Yunanistan'ın başkenti Atina'da 5 şubesiyle şampiyonlar yetiştiren Synchrono adlı üniversite hazırlık dershanelerinin sahibi Gökçeada kökenli eğitimci, yazar ve işadamı Yiannis Kanburis, E-LA-WON adını verdiği sızma zeytinyağı markasıyla kazandığı altın madalyalarla adından söz ettirdi. Kanburis, başarı hikayesini Cihan Haber Ajansı'na anlattı.
Komşu ülke Yunanistan'ın 5 yıldır boğuştuğu ekonomik krize rağmen Türk vatandaşı Yiannis Kanburis, sızma zeytinyağı sektöründe elde ettiği uluslararası ödüller sebebiyle ülke medyası tarafından girişimcilere örnek gösterildi. Atina'da yaklaşık 25 yıldır 5 şubesiyle hizmet veren dershane ağını başarıdan başarıya taşıyan eğitimci işadamı Kanburis, kriz döneminde canı çok yanan ve art arda kapanan binlerce işletmeye inat uluslararası yarışmalardan ödüllerle dönen sızma zeytinyağı markası E-LA-WON ile adından söz ettirdi.
GÖKÇEADA'DA ÖĞRENDİ MORA'DA BAŞARDI
Beyoğlu Rum Lisesi'nden mezun olduktan sonra 1978 yılında Atina'ya üniversite eğitimi için gelen Yiannis Kanburis, burada Yunan Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olmuş. Dedelerinin Gökçeada'nın Tepeköy'ünde 5 nesil önce 1858'de başlattıkları küçük çaplı sızma zeytinyağı üretimine çocukluk döneminde merak saran Kanburis, ailesinden öğrendiği üretimi Mora Yarımadası'nda 1 yıl önce geleneksel ve modern usüllerle harmanlayarak hayata geçirmiş.
520 ÜRÜN ARASINDAN BİRİNCİLİK
Merak ve itinalı çabaların karşılığını kısa sürede gören Kanburis, E-LA-WON zeytinyağları markası ile 2015 yılında uluslararası yarışmalardan ikisi altın, biri gümüş olmak üzere 3 ödülle dönmüş. İsrail'de düzenlenen 'Terra Olivo International Competition 2015' adlı uluslararası yarışmada 'altın madalya'yı 18 ülkeden alınan 520 örneğin kalite kontrol karşılaştırması sonrasında kazanmış. Japonya'da gerçekleşen Tokyo uluslararası 'Olive Japan 2015' yarışması 'sızma zeytinyağı' kategorisinde ise 'gümüş madalya'ya layık görülen E-LA-WON, son olarak Atina'da '7. Uluslararası Eleotechniki 2015' etkinliğinde bu defa müzelik hissi veren ambalajı ve hediyelik kutusuyla 'altın madalya' elde etmiş.
Kanburis, Atina'da şampiyonlar çıkaran 5 üniversitesiteye hazırlık dershanesinin yanına hem de kriz döneminde zeytinyağı üretimini niçin eklediğini şöyle anlattı: "Beni bu alana merak, hatıralar, özlem ve aile mirasına sahip çıkma arzusu sevk etti."
"Hayallerin ve kalitenin sınırı yok. 'Yunanistan'ın sıvı altını' zeytinyağı pazarında çok büyük gelişme imkânı var" ifadelerini kullanan Kanburis, üç hafta önce gıda fuarlarının öncüsü 'Anuga Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı'na ilk defa katılma imkânı bulmuş. Binlerce kişinin orijinal zeytinyağını deneme fırsatı elde ettiğini söyleyen Kanburis, "Asiditesi düşük, doğal, kendine özgü aroması ve altın sarısı rengi ile damak çatlatan bir zeytinyağını piyasaya sunmanın sevincini yaşıyoruz." dedi.
"AİLE DNA'MIZDA VAR"
Kanburis, Gökçeada'ya dair şunları söyledi: "Dedelerim, babam Haralambos ve annem Georgia Tepeköy'de hem hayvancılık hem de zeytincilik ile uğraşıyorlardı. 1858'den günümüze bunu devam ettirdiler. Çocukluk yıllarımda ben de onlara yardım ediyordum. Zeytinyağını kendi ihtiyaçları için kullanıyor geri kalanını ise satıyorlardı."
Gökçeada'da 7 köyün kendi zeytinyağını ürettikleri imalâthaneleri olduğunu anlatan Kanburis, "Bizim Tepeköy'de (Agridia) 2 zeytinyağı imalâthanesi vardı. Biri modern diğeri ise geleneksel usüllerle sızma yağ üretimi yapıyordu" bilgisini verdi.
