KAHİRE- Mısır'ın başkentinde hemen her nokta Tahrir Meydanı'na çıkıyor; yolu uzatma pahasına da olsa... Otomobillerin, taksilerin, otobüslerin arka camları Arapça '25 Ocak' yazılı renkli çıkartmalarla süslü... Kahirelilerin yüzleriyle yürüyüş tarzlarına da sinmiş son iki ay boyunca yaşadıkları; yüzleri daha güleç, daha kendinden emin görünüyorlar...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kahire'ye bundan daha uygun bir zamanda gelemezdi.
Hüsnü Mübarek'i koltuğunu boşaltmaya zorlayan halk hareketlenmesi kolay kolay dineceğe benzemiyor; ülkede ipleri elinde tutan askerler ise ne yapacaklarını tam bilemez durumda. Kahire'ye ayak bastığımız sabah, Mısır halkı, Ahmed Shafiq başkanlığındaki hükümetin istifası haberine uyandı. Yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Ulaştırma Bakanı Essam Sharaf ılımlı kimliğiyle popüler bir politikacı...
Ülkeyi tamamı askerlerden oluşan Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi yönetiyor. Cumhurbaşkanı Gül günübirlik ziyaretinde zamanın önemli bir bölümünü Konsey'in başkanı Mareşal Mohamed Hussain Tantawi ile geçirdi; öğle yemeğini Konsey üyeleriyle yedi. Öğleden sonra da aralarında Müslüman Kardeşler örgütü temsilcisinin de bulunduğu Mısır'ın yarınında söz sahibi olacağı düşünülen siyasi şahsiyetlerle bir araya geldi Cumhurbaşkanı Gül...
Kahire'ye doğru hareketinden hemen sonra görüştüğümüzde, gezisinin sebebini, Cumhurbaşkanı Gül, 'Mısır halkının demokratik taleplerine destek vermek' olarak tanımladı. Türkiye tarihî ve kültürel bağlara sahip olduğu Mısır'ı 'bölgenin en önemli ülkesi' sayıyor, önemsiyor ve bir an önce demokrasiye geçmesini bekliyor.
"Geçiş süreçleri sıkıntılı olur" dedi Cumhurbaşkanı Gül ve ekledi: "Biz bu konuda deneyimliyiz ve deneyimlerimizi rahatlıkla paylaşmaya da hazırız. Batılılar statükoyu devam ettirmeyi istikrar sandı ve istikrarı demokrasiye tercih etti; son zamanlarda coğrafyamızda meydana gelenler bu yanlış yaklaşımın doğal sonucudur. Biz bu coğrafyanın ülkesiyiz, diğer ülkelerle pek çok şeyi paylaşıyoruz. Ortak paydalarımız çok olduğu için de bizimki hariçten gazel okumak sayılmaz."
Türkiye, Mısır'da demokrasiye geçiş sürecinin daha az sıkıntılı olması için halkın taleplerine kulak verilmesini baştan beri tavsiye ediyor. Yönelimin demokrasiye doğru olmasının açıklık ve şeffaflıkla ilişkisine dikkat çekiyor. Türkiye'den yükselen seslerin demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi kavramlara vurgusu bu yüzden. Cumhurbaşkanı Gül, "Asgari şart demokrasidir, ama tabii her mutfakta yemek farklı pişer" dedi.
Hassas olunan bir konu da Mısır ordusunun, bir kurum olarak, gücünü koruması; bunu da peyderpey kendisini siyasetin dışına çıkarmasıyla gerçekleştirebilir. İsrail-Filistin ihtilâfına sıhhatli bir zeminde çözüm arayışı için de bu bir şart. "Çoğunluğu genç Mısır halkı, haysiyetleri için meydanları doldurdu, bunu herkes iyi değerlendirmeli" dedi Cumhurbaşkanı Gül.
Demokrasiye geçiş sürecinin aşamaları belli: Anayasa hazırlanacak, cumhurbaşkanı seçimi yapılacak, genel seçime gidilerek Meclis'in yeniden oluşması sağlanacak, kalıcı anayasayı da oluşan Meclis kotaracak... Türkiye'nin 1946 deneyimiyle başlayan çok partili demokratik sürecini, Mısır, yeni kurulacak partileriyle şimdilerde yaşamış olacak.
Olağanüstü iyi niyetli bir çıkartma Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kahire ziyareti; etkisi Gül henüz buraya ayak basmadan belli olduğuna göre Mısırlılar da bunun farkında olmalı.