Güldal Mumcu: Uğur'u öldüren zihniyetle gazetecileri hapiste tutan zihniyet aynı

Silivri Cezaevi önünde tutuklu gazeteciler için başlatılan 'umut' nöbetini bombalı suikastta öldürülen gazeteci Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu ve Basın Konseyi üyesi gazeteci Baki Özilhan devraldı. Cezaevi önünde konuşan Güldal Mumcu, "20 yıl önce Uğur Mumcu'yu gazetecilik yaptığı için öldüren zihniyetle, şimdi arkadaşlarımızı gazetecilik yaptığı için hapiste tutan zihniyet aynı." dedi.

MİT TIR'ları haberlerinden dolayı cezaevine konan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için başlatılan 'umut' nöbeti devam ediyor. Silivri Cezaevi önündeki nöbetin 12. gününde suikaste kurban giden Gazeteci Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu ve Basın Konseyi Onur Kurulu Üyesi ve Gazeteci Baki Özilhan devam etti. Basına açıklamalarda bulunan Güldal Mumcu, "20 yıl önce Uğur Mumcu'yu gazetecilik yaptığı için öldüren zihniyetle, şimdi arkadaşlarımızı gazetecilik yaptığı için hapiste tutan zihniyet aynı. Ve bir devlet yönetilirken, hukuk kurallarına uygun olarak yönetilir. Evrensel hukuk kuralları ve insan hakları, bir devleti yönetirken olmazsa olmaz ikilidir. Devlet yönetmede hukuk kurallarına uyulmazsa eşkiyalık başlar. Benim diyeceğim budur." ifadelerini kullandı.

Gazeteciliğin engellendiğini vurgulayan gazeteci Baki Özilhan ise şöyle konuştu: "Sadece Can ve Erdem'e değil şuan Türkiye'de tutuklu bulunan bütün gazeteci arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Onların muktedirlerin hukukuna göre içeride yatıyor olmasından kendimi de çok rahatsız hissediyorum. Ben onlar gibi sanki tutukluymuşum gibi geldim buraya. İçeride Can yada Erdem olmuş olmamış ayrı bir olay engellenen benim mesleğimin yapılıyor olmasıdır. Bana mesleğimi yapmama izin verilmemesidir. Benim asli görevim halkı gerçeklerden haberdar etmemdir. Burada ortada bir gerçek var. Gerçeği yazanı getirip içeriye atıyorsunuz. Bugüne kadar yapılanların önemli bir bölümü de buydu. Kumpas dendi, aldatıldık dendi ama ne içerde yatanların acıları dindirilebildi ne kayıpları karşılanabilir. Ne de devlet böyle yönetilir. Devlet böyle yönetilmez. Devlet aldatıldım diyebilir mi? Devlet kandırıldım diyebilir mi?"
CİHAN
13 Aralık 2015 12:32
DİĞER HABERLER