"Cemaat yurtlarına karşı TÜRGEV yurtları. Cemaat evlerine karşı Diyanet evleri. Hedef cemaatleri tasfiye etmek veya biat düzenine uydurmak..."
“Yeni proje; cemaat evlerine karşı Diyanet evleri.” haberine dikkat çeken Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz, "Diyanet’ten beklenen, böyle projelerde kullanılmak yerine, cemaatlerce yapılan hizmetleri desteklemesi, en azından engel olmamasıdır. Öyle değil mi?" dedi.
Cemaat Evlerine Karşı Diyanet Evleri mi?
30 Ağustos’ta Türkiye gazetesinde çıkan haberin başlığı: “Yeni proje; cemaat evlerine karşı Diyanet evleri.”
Ve haberin spotu: “Diyanet Vakfı, cemaat evlerinin yoğun olduğu Erzurum’da 2015-16 akademik yılı açılışına kadar 8 öğrenci evini hazır hale getirecek.”
“Son yıllarda büyük tartışmalara yol açan cemaat evlerine karşılık Diyanet harekete geçti” cümlesiyle başlayan haberin devamında şu ifadelerin yer aldığını görüyoruz:
“17-19 Ağustos tarihleri arasında Ankara’da yapılan 31’inci İl Müftüleri toplantısında Diyanet Vakfı tarafından il ve meslek yüksek okullarının bulunduğu ilçelerde öğrenci evleri açılması kararlaştırıldı.
“Toplantıda öğrenci evleri ile birlikte gençlik merkezlerinin kurulması ve cami gençliklerinin oluşturulması yönünde karar alındığını bildiren Erzurum Müftü Vekili Celal Büyük, ‘Bu sene merkezde ve ilçelerinde Diyanet Vakfı öğrenci evleri açacağız ve bunları o bölgedeki din görevlilerimizle Kur’an kursu hocalarımızla entegre edeceğiz. Burada kalan gençlerimize hem yurt ve ev imkânı sağlayacağız, hem de bayanlara yönelik hoca hanımlar ve vaizelerimiz, erkeklere yönelik de din görevlilerimiz ve vaizlerimiz tarafından huzur dersleri adı altında dinî, ahlâkî dersler verilip sohbetler yapılacak.”
Bu çalışma, gençlere ulaşma ve sahip çıkma noktasında Diyanet’in de harekete geçtiği anlamına geliyorsa takdire şayan.
Ama haberin sunumunda iddia edildiği gibi bunlar cemaatlere karşı bir alternatif oluşturma niyetinin mahsulüyse, sözü konuya ilişkin tweet’lerimize bırakalım:
* Cemaat yurtlarına karşı TÜRGEV yurtları. Cemaat evlerine karşı Diyanet evleri. Hedef cemaatleri tasfiye etmek veya biat düzenine uydurmak...
* Tamamen ihlâs sırrıyla ve sivil bir dinamizmle gerçekleşen cemaat hizmetleri resmî ve sun’î kalıplara bina edilen projelerle engellenemez.
* 28 Şubat’ta camileri kamusal alan ilan edenler vardı. Şimdi de cemaat hizmetleri siyaset eliyle engellenmek isteniyor. Ama boşuna. Tutmaz...
* Kim hancı, kim yolcu? Kimler geldi, kimler geçti? Üstadın hizmeti dünyayı fethe devam ederken, onunla uğraşanların esamesi bile okunmuyor...
Konuyu şöyle bağlayalım: Diyanet’ten beklenen, böyle projelerde kullanılmak yerine, cemaatlerce yapılan hizmetleri desteklemesi, en azından engel olmamasıdır. Öyle değil mi?