Ailesine zeytin toplanmasından yağ üretimine kadar geçen bütün aşamalarında yardımcı olduğunu anlatan Yiannis Kanburis, 15'li yaşlarında hasat döneminde topladığı zeytinlerden ilk yevmiyesini kazanmış: "1970'li yılların başında gündelik olarak hasat döneminde topladığım zeytinlere karşılık 10 lira kazanıyordum."
O dönemde yağın saklandığı küpleri şimdi Tepeköy'de baba yadigarı evlerinde dekor olarak koruduğunu belirten Kanburis, şöyle devam etti: "Zeytinyağı ile uğraşmam biraz da ailemin DNA'sında olmasından kaynaklanıyor. Kişisel olarak iki aşkım var: Biri eğitim, diğeri ise toprak."
MORA'DA 25 YIL ÖNCE DİKİLEN ZEYTİN FİDANLARI
Kanburis, "Zeytin yetiştiriciliği 1990'lı yılların başından beri uğraşıyorum. Zeytini ile ünlü Mora'daki Ksilokastro ve Koronya bölgesinde 10 dönüm bahçemiz var. Yaklaşık 1 yıl öncesine kadar hasattan elde ettiğim zeytinyağını dost ve konu komşuya tenekeler halinde hediye ediyordum. Ancak geçen ocak ayında ciddi olarak uğraşmaya başladım. Küresel zeytinyağı festivallerini araştırdım. Böylece iş yoluna girmiş oldu." şeklinde konuştu.
ALTIN SARISI ZEYTİNYAĞI
"Orijinal her zeytinyağı sağlığın mirası, insan organizmasının koruyucusudur." anlayışıyla çalıştığını anlatan Kanburis, ürettikleri yağın Akdeniz gastronomisinde en yüksek değerlerden birine sahip Koronya bölgesi zeytinlerinden elde edildiğinin altını çizdi. Atina Üniversitesi'nden aldığı analiz raporlarını gösteren Kanburis, sızma zeytinyağlarının katkısız, normal koşullarda yetişen, kimyasallardan uzak, portakal ve limon bahçelerine komşu ve sıfır kirliliğe sahip bir ortamda elde edildiğini vurguladı.
SINIRLI MİKTARDA ÜRETİLİYOR
İhracata ağırlık verdiklerini anlatan Yiannis Kaburis, "E-LA-WON adı ile sınırlı miktarda zeytinyağı üretiyoruz. Şarküteri, seçkin gurme mağazalarının yanı sıra Yunanistan, Norveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerin seçkin otellerinde satışını yapıyoruz. Sırada Rusya ve ABD var. 500 ml ambalajlarda hediyelik çeşitlerimiz de mevcut." dedi.
BİNLERCE YIL ÖNCE KEŞFEDİLEN FAYDALARI
"Yunanistan'ın sıvı altını, sağlık ve beslenme borsasında kendine lâyık olan yeri almalı." görüşünü dile getiren Kanburis, "Zeytin ağacı dünyada barış, refah, bilgi, bilgelik ve umudun sembolü olarak kabul edilir." hatırlatmasında bulundu. Kanburis, modern dünyanın yeni yeni farkına vardığı zeytinyağının değerine ilişkin binlerce yıl öncesine ait şu bilgileri verdi: "Zeytin yetiştiriciliğinin milattan önce 3500-2500'de ilk defa Suriye ya da Miken Uygarlığı tarafından başlandığı kabul ediliyor. Antik Yunanlar zeytini kültür, din ve sağlıklı beslenme ile ilişkilendirmişler. Antik dönemde zeytinyağı tüketimi fiziksel güç, manevi ve zihinsel sağlıkla ilişkilendiriliyormuş. Tıbbın babası Hipokrat'ın verdiği bilgiye göre ise zeytinyağı 60'tan fazla rahatsızlığı iyileştirmede kullanılıyormuş."
YUNANİSTAN ÜÇÜNCÜ SIRADA
Bugün dünya genelinde 750 milyon zeytin ağacının yüzde 95'i Akdeniz ülkelerinde yetiştiriliyor. En çok zeytinyağı üretimi ise Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve yakın Doğu'dan arz ediliyor. Avrupa üretiminin yüzde 93'ü, İspanya, İtalya ve Yunanistan'dan sağlanıyor.
Zeytinyağı üretiminde İspanya ve İtalya'nın ardından Yunanistan üçüncü, Türkiye ise beşinci sırada yer alıyor. 132 milyon zeytin ağacının bulunduğu Yunanistan'da yıllık 300 ton civarında zeytinyağı 2 bin imalâthaneden temin ediliyor. Toplam üretimin yüzde 82'si sızma zeytinyağı kategorisinde yer alıyor. Geçen sezon üreticinin 3-3,20 Euro'dan satışını yaptığı zeytinyağının yarısı ihraç ediliyor. CİHAN