Gözler Almanya'yı erken seçime götürecek güven oylamasında

Başbakan Scholz'un 23 Şubat'ta Almanya'yı erken seçime götürme hesabı tutacak mı? AfD, Scholz'un güven oylaması planını baltalarsa ne olur?
Almanya'da siyasi istikrarın yeniden tesisi hedefiyle 23 Şubat'ta yapılması planlanan erken seçim için kritik bir dönemece girildi.

Federal Meclis'te Pazartesi günü öğleden sonra yapılacak güven oylamasının ülkeyi erken seçime götürmesi bekleniyor.

Bu noktaya nasıl gelindi?
DW Türkçe'nin haberine göre Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Olaf Scholz, ekonomik durgunlukla mücadele stratejisi, devlet harcamaları ve bütçe konusunda yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle hükümet ortağı liberal Hür Demokrat Partili (FDP) Maliye Bakanı Christian Lindner'i görevden aldı. FDP'nin ayrılmasıyla, üçlü koalisyon sonlandı.

Başbakan Scholz görevinin başında kalmaya devam ederken, FDP'li bakanlardan boşalan koltuklara geçici görevlendirmeler yapıldı.

SPD ve Yeşiller'in mecliste azınlık durumuna düşmesi, önemli yasaları geçiremeyecek olması nedeniyle erken seçimlere gitmek isteyen Scholz, ilk teklifinde seçimlerin Mart ayında yapılmasını önermişti.

Ancak ana muhalefetteki Hristiyan Birlik partilerin (CDU/CSU) itirazları üzerine Scholz geri adım attı. SPD, Yeşiller ve CDU/CSU arasında yapılan görüşmelerde 23 Şubat 2025 tarihi üzerinde uzlaşma sağlandı. Scholz ardından, erken seçimin yolunu açmak için mecliste güven oylamasına gideceğini duyurdu. Ve geçen Çarşamba günü Federal Meclis Başkanı Bärbel Bas'a 16 Aralık Pazartesi günü güven oylaması için talebini iletti.

Güven oylaması neden önemli bir dönemeç?
Siyasi gözlemciler çok az sayıda ülkenin bir siyasi krizi, Almanya'nın şu anda yaptığı gibi, yumuşak bir geçişle yönetebildiğine dikkat çekiyor.

Alman Anayasası ve Federal Anayasa Mahkemesi kararları, bir hükümet krizinin yaşandığı hallerde bile ülkenin daha derin bir siyasi istikrarsızlığa evrilmesini önleyecek prosedürler öngörüyor.

Bu süreçler bir koalisyon hükümeti dağılsa bile, başbakanın, cumhurbaşkanı ile birlikte, siyasette kaosa yol açmadan, düzenli bir şekilde ülkeyi erken seçimlere taşımasına imkan sağlıyor.

İşte güven oylaması buna imkan sağlayan süreçlerden biri. Aslında adından da anlaşılacağı üzere "güven oylaması" başka ülkelerdeki gensoru düzenlemeleri gibi bir hükümetin düşürülmesini sağlayan bir düzenleme değil. 

Aksine, güven oylaması, görevdeki bir başbakanın konumunu güçlendirmeyi sağlayan bir oylama.

Bununla birlikte Federal Anayasa Mahkemesi kararları, mecliste yeterli çoğunluğa sahip bir hükümetin yeniden kurulmasına hizmet etmesi amacıyla "meclisin feshedilmesi hedefiyle güven oylamasına gidilmesine" yeşil ışık yakmıştı.

Şu anda mecliste yeterli çoğunluğa sahip olmadığı için Scholz'un azınlık hükümetinin bu kapsama girdiği, güven oylamasına erken seçimlere kapı aralamak için başvurmanın mümkün olduğu değerlendiriliyor.

Scholz meclise ne soracak?
Başbakan Scholz, Pazartesi günü Federal Meclis'te önce 25 dakikalık bir konuşma yapacak, güven oylaması talebinin gerekçelerini sıralayacak. Ardından genel kurulda konuyla ilgili iki saatlik bir oturum yapılacak, mecliste temsil edilen partilerin milletvekilleri söz alacak. Tartışmaların ardından oylamaya geçilecek, milletvekilleri Scholz'un "Bana güveniyor musunuz?" sorusuna yanıt verecek.

Scholz'un beklendiği gibi, Federal Meclis'teki 733 milletvekilin çoğunluğunun güven oyunu alamaması halinde, erken seçim süreci resmen başlatılabilecek.

