Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Tutuklu Aileler Derneği (TUAD) ve Özgürlükçü Demokrat Avukatlar (ÖDAV) üyeleri tarafından oluşturulan Cezaevi İzleme Komisyonu, yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor hazırladı.
15 Temmuz – 5 Ağustos arasında Marmara Bölgesi’ndeki cezaevlerinde (Bolu, Düzce, Edirne, Gebze, Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ, Bakırköy, Ümraniye, Maltepe, Silivri 9 nolu) kalan mahpuslarla yapılan görüşmelere dayandırılan raporda, yaşanan hak ihlalleri ayrıntılı olarak yer alıyor. Mahpuslarla yapılan görüşmelerden elde edilen bilgilerle yazılan raporda, KHK düzenlemeleri ile birlikte avukatlara görüş kısıtlaması getirildiği, sürgünlerin arttığı, sürgün edilen mahpusların çıplak arama dayatmasına maruz kaldığı, tüm gazetelere ve televizyon kanallarına yasak getirildiği belirtiliyor. Komisyon, rapordan çıkan sonuçla cezaevlerini “Gittikçe artan insanlık onurunun yok edilmeye çalışıldığı yerler” olarak tanımlıyor.
‘DARBE GİRİŞİMİNDEN TUTUKLANANLARA İŞKENCE YAPILDI’
Evrensel‘den Cansu Pişkin‘in haberine göre Komisyonun Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde bulunan 5 mahpusla yaptığı görüşmeden edindiği bilgiler ise daha önce Uluslararası Af Örgütü’nün açıkladığı işkence raporunu doğrular nitelikte. Darbe girişimi iddiası ile tutuklanıp Silivri 9 No’luya getirilenlere infaz memurları tarafından işkence yapıldığını söyleyen 5 mahpusun da, koğuşlardan gelen inleme sesleri nedeniyle bütün gece uyuyamadıkları, bu durumun koğuşlarda olan tüm tutuklu ve hükümlüler için ciddi kaygı ve korkuya neden olduğu aktarılıyor.
Komisyonun Silivri 9 No’lu cezaevinde tespit ettiği diğer hak ihlalleri ise şöyle, “Normalde haftada en az 10 saat olması gereken sosyal-sportif etkinlikler 2.5 saate indirildi. Sohbet hakkı ortadan kaldırıldı. Havalandırmaya takılan kamera ile yatakhane, lavabo ve banyo dahil tüm mahremiyet alanları 24 saat gözetim altında. Açık ve kapalı görüşe gelen aileler arama adı altında sözlü fiziksel tacizlere maruz kalıyor. Toplama kararı olmayan kitap, dergi ve gazeteler yasaklandı.” Raporda, Silivri 5 Nolu Cezaevindeki mahpuslardan Yılmaz Kahraman ile yapılan görüşmeye dayandırılarak, bir mahpusun mahkemeye sevki sırasında aynı ring aracında bulunan adli bir mahpus tarafından boğulmak istendiği bilgisi veriliyor.
GÖZALTINDAKİ KADINA TECAVÜZ TEHDİDİ
Komisyonun, Bakırköy Kadın Cezaevi İnfaz Kurumu’nda halen tutuklu olan Z.Ç isimli kadın mahpusla yaptığı görüşmeden edindiği bilgilere göre, 6 gün kaldığı gözaltı süresince işkenceye maruz kalan Z.Ç tecavüzle tehdit edildi. Z.Ç, gözaltında, “Burada binlerce Timimiz var, onları durdurmuş durumdayız. Konuşursan onları durdururuz yoksa sana tecavüz edecekler, senle beraber olmak isteyen çok kişi var” denilerek tehdit edildiğini ifade etti. Z.Ç yine kafasını iki bacağı arasına alan polisin cinsel organını hissettiğini ve tehdit edildiğini belirtti. Bu olayın ardından Z.Ç’yi kapıya doğru iten polis, “Alın bunu makatından elektrik verin” şeklinde talimat vermiş olsa da bu olay gerçekleştirilmemiş. Z.Ç avukatı ile görüşmek istediğini belirttiğinde ise, “Avukatlarınız dışarıda onları da …” denilerek sinkaflı küfürler edildiği raporda yer alan ifadeler arasında.
ÇIPLAK ARAMA İŞKENCESİ
Raporda, OHAL’le birlikte artan sürgünlerin ardından Sincan Cezaevi’nden Tekirdağ Cezaevine sürgün edilen mahpuslara çıplak arama işkencesi yapıldığı bilgisi de yer alıyor. Raporda yine görüşe getirilen bebeklerin dahi çırılçıplak soyunarak arandığı, hasta tutsaklara yönelik baskıların arttığı da ifade edildi. 30 sayfalık raporda, 30 Kasım 2015 tarihi itibariyle cezaevlerindeki toplam hükümlü sayısının 150 bin, 135 tutuklu sayısı ise 176 bin 116 olduğuna da dikkat çekildi. Bu durumun bile tek başına bir işkence ve kötü muamele içeren hak ihlali olduğu ifade edildi.