Güney Afrika’nın özgürlük mücadelesine hayatını adadığı için Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen emekli Başpiskopos Desmond Mpilo Tutu, Cape Town şehrinde 90 yaşında hayata gözlerini yumdu. 1996’da emekli olarak Fahri Başpiskopos olan Tutu, Güney Afrika’nın yaşayan Nobel Ödüllü son ismiydi.
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Başpiskopos Tutu’nun ölümü üzerine yayınladığı başsağlığı mesajında şunları söyledi, “Fahri Başpiskopos Desmond Tutu’nun vefatı, ulusumuzun, bizlere özgürleşmiş bir Güney Afrika’yı miras bırakan seçkin Güney Afrikalı nesline vedasının bir başka faslıdır”.
Ramaphosa duygularını şu sözlerle ifade etti: ”Desmond Tutu eşi benzeri olmayan bir vatanseverdi…Olağanüstü bir zekaya, dürüstlüğe ve apartayt güçlerine karşı yenilmezliğe sahip bir adam, ırk ayrımcılığı altında baskıya, adaletsizliğe ve şiddete maruz kalanlara ve dünyanın dört bir yanındaki mağdur ve mazlum insanlara karşı şefkatli idi ve savunmasızdı.”
Devlet Başkanı, “Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu Başkanı olarak apartayd rejiminin yıkımlarına yönelik evrensel öfkeyi dile getirdi; uzlaşma ve bağışlamanın anlamının derinliğini dokunaklı ve derinden gösterdi…Kapsamlı akademik başarılarını mücadelemizin hizmetine ve dünya çapında sosyal ve ekonomik adalet davasının hizmetine sundu.Güney Afrika’daki direniş kaldırımlarından dünyanın büyük katedrallerinin ve ibadet yerlerinin kürsülerine ve Nobel Barış Ödülü töreninin prestijli ortamına kadar uzanan hayatında Tutu, kendisini mezhepsel olmayan, kapsayıcı bir evrensel insan hakları savunucusu olarak kalabalıklardan ayırt etti.” dedi.
Desmond Tutu’nun zengin ilham verici ama zorlu yaşamında tüberküloz hastalığının, apartayd güvenlik güçlerinin gaddarlığının ve birbirini takip eden apartayd rejimlerinin uzlaşmazlığının üstesinden geldini ifade eden Ramaphosa, hiç bir gücün onu özgürlük davasından geri döndüremediğini ifade etti.
Başkan sözlerini şöyle tamamladı: “Bu derin kayıp anını, özgürlüğümüze ve demokrasimizin gelişimine kendi adına anıtsal bir katkıda bulunan Başpiskopos Tutu’nun ruh eşi ve güç ve içgörü kaynağı Mam Leah Tutu ile paylaşıyoruz.“Başpiskopos Tutu’nun ruhunun huzur içinde yatmasını, ancak ruhunun ulusumuzun geleceği üzerinde nöbet tutmasını diliyoruz.”
ERDOĞAN'A MEKTUP YAZMIŞTI
Eski Birleşmiş Miletler Genel Sekreteri Kofi Annan, eski ABD Başkanı Jimmy Carter gibi liderlerin bulunduğu The Elders (Yaşlılar) grubunun başkanı olan Güney Afrika’nın efsanevi din adamı Desmond Tutu, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a 2010 yılında gönderdiği mektubunda, Kürt sorununun çözümü için etkisini kullanmaya çağırmış ve Kürtlerin haklarını verirseniz bir Nelson Mandela olursunuz demişti. Tutu’nun mektubunu Türkiye’nin İlgiltere Büyükelçiliği kabul etmemişti.
DESMOND TUTU, GÜLEN BARIŞ ÖDÜLÜ ALDI
Nobel Ödüllü Desmond Tutu, Johannesburg merkezli Turkuaz Harmoni Enstitüsü’nün düzenlediği “Ubuntu Konferans ve Diyalog Ödülleri” töreninde, “Fethullah Gülen Barış ve Diyalog Ödülü” ne layık görüldü. Tutu ödül konuşmasında, şunları söylemişti, “Adem tek başına tamamen bir insan olamazdı. Birbirimize bağımlı olmaya programlandık. İnsan gibi yürümeyi diğer insanları taklit ederek öğreniyorum. Temelde tamamlayıcılık için yaratıldık. Bir kişi, diğer kişiler tarafından bir kişidir. Başkasına zarar vermek, kendine zarar vermektir. ” Hizmet gönüllülerinin Güney Afrika’da Ubuntu’yu (Birlikte yaşama sanatı) geliştirmek için harcadıkları çabaların önemine dikkat çeken Tutu, konuşmasını söyle tamamlamıştı, “Kaynaklarımız var; bu milletin bir çocuğu yatağa aç giriyorsa bu çok vahşi bir durumdur. Uyan Güney Afrika, potansiyelini gerçekleştirmek için.”
Güney Afrika’da Anglikan Kilisesi’nin ilk siyahi Başpiskoposu olan Tutu, Güney Afrika’nın farklı renkten ve kültürden halklarını birlikte yaşatan “Gökkuşağı Ulusu” tanımının sahibi idi. Kısa süre önce, Güney Afrika’da beyaz azınlığın ırkçı rejimi apartaydın son devlet başkanı, Nelson Mandela ile beraber Nobel Ödülü alna son beyaz devlet başkan FW De Klerk hayata gözlerini yummuştu.