Gözler bu yayında olacak: Biden ile Trump, kozlarını paylaşacak

Demokrat Parti'nin adayı mevcut Başkan Joe Biden ile Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump, 4 yıl sonra yeniden canlı yayında karşı karşıya gelecek...
ABD'de 5 Kasım'da düzenlenecek seçimler öncesinde Demokrat Parti'nin adayı mevcut Başkan Joe Biden ile Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump, ilk kez televizyonda kozlarını paylaşacak. Perşembeyi cumaya bağlayan gece canlı olarak yayınlanacak tartışma, CNN'in ev sahipliğinde Atlanta'da gerçekleşecek. 1,5 saat sürmesi beklenen programın moderatörlüğünü ise Jake Tapper ve Dana Bash üstlenecek. 90 dakikalık programda iki reklam arası verilecek ve adaylar, seçim kampanyaları ile ilgilenen yardımcıları ile etkileşimde bulunamayacak.

Peki, ilk Biden-Trump karşılaşmasından neler bekleniyor? Adaylar, hangi kurallar çerçevesinde bir araya gelecek?

MİKROFONLAR SESSİZE ALINACAK, SEYİRCİ OLMAYACAK

Her iki aday da tek tip bir kürsüde yer almayı onayladı ve podyumdaki konumları, yazı-tura atılarak belirlendi. Buna göre Biden'ın ekranlarının sağında, Trump'ın ise sol tarafta yer alması planlandı.

Konuşma sırası gelen aday dışında, münazara boyunca mikrofonlar sessize alınacak. Sahnede hiçbir dekora veya notlara izin verilmeyecek ancak adaylara bir kalem, bir deste kağıt ve bir şişe su verilecek. Canlı yayın sırasında seyirci olmayacak. Bu durumun, enerjisini gürültülü kalabalıklardan alan ve mitinglerdeki danslarıyla konuşulan Trump'ın aleyhine işleyebileceği öngörülüyor. 10 Eylül'de düzenlenmesi planlanan ikinci münazara ise ABC News'un ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.

'KİŞİSEL' MESELELER ÖN PLANDA TUTULACAK

Son zamanlarda gündemde olan Biden'ın sağlık durumunun, Trump tarafından masaya yatırılması bekleniyor. ABD basını adayların 'baskın' mizaçlarıyla bilindiğini yazarken, kişisel meselelerin ön planda tutulacağı tahmin ediliyor.

İkinci dört yıllık dönemi için aday olan Biden'a ilişkin spekülasyonlar, sıklıkla zihinsel sağlığı ile ilgili iddialar etrafında şekilleniyor. Eleştirmenleri, Biden'ın 'yavaşladığını' söylerken, Trump başta olmak üzere Cumhuriyetçi Parti'den isimler ABD Başkanı'nın 'mental kapasitesini' hedef alıyor. Trump, mitinglerde düzenli olarak Biden ile alay ederek onun başkanlığa uygun olmadığını söylüyor.

TRUMP, HUNTER BIDEN'I GÜNDEME GETİREBİLİR

Trump'ın, yasadışı silah satın almak için uyuşturucu kullandığı konusunda yalan söylemekten suçlu bulunan başkanın oğlu Hunter Biden'ın hukuki sorunlarından bahsederek Biden'ı etkilemeye çalışması bekleniyor. Geçtiğimiz haftalarda mahkeme jürileri, ABD Başkanı'nın oğlunu, federal lisanslı silah satıcısına yalan söylemek, başvuru formunda uyuşturucu kullanıcısı olmadığı şeklinde yanlış beyanda bulunmak ve silahı 11 gün boyunca yasa dışı olarak bulundurmaktan suçlu olduğuna hükmetti.

Mahkeme yargıcı Maryellen Noreika'nın, suçlu bulunan Hunter Biden hakkında 25 yıla kadar hapis cezası verme yetkisi bulunurken, suçun ilk kez işlenmesi gibi etkenler cezanın düşürülmesi imkanını sağlıyor. Yargıcın Hunter Biden'a hapis cezası verip vermeyeceği henüz belirsizliğini koyuyor.

Siyasi uzmanlara göre Trump ayrıca, sosyal medyada sıklıkla yaptığı gibi, kendisini 'siyasi bir komplonun kurbanı olarak gösterme' eğiliminde olabilir.

BIDEN, TRUMP'IN YARGI SÜRECİNE DEĞİNECEK

Biden'ın ise Trump'ın yargı sürecini gündeme getireceği belirtiliyor. Trump, New York’ta yargılandığı 'sus payı' davasında, hakkındaki 34 suçlamanın hepsinden jüri tarafından suçlu bulunmuştu. Trump hakkında, ilişkide olduğu yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels'e 2016 başkanlık seçimleri sırasında 'sus payı' ödenmesine ilişkin dava açılmıştı.

18 Mart 2023'te Manhattan Bölge Savcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında büyük jüri tarafından suçlanan Trump, 'sus payı' ve bununla ilgili kayıtlarda sahtekarlık yapmaktan 4 Nisan 2023'te New York'ta hakim karşısına çıkmıştı. Kendisine yöneltilen 34 ayrı suçlamayı reddeden Trump, hakkındaki iddiaları 'siyasi cadı avı' olarak nitelemiş ve suçlamaları 'seçimlere müdahale' olarak gördüğünü belirtmişti.

ABD politikasında sadece iki partinin hakimiyeti var. Bu nedenle modern zamanlardaki her başkan bu partilerden birine mensup oldu. 5 Kasım'da düzenlenecek seçimi kazanan aday, Ocak 2025'ten itibaren Beyaz Saray'da dört yıl süreyle görev yapacak.

'ELECTORAL COLLEGE' NEDİR?

Adaylar, Electoral College yani Seçiciler Kurulu (delegeler) sisteminde yarışıyor. Sandığa giden seçmenler, kayıtlı oldukları eyaletin Seçiciler Kurulu'na göndereceği delegeleri, delegeler de başkan ve başkan yardımcısını seçiyor. Seçici Kurul'da 538 delege bulunuyor. Eyaletler nüfuslarına göre, bu kurulda belli delege sayılarına sahip. Maine ve Nebraska hariç, tüm eyaletlerde seçimi kazanan aday tüm delegeleri de kazanmış oluyor. Maine ve Nebraska'da ise adayların aldığı oy oranına göre eyaletin delegeleri paylaştırılıyor.

Başkan seçilmek için Seçici Kurul'da adaylardan birinin toplamda en az 270 delegeye sahip eyaletlerde seçimi kazanması gerekiyor. Önemli olan delege sayısı olduğundan ülke genelinde en fazla oyu kazanan adayın başkan seçilemediği durumlar da oldu. Bunun son örneği 2016'da yaşandı. Demokrat Parti'nin başkan adayı Hillary Clinton, ülke genelinde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump'tan 3 milyon daha fazla oy almasına karşın yeterli delege sayısına ulaşamadığı için seçilemedi. Eyaletlerin çoğu bir partiye ya da diğerine meyilli oluyor. Bu nedenle genellikle her iki adayın da kazanabileceği bazı eyalete odaklanılıyor.
27 Haziran 2024 17:16
DİĞER HABERLER