Kobani soruşturması kapsamında gözaltında tutulan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’yla görüşmelerinin de yer aldığı ifadesi tamamlandı. 

Önder’e 2014 yılında HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) sonrası yapılan çağrı dahil olmak üzere pek çok soru yöneltildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 6 yıl sonra açılan 2014 yılındaki Kobani eylemleri soruşturması kapsamında HDP'nin aynı yıl MYK'da yer alan üyelerinin de aralarında bulunduğu 20 kişi, 25 Eylül Cuma günü gözaltına alındı.

 

Gözaltı süreleri dört gün ve 6 gündür Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan siyasetçilerin ifadeleri dün alınmaya başlandı. 

HDP’nin Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Nazmi Gür, önceki dönem Parti Sözcüsü Günay Kubilay ve eski milletvekili, aynı zamanda İmralı Heyeti Üyesi Sırrı Süreyya Önder’in ifade işlemleri tamamlanırken, Kubilay ve Gür savcılık tarafından ifadelerinin alınmasını talep ederek “susma hakkını” kullandı.

Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre “KCK ilişkili bir siyasi yapılanmada görev aldınız mı?” sorusu yöneltilen Önder, “KCK siyasi alan yapılanması ile ilgili olarak bir diğer bilgim ise çözüm sürecinde devletin bilgi ve önerisi, Milli Güvenlik Kurulu kararı ve dönemin Başbakanının teklifi ile İmralı Heyeti’nde yer aldım.” diye cevap verdi. 

Devlet önerisiyle bu sebeple KCK içerisinde yer alan yöneticilerle 100’e yakın görüşme yaptığını söyleyen Önder, “KCK içinde yer alan şahısları tanırken yapmış olduğumuz tüm görüşmeleri o dönemin İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, Kamu Güvenliği Müsteşarı ve MİT Başkanlığı’yla heyet olarak paylaştık. Karşılıklı görüş ve önerilerini ilettik.” dedi.

6-8 Ekim 2014 tarihindeki Kobani eylemleri sorulan Önder, İmralı Heyeti olarak devlet yetkilileri ile yaptıkları görüşmeleri aktardı. 

Önder, “…6-8 Ekim olaylarına bir hafta kala Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Adalet Bakanlığı’nda çözüm sürecinin koordinatörlüğünde görev alan bir başmüşavir ile görüştük. Bu süreçte İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile görüşmeler yaptık. 7-8 Ekim 2014 tarihinde İçişleri Bakanı’nın makamındaydık, odada ben ve İdris Baluken bulunmaktaydı. Pervin Buldan’da gelip, gitti diye hatırlıyorum.” dedi.

Kobani eylemlerinin yapıldığı bölgelerde kendilerine iletilen bilgileri İçişleri Bakanı’na ilettiklerini anlatan Önder, “Yaşanan olaylara dair bize yansıyan konularda bilgi sahibi olmasını, yaşanan olaylara kolluk kuvvetlerinin doğru müdahalesinin sağlanması için bilgiler aktardık. Provokasyon temelli gelişmeler hususunda İçişleri Bakanı Efkan Ala da ilgili illerin valilerini arayarak, ilgili konular hakkında tedbir alınması konusunda uyardı.” ifadelerini kullandı.

Önder şöyle devam etti: “Ayrıca Selahattin Demirtaş tarafından bize devlet yetkilileri ile mutlak bir koordinasyon içinde olmamızın ve yaşanan olaylara ilişkin olarak İmralı tarafından yapılacak bir açıklamanın uygun olacağı söylendi. Ben de bu bilgiyi Efkan Ala ile paylaştım. Efkan Ala, ‘Konu beni aşar’ deyince biz de o dönemki Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Yalçın Akdoğan’ın huzurunda görüştük” diye ekledi. Bu görüşmede halktaki IŞİD saldırılarına dönük tedirginliğin giderilmesini istediklerini aktaran Önder, “Kobani’de yaşanan olaylara dair; Ahmet Davutoğlu tarafından ‘Biz bölgeye insani yardım dahil gerekli müdahaleleri yapacağız’ dedi.” 

Önder ifadesinin devamında, “Yanlış hatırlamıyorsam 9 Ekim 2014 tarihinde Adalet Bakanı başmüşaviri tarafından bana gece yarısı A4 kağıda Abdullah Öcalan tarafından el yazısı ile yazılmış yaşanan şiddet olaylarının en kısa sürede bitirilmesine dair bir not iletildi. Ben de bu notu gecikmeksizin hemen o esnada Selahattin Demirtaş’a Whatsapp üzerinden gönderdim. Sonra kamuoyuna duyurdu.” bilgisini ekledi.

Kendisinin olayların ve provokasyonların engellenmesi adına hükümet yetkilileri ile sık sık görüşmeler yaptığını söyleyen Önder, “O dönemki İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu’na sorulması halinde olayların engellenmesi için heyet olarak yaptıklarımız hakkında bilgi verileceğini değerlendirmekteyim.” dedi.

Soruşturma kapsamında Kobani eylemleri sırasında HDP MYK tarafından yapılan çağrının da sorulduğu Önder,  söz konusu çağrının yapıldığı gün ve ertesi gün dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın makamında bulunduğunu hatırlattı.

Önder, “Kobani, sürmekte olan savaşın çözümü için altın bir fırsattı. Sınır hattında yaşayanların bir kısmı Suriye topraklarında bir kısmı Türkiye topraklarında yaşıyor olması dolayısıyla, Suriye tarafından yaşayanlar IŞİD saldırısı altında çok zor günler geçirdi. Yağma, tecavüz dahil olmak üzere bir çok kötü olay yaşandı. Devlet kademelerinde kısa dönem hakim olan paradigma sürdürülebilseydi bugün yaşanan kaos yaşanmayabilirdi. Bu anlamda bölgesel barışın da öncüsü olabilirdik.” diye cevap verdi.

 

‘Çözüm süreci’ görüşmelerinin olduğu dönem 14 Mayıs 2013 tarihinde, “Sayın Öcalan’ın size selamları var, selamlarını getirdim” şeklindeki açıklaması da sorulan Önder, açıklamasında sadece Öcalan’ın selamını ilettiğini söyledi. Önder, bu konuda yapılan yargılama nedeniyle başvurduğu Anayasa Mahkemesi tarafından hakkında 3 Ekim 2019 tarihinde “ifade özgürlüğünün ihlal edildiği” kararı çıktığını bildirdi.

Ankara Emniyeti’nde gözaltında tutulan HDP’li siyasetçilerin ifade işlemleri devam ediyor.

Altı gündür gözaltında tutulan siyasetçilerin isimleri şöyle: Ayhan Bilgen, Alp Altınörs, Nazmi Gür, Altan Tan, Ayla Akat, Emine Ayna, Sırrı Süreyya Önder, Bircan Yorulmaz, Gülfer Akkaya, Berfin Özgü Köse, Dilek Yağlı, Can Memiş, Günay Kubilay, Bülent Barmaksız, Zeki Çelik, Pervin Oduncu, İsmail Şengül, Ali Ürküt, Cihan Erdal, Emine Beyza Üstün.