CHP Diyarbakır Milletvekili, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, Saraçhane’deki eylemlerde gözaltına alınan üniversiteli genç bir kadının emniyet ve sulh ceza hakimliğinde verdiği ifadeyi paylaştı. Genç kadın ifadesinde gözaltı sırasında polisin tacizine uğradığını ve işkenceye maruz kaldığını öne sürdü.

Sözcü'de yer alan habere göre kadın öğrenci emniyet ifadesinde polise mukavemet göstermemesine karşın çok sert polis müdahalesiyle gözaltına alındığını söyledi. Öğrenci, “Saçımdan sürüklendim, yerde sürüklendim. Sakallı, bıyıklı, renkli gözlü ve uzun boylu erkek polis göğüslerime dokundu, o esnada altıma kaçırdım. Kadın polis, bana zorbalık ve tacizde bulunan polise ‘Tamam yeter, yapma artık’ diyerek elinden aldı.” dedi.

Ters kelepçe ile yere yatırıldığını ve polisin başına ayağıyla bastığını belirten öğrenci darp raporu aldığını da belirtti.

Kadın öğrenci emniyet ifadesinin devamında bir kadın polise durumu anlattığını ve kadın polisin dalga geçtiğini söyledi.

Öğrenci sulh ceza hakimliğinde de ifadesini aynen tekrar etti. Öğrencinin avukatı da “Müvekkilim Saraçhane’nin içerisinde dahi yakalanmamıştır. Darp raporu ve izleri mevcuttur. Korkutma ve baskı söz konusudur. İdrarlı kıyafetleriyle yakınlarına haber verilmeden gözaltında tutulmuştur. Eylem alanında bile değilken tamamen arakadan bir güruh halinde koştuklarını gördüğünde arbedede yere düşmüştür, sürüklenerek götürülmüştür, korkunç bir muameleye maruz kalmıştır." dedi. 

Tanrıkulu ifadeleri paylaşarak, "Saraçhane’de gözaltına alınan gençlere feci şekilde işkence yapıldığını paylaşmıştım. Elimde sorgu tutanağı ve polis ifadesi var. Genç bir üniversiteli kadın yurttaşımız, kendisine nasıl tacizde bulunulduğunu, nasıl işkenceye uğradığını açık biçimde kendi beyanlarıyla ortaya koymuş. Sonra Sulh Ceza Hakimliği’nde beyanlarını tekrar etmiş, avukat meslektaşımız da tüm bu yaşananları zapta geçirmiş. Sulh Ceza Hakimi’nin ne yapması lazım? Aynı anda suç duyurusunda bulunması lazım ama görmezden gelmiş ve başka kararlar vermiş." dedi.

Tanrıkulu şu ifadeleri kullandı:

"Adalet Bakanı’na Meclis’ten sesleniyorum; “İşkence yoktur” diyorsunuz. Bizzat kendi görgüm, gözaltına alınan gençlere, gözaltı sırasında ve sonrasında İstanbul’da işkence yapılmıştır ve bunun gizlenmesi için de kolluk makamları da, savcılık makamları da, yargı makamları da sessiz kalmıştır; üstünü örtmeye çalışmıştır."