Gözyaşlarınızı tutamayacaksınız!

Gözyaşlarınızı tutamayacaksınız!
Onlar gönüllüler hareketinin öncüleri,önden giden atlıların yol arkadaşları.
Eşlerine destek oldular eğitim seferberliğine katıldılar. Uzak yakın demeden şartlar ne durumda olursa olsun “senin yanındayım” dediler ve yola koyuldular. Düzenli hayatlarını bir çırpıda geride bırakıp aileye, evlada takılmadan hicret ettiler. Gurbetse gurbet deyip Türk kolejlerinde çalışan eşlerinin yanlarında oldular. Kimi yeni evli, kimi kucağında bebeği… Hiçbir şey onları öncüler kervanına katılmaktan alıkoymadı.

Öncüler programının sayfasına gitmek için - TIKLAYIN

Hangi ülke olursa olsun ben varım, senin yanındayım diyen fedakâr eşlerin hikayelerini bu programda dinlerken gözyaşlarınız size eşlik edebilir. Kendinizi onların yerine koyduğunuzda ben yapamazdım diyebilirsiniz… Onlar öncü oldular kültürler arası köprü kurdular. Kimseyi tanımadıkları, diline, dinine, kültürüne aşina olmadıkları ülkelerde eşlerini beklerken uzun yalnızlıklar yaşadılar. İmkânsızlıklar içinde oldular ama şikayetçi olmadılar. Adını duymadığımız haritada yerini göstermekte zorlandığımız yerlerde çekilen sıkıntılara takılıp kalmadan hedeflerine kilitlendiler. Evlerinden dışarı haftalar aylar boyunca çıkamadıkları oldu. Ev eşyaları, mutfak eşyaları sınırlı sayıdaydı. Ama engin gönüllerinde bunlara zaten yer yoktu. Elektriğin suyun verilmediği zamanları yaşadılar. Karanlıkta korkan ve “babam ne zaman gelecek anne” diye soran yavrularına teselli verirken onlarda korktular. Allah'ın inayetine sığındılar ve lütuflarına mazhar oldular. Lütufların sağnak sağnak yağdığı yağmur altında ıslandılar ve önemli olaylar yaşadılar. İşte o isimsiz kahramanların hikayelerini sizlerle buluşturuyoruz. Öncüler'de bu hafta 1997 yılında Kazakistan'a giden Fatma Boyar konuk oluyor. Fatma Boyar hicret diyarına çiçeği burnunda yeni gelin olarak gider. Ve orda Asım isimli bir evlat sahibi olur. Asım on bir ay üç haftalıkken Kazakistan'ın soğuk havasına dayanamaz ve hastalanır. Üşütme teşhisiyle hastaneye yatar. Sağlık imkânlarının yetersizliği sebebiyle rahatsızlığına kalp yetmezliği ve nefes darlığı eklenir. Küçük bünyesi fazla dayanamaz ve 3-4 gün önce çıkarıldığı yoğun bakım ünitesinden annesine şefaatçi olmak üzere cennet diyarına geçişini yapar. Fatma Hanım ve eşi oğulcukları rahatsızken tüm Kazakistan halkının ona dua etmesi ve sahip çıkması sebebiyle evlatlarını Türkiye'ye getirmenin vefasızlık olacağını düşünürler. Oraya, Ayşe Bibi Türbesinin yanına defnetmeye karar verirler. Belli bir zaman sonra Türkiye'ye dönen Fatma Hanım yavrusunu o topraklarda bırakır. Ve “Ayşe Bibi benim oğluma annelik ediyor. Oğlumun kabri orada öğrencilerin ziyaret ettikleri, dua ettikleri bir mekân haline geldi. O bizim yapamadığımız hizmeti devam ettiriyor. Ben burada kendimi oğlumdan ayrı gurbette hissediyorum” diyor. Ve gözyaşlarına hâkim olamıyor yaşadıklarını anlatırken… Zeynep Kaya ile 'Öncüler' her Perşembe ve Cuma 16:05'te radyonuz Burç FM'de...
07 Ocak 2011 15:12
DİĞER HABERLER