internette yaşanılan sıkıntılar toplanma ve gösteri özgürlüğü, kamu alımlarındaki yolsuzluklar ilerleme raporunda vücut bulmuştur. Avrupa'nın Avrupa Birliği'nin çok önemsediği konularda Türkiye ne yazık ki çok sabıkalı bir duruma düşmüştür. Yüzde 10 seçim barajı, Türkiye'deki siyasi kutuplaşma, terörle mücadele yasası, iç güvenlik paketi, yolsuzluklarla mücadelede geri kalınması ve Türkiye'deki yaşanılan olumsuzluklar Avrupa Birliği raporunda çok net olarak yer almıştır. Bunlar Avrupa Birliği'nin olmazsa olmaz koşullarıdır. Ayrıca ülkemizdeki cumhurbaşkanının anayasal yetkilerini aştığı da iç ve dış politika da çok net bir şekilde Avrupa Birliği raporunda yer almıştır. Bütün bu hususların hepsi CHP'nin AKP iktidarının sürecinde sürekli dillendirdiği seçimlerden önce gündeme getirdiği bunları seçim beyannamesinde kaldırılmasına dönük çalışmalar yaptığı tüm konuları kapsamaktadır. Türkiye'nin ifade özgürlüğü toplama ve gösteri özgürlüğü ve kamu alımlarında yaşanan yolsuzlukların İlerleme raporunda yer alması gerçekten Türkiye açısından büyük bir itibar kaybıdır, Türkiye'nin saygınlığına büyük bir gölgedir." değerlendirmesinde bulundu.

"TÜM AKSAKLIKLARI CHP OLARAK ÇOK ETKİN BİR MUHALEFET ANLAYIŞINI ORTAYA KOYACAĞIZ"

Bu rapor karşısında iktidarın ve hükümetin bundan sonraki tutumunun ne olacağını CHP olarak dikkatlice izleyeceklerini ifade eden Gök, "Bu raporlara gereksinim duyulmaksızın CHP'nin önerilerini taleplerini iktidar yerine getirmiş olsaydı saygınlığımızın daha artacağı bir rapor bizi bekleyebilirdi. Ama kafasını kuma sokan ve kendi ihtiraslarına hayallerini gerçekleştirme peşinde olan iktidarın, CHP'nin haklı taleplerini toplumun ilerici, aydınlık yüzlerinin halklı taleplerine bir değer vermemesi onları bir şekilde göz ardı etmesinin nedeni böylesine kötü ve olumsuz bir tablo Avrupa Birliği ilerleme raporuna yansımıştır. Biz Avrupa Birliği ilerleme raporu olmadan önce belirlemiş olduğumuz ve ifade ettiğimiz tüm aksaklıkların bundan sonraki süreçte ortadan kaldırılmasına dönük CHP olarak çok etkin bir muhalefet anlayışını ortaya koyacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

"AKİT TV'DE ATATÜRK'E ALÇAKÇA BİR SALDIRI YAPILMIŞTIR"

Dün 10 Kasım'ın Türkiye Cumhuriyeti kurucusu büyük Atatürk'ün ölümünün 77. yıldönümü olduğunu vurgulayan Gök, "Anıtkabir doldu taştı. Tüm Türkiye'de herkes Atatürk'e saygısını ve bağlılığını ifade ederken bir televizyon kanalında Akit TV'de Türkiye'nin kurucusu kuruluş felsefesinin mimarı, önderi büyük Atatürk'e alçakça bir saldırı yapılmıştır. Bu alçakça saldırıyı yapanlar aslında işgal günlerinde Atatürk olmasaydı ve Türkiye'yi Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmamış olsaydı Türkiye'de yaşaması mümkün olmayacak kişilerdi. Böyle bir şerefsizliği böyle bir şerefsizliği ve alçaklığı televizyonlarında ve basınlarında yer verenler kadar onları uçaklarında taşıyacak kadar onlarla içli dışlı olan Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın da bu konuda tek kelime etmemesi gerçekten düşündürücüdür. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Cumhuriyet savcıları kurucu önderimiz Atatürk'e yapılan bu saldırı karşısında ne diyorsunuz? Hala onları bağrınıza basmaya devam mı edeceksiniz? Uçaklarınızda taşımaya devam mı edeceksiniz? Ya da bir çift laf söyleyecek misiniz? Bu şerefsizlerin, bu alçakların Atatürk'e olan bu düşmanlıklarını biz biliyoruz. Elbette dinen dahi bir ölen kişinin arkasından konuşmanız mümkün değildir, caiz değildir. Dinimizin emrettiği bu kuralları dahi din adını çiğneyen bu paçavra TV ve basın organlarını şiddetle kınıyoruz. Savcıları göreve davet ediyoruz. Kurucu önderimize bu saygısızlığı yapan pervasızca bu alçaklığı yapanlar bu cesareti nereden alıyorlar, nereden alıyorlar? Cumhurbaşkanı'nın, Başbakanı'nın, Adalet Bakanı'nın, Cumhuriyet savcılarının bu konuda bir görevleri yok mudur? Kendisine yapılan en ufak bir hakareti mahkemelerin tutukladığı bir ortamda Cumhurbaşkanı'nın daha hala konuşmaması ibret vericidir. Biz Atatürk'e saygının sadece biçimsel değil düşüncede olması gerektiğine inanıyoruz. Atatürk'e ve ona kuruluş felsefesine olan bu saldırıyı şiddetle kınadığımızı ve bu konuda gereğinin yapılmasının gerektiğini açıkça buradan ilan ediyoruz. Kurucu önderimize yapılan bu saygısızlığı bu saygısızlığı yapanlara aynen iade ediyoruz." açıklamasında bulundu. CİHAN