AKP'nin TBMM'ye sunmaya hazırlandığı kanun teklifinde, GSM şirketlerinin kurdukları baz istasyonlarından belediyelerin alması gereken yaptırım tutarlarının alınmadığı ortaya çıktı.
Konuyu bütçe görüşmeleri sırasında gündeme taşıyan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Türkiye'de yaklaşık 200 bin baz istasyonu olduğunu, bu kanun teklifi yasalaştığı taktirde belediyelerin yaklaşık 7 milyar liralık bir gelirden mahrum kalacağını, bunun ise devlete ve de vatandaşlara çok büyük zarar vereceği görüşünü dile getirdi.
Patronlar Dünyası'nda yer alan habere göre Yavuzyılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Özet olarak söyleyeceğim. 11'inci maddenin, dördüncü fıkrasında ek 8'inci maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumuna mahsus kule ve direkler için 32'nci ve 42'nci maddeler uyarınca alınmış tüm idari yaptırım kararları iptal edilmiş sayılır ve yıkım kararları uygulanmaz, idari para cezaları tahsil edilmez ancak ödenmiş olan idari para cezaları iade edilmez. Şimdi, burada ne demek istiyor? Ben size bunun anlamını ifade edeyim.
Rize'de idare mahkemesince açılan bir dava; davaya göre 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32'nci maddesi uyarınca yıkımı ve aynı kanunun 42'nci maddesi uyarınca 34.193,48 TL imar para cezası uygulanmasına ilişkin Artvin Belediyesinin bir uygulaması olmuş baz istasyonu için.
Bir baz istasyonu için bu imar mevzuatına aykırılıktan, kent estetiğine uygun olmamasından veya mahya yüksekliğinden ceza kesilmiş, kesilen ceza ortalama 35 bin TL. Türkiye'de yaklaşık 200 bin baz istasyonu var. Bu da büyük GSM operatörlerine yaklaşık 7 milyar TL'lik -eğer kanun maddesini böyle geçirirseniz- bir peşkeşe yol açacak, bir kamu zararına yol açacak yani bu teklifin bu maddeleri, madde 10 ve madde 11 tamamen bir halk düşmanlığı tarzında düşünülmüş, yazılmış ve GSM operatörlerinin menfaatlerini kollayan, maalesef kamunun da zararına olan hükümler içeriyor.”
“Bakın, işin hukuki boyutunu şu anda daha fazla derinleştirmiyorum" diye sözlerine devam eden CHP'li vekil, "Şimdi, bu benim ifade ettiğim 7 milyar TL'lik GSM operatörlerine sağlanan avantajın ve belediyeler dışarıda bırakılarak, sürecin dışına itilerek oradan yaratılan gelir kaybı ve doğrudan kamu zararının açıklamasını da sizden bekliyorum" ifadesini kullandı ve ekledi:
"Burada belediyelere bu gelir kaybını yaşatmaktansa imar mevzuatına aykırılık, kent estetiğine aykırılık ve mahya yüksekliğinden kaynaklı olarak kesilebilecek cezaları, bundan sonraki yani bugünden itibaren kanunun çıkacağı süreçten sonrasını bağlayacak şekilde aslında düzenlemek mümkün. Bunun için belediyeden ruhsat alınmasıyla ilgili bir düzenleme yapılabilir, bir izin belgesi mahiyetinde yer seçim belgesine benzer bir şekilde bir düzenlemeyle hem belediyeler şu andan itibaren ki süreçle ilgili olarak GSM operatörlerine belirli koşullar altında bilimsel çalışmaların ışığında bu izin belgelerini belirli tutarlar karşılığında verebilir, bunlar denetlenebilir ancak ilgili kanun teklifinde yer alan maddeye göre geriye doğru bir işleme ve geçmişten bugüne kadar gelen imar mevzuatına aykırılıkların affedilmesi, kent estetiğine yönelik uygulamaların affedilmesi söz konusu.
Buna kesinlikle katılmıyoruz, bunu hem muhalefet partisinin bir milletvekili olarak söylüyorum, bir Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olarak hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir vatandaşı olarak söylüyorum. 7 milyar TL'lik peşkeşi göz göre göre hepimizin, Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekillerinin gözlerinin içine bakarak yapmanız doğru değil.”
Bu GSM operatörlerinin yönetim kurullarında uzunca bir süre yer alan AKP bürokratlarının olduğuna dikkat çeken CHP’li Yavuzyılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunlardan bir tanesi Enerji ve Tabii Kaynaklar Eski Bakanı Sayın Hilmi Güler, Kültür ve Turizm Eski Bakanı Sayın Atilla Koç, bunların çeşitli devlet kurumlarından aldığı maaşlarla birlikte GSM operatörlerinin yönetim kurullarından da aldıkları maaşları toplamının 250 bin TL'ye ulaştığı noktasında basında yer alan haberler vardı.
Kamuya ait olan, halkın hakkı olan bu paranın ve kanuna uyulmadan yapılan bu uygulamaların cezasının kesilmesi ve hazineye aktarılması gerekiyor. Bunu yok etmeniz doğru değil. Hem kamu yararı bakımından çok büyük bir sıkıntı hem de bu yakın zamanda garanti ödemeli köprüler, tüneller, tren garları, hastaneler bunlarda gördüğümüz fahiş fiyatlarla ödenen tutarların yanındaki de benim karşılaştığım en büyük peşkeşlerden biridir. Adresi bellidir, 3 tane GSM operatörüdür ve maalesef bu kanun maddesiyle yapmaya çalıştığınız şey budur.
Büyük ihtimalle de bu geriye dönük olarak borçların silinmesiyle ilgili hükmünüz de Anayasa Mahkemesinden dönecektir. Bu şekilde geçirmeye çalışırsanız anayasal düzenleme ve kazanımlardan vazgeçilmiş olur, yerel yönetimlerin bir çok alandaki denetim görevi ve gücü elinden alınmış olur.”