Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen devletini kurmadaki haklı davasını desteklemektedir." dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Filistin'in güvenilir bir dostu olan Türkiye'nin, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen devletini kurma yönündeki haklı davasını desteklediğini" söyledi.
Çankaya Köşkünde Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın onuruna akşam yemeği veren Cumhurbaşkanı Gül, burada yaptığı konuşmada, Abbas ve beraberindeki heyet üyelerini Türkiye'de ağırlamaktan mutluluk duyduklarını bildirdi.
Gül, "Yapıcı ve dirayetli kişiliğiyle Filistin halkının menfaatlerini her şeyin üzerinde tutan değerli dostum Başkan Abbas'ın gayretlerini takdirle izliyoruz. Sayın Başkan Abbas'ın, Filistin halkının vazgeçilmez haklarının elde edilmesi ve barış sürecinde başarıya ulaşılması yolundaki gayretlerine bundan sonra da tam destek vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Türk ve Filistin halkları arasında yüzyıllara dayanan ortak bir geçmiş, kültürel yakınlık ve kardeşlik bağları bulunduğuna işaret eden Gül, bu sağlam temeller üzerinde tesis edilmiş olan ilişkilerin istikrarlı bir şekilde gelişmeye devam etmesi ve mevcut seviyeye ulaşmasının memnuniyet verici olduğunu belirtti.
-"TÜRKİYE, FİLİSTİNLİLERİN HAKLI DAVASINI DESTEKLEMEKTEDİR"-
Gül, sözlerine şöyle devam etti:"Filistin'in güvenilir bir dostu olan Türkiye, Filistinlilerin başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen devletini kurma yönündeki haklı davasını desteklemektedir.
Filistin ile İsrail'in tanınmış ve güvenli sınırlar dahilinde iki egemen devlet olarak yan yana barış içinde yaşayacakları çözüme ulaşılması ortak hedefimizdir. Bu bağlamda, önümüzdeki yakın dönemde gerçekleştirilmesi öngörülen Orta Doğu toplantısının barış sürecinde bir dönüm noktası oluşturmasını temenni ediyoruz.
Toplumsal ve ekonomik kalkınmanın, kalıcı barış, güvenlik ve istikrarın zeminini oluşturacağına inanıyoruz. Filistinli kardeşlerimizin yaşam standartlarının yükseltilmesine yönelik çabalarımız kapsamında Ankara Forumu projesini başlattık. Filistinlilere iş imkanı sağlayacak, ayrıca İsraillilerle birlikte yapılmasından dolayı önemli bir güven artırıcı önlem niteliği taşıyacak bu projenin yakın zamanda sonuçlandırılarak hayata geçirilmesi için gayretlerimizi sürdüreceğiz. Sayın Başkan Abbas'a da bu projeye verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum."
-"FİLİSTİN MESELESİ TÜRK HALKININ DA DAVASIDIR"-
Cumhurbaşkanı Gül, Filistin meselesinin Türk halkının da davası olduğunu kaydederek, Türkiye'nin, Filistinli kardeşlerinin her zaman yanında yer alacağını vurguladı.
Türkiye'nin, Filistinle ilişkilerinin her alanda geliştirilmesi yolundaki kararlılığını, ayrıca Filistin'in kalkınması için bugüne kadar çeşitli kanallardan ve muhtelif yöntemlerle yaptığı katkıları bundan sonra da sürdüreceğini bir kez daha teyit etmek istediğini belirten Gül, bugün imzaladıkları Hibe Anlaşması'nın da bu iradelerinin somut bir göstergesi olduğunu söyledi.
Gül, Türkiye ile Filistin arasındaki ilişkileri her alanda daha da ilerletmeye kararlı olduklarını belirtti.
Siyasi alanda aralarındaki istişare ve koordinasyonu geliştirmeyi arzu ettiklerini kaydeden Gül, bugün yaptıkları görüşmelerde iki ülke dışişleri bakanlıkları arasında istişare mekanizması oluşturulması amacıyla imzaladıkları belgenin, bu yolda atılmış ilave bir adımı oluşturduğunu ifade etti.
-"TÜRKİYE, İLİŞKİLERİ ÖRNEK TEŞKİL
EDECEK DÜZEYE GETİRMEKTE KARARLIDIR"
"Ekonomik alanda da karşılıklı menfaat sahaları yaratmalıyız" diyen Gül, Türk iş adamlarını Filistin'de yatırım yapmaları, Filistinli karşıtlarıyla ortak projeler geliştirmeleri için teşvik edeceklerini belirtti.
