Gül: Kimsenin toprağına göz dikmedik

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin başta Irak olmak üzere hiçbir ülkenin toprağına göz dikmediğini söyledi.
Bakan Gül, Irak'tan sızan PKK'lılara karşı gereken tedbirleri ise almakta kararlı olduklarını dile getirdi. Gül, "Vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak için her türlü tedbiri almakta kararlıyız. Halkımızın güvenliğini sağlamak için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız, yapmaya da devam edeceğiz" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde gerçekleştirilen "2. İstanbul Demokrasi ve Küresel Güvenlik Konferansı" Maslak'ta bulunan Türker İnanoğlu Show Center'da başladı. Buradaki törende konuşan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 82 ülkeden katılan binin üzerindeki emniyet görevlisine Türkiye'nin terörle mücadelesi hakkında bilgi verdi. Güvenlik sorununun sınır aşan, karmaşıklaşan, asimetrik bir niteliğe büründüğünü söyleyen Bakan Gül, "Hiçbirimiz 11 Eylül'ü tahmin edemedik." dedi. Bakan Gül, bundan sonra da neler olabiliceğinin tahmin edilemeyeceğini kaydetti. Bu durum yöneticileri çok boyutlu politikalar geliştirmek durumunda bıraktığına işaret eden Gül, demokrasiye önem verilmesini bunu da tek başına terörü durdurmayacağını, izole edebileceğini kaydetti. Örgütlü suçla mücedelede önemli başarılar elde eden Türkiye'nin terörün her türlüsü ile mücadele ettiğini söyleyen Bakan Gül şunları söyledi: "Türkiye terör belasından çok çekti. Ermeni terör örgütleri 70'lerden itibaren 34 diplomatımızı şehit etmiştir. 2003 yılında İstanbul El Kaide'nin hedefi oldu. 57 kişi hayatını kaybetti. 1984'te kanlı saldırılarını başlatan PKK ve uzantıları acımasızca güvenlik güçlerimizi ve insanımızı hedef almakta. 23 yılda kadın ve bebeğin de aralarında bulunduğu 35 bin insanımız hayatını kaybetti. Terör örgütü şehir ve kırsal kesimde gerçekleştirdiği eylemlerde son dönemde artış yaşanmakta. PKK'lıların Irak'ta hiçbir engele maruz kalmadan hareket ettiği tespit edilidi. PKK'ya yönelik operasyonlarda elde edilen Irak menşeli 2 tona yakın bomba ele geçirildi. Bu patlayıcıların ne anlama geldiğini sizler değerlendirin. Halen 3 bin 500 ile 3 bin 800 arasında PKK'lı Irak'ın kuzeyinde barınmakta, lojistik ihtiyaçlarını karşılamakta. Irak'ın güvenliği, refah ve güvenliğine katkı sağlamak için seferber olmamıza rağmen Irak makamları PKK aleyhinde hiçbir faaliyette bulunmaması üzücüdür. Türkiye'nin Saddam'dan kaçan Irak'lı Kürtlere bir gecede kucak açtığını hatırlatmakta yarar görüyorum. Irak kendi sınırlarını koruması gerekir. Bunu yapamaz ise koalisyon kuvvetlerinin bunu gerçekletirmesi gerekir. Bunun da olmaması halinde sorunu halledebilecek olanlarla işbiriği içinde olması gerekiyor. Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yok. Irak ile sınır sorunumuz yok. Vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlamak için her türlü tedbiri almakta kararlıyız. Halkımızın güvenliğini sağlamak için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız, yapmaya da devam edeceğiz." Terörün amacına ulaşmasını engellemek için katılımcılara bazı önerilerde bulunan Bakan Gül bahsettiği bazı tedbirleri şöyle sıraladı: "Basın yayın teröristlerin amaçlarına alet olmaktan kaçınmalı. Teröre yardım eden ülkeler ifşa edilmesi gerekir. Ortak operasyon yapılması için ülkeler teşvik edilmeli. Ülkeler arasında teröre karşı işbirliği yapılmalı. İyi terörst kötü terörist gibi çifte standartlı ayrımlardan kaçınılmalıdır. Terörizmle mücadele bir ülkenin göstereceği zaafiyet hepimizi için ağır problemlere mal olabilir. Teröristlerin sempatizan bulmaları engellenmelidir. Adli soruşturmalar hızla yürütülmeli ve sonuçlandırılmalı. Terör ile ile cezalar caydırıcı olmalıdır. Terör örgütleri din adına hareket etme ididasında bulunan bazı terör örgütleri olduğu gerçektir. Bunların tuzağına düşmemeliyiz. Terörün dini, ırkı, coğrafyası yoktur. Hiçbir din terörizmle ilişkilendirilmemelidir. Terörle inanç arasında ilişki kurmak teröristlerin işlerini kolaylaştırmaktan başka netice vermeyecektir." Ülkeler arası işbirliğinin önemine işaret eden Bakan Gül, Türkiye'nin tehditlerle mücadelede uluslararası işbirliğinin önde gelen savunucularından olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin kendi özkaynakları ile elde ettiği çabaların sadece kendi halkı için değil diğer ülkeler için de olumlu getirileri bulunduğunu anlatan Gül, "Polis ve gümrük teşkilatımız sadece 2005 yılında Türkiye üzerinden geçirilmekte olan 8 bin 200 kilogram eroini ele geçirdi. 25 AB ülkesinde ele geçirilen eroinin yüzde 91'i kadardır. Geçtiğimiz üç yıl boyunca yasa dışı suç örgütlerine yönelik 11 bin operasyonda 170 binden fazla göçmen yakalandı." dedi.
14 Haziran 2007 13:02
DİĞER HABERLER