Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül, depremin vurduğu Kahramanmaraş'a yaptığı ziyarette; "Eksiklikler ve noksanlıklar yaşandığını da hep beraber gördük. Bu noksanlıkları depremin altına gömersek, yarın olacak bir depremin altında da yine bizler kalırız" açıklamasında bulundu.
Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül, deprem felaketinin yaşandığı illerden Kahramanmaraş’ı ziyaret etti.
İlk olarak Afetle Mücadele Koordinasyon Merkezi’ne gelen Gül, burada yetkililerden bilgi aldı.
Burada bir konuşma gerçekleştiren Gül: “Öncelikle Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta gerçekleşen ve 11 ilimizi derinden etkileyen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yararlananlara acil şifalar diliyorum.” dedi
Abdullah Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Şüphesiz ki büyük bir felaket ile karşı karşıya kaldık. Canlarımız gitti, çok yara aldık. Bu yaralarımızı hep birlikte zamanla saracağız. Burada bugün, böylesi bir afetle mücadelede devlet ve milletin seferberlik içinde çaba gösterdiğine müşahede ettim.” dedi.
"EKSİKLİK" VURGUSU DİKKAT ÇEKTİ
Alınacak derslerin de çok olduğunu vurgulayan 11. Cumhurbaşkanı Gül, “Eksiklikler ve noksanlıklar yaşandığını da hep beraber gördük. Bu noksanlıkları depremin altına gömersek, yarın olacak bir depremin altında da yine bizler kalırız. Depremin merkezinde olan bir ülke olduğumuz biliniyor. Hazırlıklarımızı bu doğrultuda yapmış olmalıydık. Afetle mücadele hızımızı bu yönde geliştirmeliydik.” dedi.
"BUNU YAPMAZSAK..."
Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Devlet kurumlarımızla, yapı sektöründeki tüm paydaşlarla, bilim adamlarımızla bu hedefe ulaşmak için birlikte çaba sarf etmeliyiz. Depreme hazırlıklı olma kültürünü ve bilincini tepeden tırnağa benimsemeli ve benimsetmeliyiz. Bunu şimdi yapmaz isek ne zaman yapacağız? Bundan sonra kurumları ve kuralları sağlamlaştırmamız ve gerekli denetimleri uygulatmamız şart. Daha dayanıklı bir geleceği ancak birlikte böyle inşa edebiliriz.“
Diğer yandan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan Osmaniye'de yaptığı açıklamada, eksiklikleri eleştirenlere isim vermeden 'Be ahlaksız, be namussuz, be adi' sözleriyle hakaret etmişti.