Gül, iki halkı birbirine daha da yakınlaştırmak amacıyla ortak kültürü ön plana çıkartacak faaliyetler gerçekleştirmek istediklerini de kaydetti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye, dost ve kardeş Filistin'le ilişkilerini diğer ülkelere örnek teşkil edecek düzeye getirmekte kararlıdır. Bu çerçevede, Türkiye ile Filistin arasındaki ilişkilerin parlak bir geleceğe sahip olduğunu görmekten sevinç duyuyorum" diye konuştu.
-MAHMUD ABBAS'IN KONUŞMASI-
Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas da konuşmasında, Annapolis'te yapılması öngörülen konferansı büyük bir fırsat olarak niteleyerek, toplantının başarıyla sonuçlanması için cesur ve kararlı bir İsrail iradesinin olması gerektiğini söyledi.
Türkiye ve Filistin arasındaki ilişkilerin, iki ülke halklarının menfaatleri doğrultusunda sürekli güçlenmesi ve değerlenmesinden gurur duyduğunu belirten Abbas, "Türkiye'nin, Filistin davasını desteklemek amacıyla gösterdiği net ve cesur siyasi tutumunu ve işgalin getirmiş olduğu zorlukları aşması için Filistin'e sunduğu ekonomik yardımları, Filistin halkının asla unutmayacağını" kaydetti.
Abbas, Ankara'yı ziyaretinin, Türkiye ile ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası konularda istişare etme fırsatını sunduğunu ifade ederek, bugün Türkiye ile Filistin arasında imzalanan anlaşmalar doğrultusunda ikili ilişkilerin güçlenmesini sağlayacak temeli attıklarını söyledi.
-"ANNAPOLİS'TEN SONRA MÜZAKERE KAPILARI AÇILMALI"-
Bugünkü görüşmelerde Filistin davası, Orta Doğu sorunu ve barış süreciyle ilgili konularda fikir alışverişinde bulunduklarını bildiren Abbas, sözlerine şöyle devam etti:
"Özellikle Annapolis Konferansı'nın yapılmasını beklediğimiz bu günlerde, bu toplantının başarıya ulaşması, ABD Başkanı George Bush'un vizyonundan net ve açık bir belgenin ortaya sunularak, Yol Haritası ve Arap barış girişimlerinin ele alınmasıyla mümkündür. Bu belgede, Filistin sınırlarının 1967'de çizildiği gibi kabul edilmesi ve Filistin devletinin kurulması için zaman sürecinin belirlenmesi gerekmektedir.
Annapolis'in sona ermesinden sonraki aşamada ise müzakere kapılarının açılması gerekmektedir. Özellikle ihtilaflı konularla ilgili ki bunların başında Kudüs, mülteciler ve yerleşim bölgeleri gelmektedir.
Dikkatli ve iyimser olmaya çalıştığımız bu süreçte, Annapolis Konferansı için hazırlığımızın ve emeğimizin büyük olmasına rağmen ki bir kere daha bunun büyük bir fırsat olduğunu belirtmek isterim, toplantının başarıyla sonuçlanması için cesur ve kararlı bir İsrail iradesinin olması gerekmektedir. (İsrail'in), Kalıcı ve adil barışın sağlanmasının zamanı geldiğini ve Filistin topraklarında İsrail işgali sona ermediği, meşru Filistin siyasi hakları tanınmadığı, 1967'de işgal edilen topraklar üzerinde başkenti Kudüs El-Şerif olan Filistin devleti kurulmadığı müddetçe adil barışın sağlanamayacağını anlaması gerekmektedir"
-"TÜRK HÜKÜMETİNİN TUTUMUNU
BÜYÜK TAKDİRLE KARŞILIYORUZ"-
Abbas, Türkiye'nin Orta Doğu'da kalıcı barışın sağlanması için verdiği emek ve kendilerine olan desteğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Kardeşim Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde Türk Hükümetinin sergilemiş olduğu açık, net ve sağlam tutumu, ben ve bütün Filistinliler büyük bir takdirle karşılamaktadır" dedi.
Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Cumhurbaşkanı Gül'e hitaben de "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilmeniz, Kudüs El-Şerif'te ve Filistin'de adil, kalıcı barışın sağlanması, hakkın ve adaletin savunulması açısından bu tutumları daha da değerli kılacaktır" dedi.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve diğer davetlilerin katıldığı yemekte, konuklara Kayseri çorba, zeytinyağlı enginar, ali nazik, mevsim salata, karışık Türk tatlıları, Türk kahvesi, lokum şokola, antep fıstıklı krokan ikram edildi.