Abdullah Gül, Londra’daki üniversite yıllarında oda arkadaşı olan Fehmi Koru’nun kurduğu Ocak Medya'dan Veysi Dündar'ın sorularını  cevapladı 

Dündar, Gül’ün Maslak bölgesindeki çalışma ofisinde geçen bir buçuk saatlik görüşmeyi izlenim notları şeklinde aktarıyor. Gül’ün adının yeni parti iddiaları etrafında dolandığı herkesçe biliniyor. Ancak bu yeni oluşumun iki farklı şeklinde olacağı konuşuluyor. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ayrı bir parti kuracağı iddialar arasında.

Röportajı gerçekleştiren Dündar, bu yönde bir adımın atılacağı mesajını veriyor:

“Tabii ki ‘yeni bir parti kuruyoruz sen de bize katıl’ demedi. Ama açık söylemek gerekirse tüm veriler ülkeye ve siyasete dair söyleyecek çok şeyi olan Sn. Gül’ün bu topa gireceğine delalet ediyor. Tabii nasıl ve ne şekilde?”

İzlenim aktarılırken Gül’ün bu konuda bir açıklaması olup olmadığına röportajda yer verilmiyor.

”İktidarın önünde dört-dört buçuk yıllık kesintisiz bir zaman var. Bunu en iyi şekilde değerlendirmeleri gerekiyor” diyen Gül, “Çok önemli problemler bizi bekliyor. Önceliğimiz ekonomi olmalı” ifadesini kullanıyor.

Gül, “Ak Parti’yi kuran ve onun ilk Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçen Gül ile bugünkü Ak Parti’yi ayıran çizgi ne?” sorusuna “Ak Parti’nin vizyon belgesini yazdığını ve ona hala uyduğu” yanıtını veriyor ve ekliyor:

Gül’ün bu açıklaması, aralarının bozuk olduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da kapalı bir gönderme olarak yorumlanabilir. Zira Erdoğan, Mayıs 2018’de yaptığı bir konuşmada, “Dün birlikte yürüdüğünüz insanların yarın rotayı nereye çevireceğini bilmek mümkün değildir” demişti.

Gül, Ak Parti’den ayrı düşmesini ise şu sözlerle yorumluyor:

“Ak Parti’nin kurucu ilkelerinden yolunu çeviren ben miyim? Elimdeki 30 km öteyi gösteren dürbün ile baktığımda gördüğüm engeli, engebeyi işaret ettiğim için suçlanmam haksızlık değilse nedir?”

Tayyip Erdoğan ile uzunca bir süredir görüşmediğini söyleyen Gül, “Benim Cumhurbaşkanlığım sırasında iade edilen kanunların çetelesi tutulmamıştır. Ama bugünü anlamanın arka planı işte geçmişte uyarılarıma da yol açan, konulara farklı yaklaşımlardır. Kanun hazırlıklarını yakından takip ettim, yanlış bulduklarımın Meclis’e sunulmadan önce değişmelerini sağladım” ifadesini kullanıyor.

Gül, 24 Haziran seçimi sürecindeki adaylık konusuna da cevap veriyor.

İbrahim Kalın ve Hulusi Akar’ın kendisine yaptıkları ziyareti hatırlatarak, “Birisi okul arkadaşım (Akar) diğeri ise bizatihi kendimin yurtdışından Amerika’dan (Kalın) davet edip siyasete kazandırdığım kişi” diyor. Bu ikilinin; adaylık sürecini öğrenmek için geldiklerini, ilikli ceketler ve saygın bir seviyede görüşlerini sorduklarını ve cevaplarını aldıklarını belirtiyor. O görüşmede, “Kimsenin kimseyi tehdide ne ihtiyacı ne de cüreti olduğunu” ifade ediyor.