Scholz, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'den Federal Meclis'i feshetmesini isteyecek. Steinmeier'in, 21 gün içinde Federal Meclis'i feshetmesi gerekecek. Bundan en geç 60 gün sonra da seçimlerin yapılması gerekiyor. Bu akış, erken genel seçimlerin 23 Şubat'ta yapılması hedefiyle örtüşüyor.

Bugüne kadar Almanya'da başbakanlar sadece 5 kez güven oyu talep etti. Son iki yılda 50 kez güven oylamasının yapıldığı İtalya gibi ülkelere kıyasla bu Almanya için çok istisnai bir durum.

Güven oylamasının sonucu belli mi?
Scholz'un güven oylamasını kaybetmesi neredeyse kesin gibi. Hem ülke içinde, hem uluslararası arenada "topal ördek" durumuna düşen Scholz'un kendisi de bunu istiyor.

Çarşamba günü yaptığı açıklamada, güven oylaması sonrasında Cumhurbaşkanı Steinmeier'den meclisi feshetmesini isteyeceğini söyleyen Scholz, "Şayet cumhurbaşkanı önerime uyarsa, seçmenler 23 Şubat'ta yeni bir meclis seçebilecek. Benim hedefim bu" dedi.

Azınlık hükümetini oluşturan SPD ve Yeşiller, Federal Meclis'teki 733 sandalyeden 324'üne sahip.

Scholz'un "Bana güveniyor musunuz?" sorusuna "güveniyoruz" yanıtını veren milletvekillerinin sayısının mutlak çoğunluk olan 367 oyun altında kalacağı ve başbakanın güven oyunu kaybedeceği varsayılıyor.

Ayrıca azınlık hükümetinin ortağı konumundaki Yeşiller, Scholz'un meclisteki oylamada güven oyu alamaması için çekimser oy kullanmayı planlıyor.

Ama küçük bir ihtimal da olsa erken seçime gitme planını bozabilecek bir aktör var. Bu aktör, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi.

AfD erken seçim planını nasıl baltalayabilir?
Aşırı sağcı AfD'nin bazı milletvekilleri, taktiksel olarak Scholz'a güven oyu vereceklerini açıkladı.

Son seçim anketlerine göre erken seçimlerden ana muhalefetteki CDU/CSU birinci parti çıkacak ve başbakan adayları Friedrich Merz de büyük bir ihtimalle yeni hükümeti kuracak isim olacak.

AfD'liler, Merz'in Scholz'dan daha güçlü bir şekilde Ukrayna'yı desteklediğini, başbakan olduktan sonra atacağı adımlarla Almanya'yı Rusya ile savaşa sürükleyebileceğini iddia ediyor. Merz'in başbakanlığını önlemek için de Scholz'a güven oyu vereceklerini söylüyor.

Bu AfD'li milletvekillerinden biri Jürgen Pohl. Partisindeki diğer  milletvekillerinin de Pohl'un bu tutumunu benimsemeleri halinde, Scholz'un erken seçim hesapları bozulabilir, hatta istememesine rağmen güven oyu almasına yol açabilir.

Ancak siyasi gözlemciler, AfD'nin geçmişte de kaos yaratmak, demokratik parlamenter süreçleri baltalamak için benzer stratejiler benimsediğini söylemekle birlikte, Scholz'un meclisten güven oyu alması ihtimalinin çok zayıf olduğunu söylüyor.

Erken seçim Almanya için alışıldık bir durum mu?
Pazartesi günü yapılacak güven oylaması, erken seçimlere kapı aralayacak olması nedeniyle büyük önem taşıyor.

Avrupa'nın lider ülkelerinden Almanya'da siyasi istikrarın zayıflamaması, aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) için de büyük önem taşıyor.

Almanya'da normalde genel seçimler dört yılda bir yapılıyor. Tıpkı başbakanların meclisten güven oyu talep etmesi gibi, erken seçimler de Almanya siyaset sahnesinde nadiren gözlemlenen bir durum.

Almanya Federal Cumhuriyeti'nde, hükümetin meşruiyetini ve hareket kabiliyetini yeniden tesis etmek için önemli bir demokratik araç olarak görülen erken seçimler, sadece üç defa, 1972, 1983 ve 2005 yıllarında yapıldı.
15 Aralık 2024 16:36
DİĞER HABERLER