Fethullah Gülen Hocaefendi'nin, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan internet sitesinde ‘suçlu' ve ‘aranan' bir kişi gibi gösterilmesi, Türkiye'yi ayağa kaldırdı.
Çirkin kampanyaya tepki gösteren akademisyen, hukukçu, yazar ve siyasiler Hocaefendi'nin isminin teröristlerle anılmasının hem hukuka hem de akla aykırı olduğunun altını çizdi. Aydınların görüşleri şöyle:
Terörist iftirasına kargalar güler
Nazlı Ilıcak (Gazeteci-yazar): (Bu iftirayı) İnandırıcı bulmadığım gibi, büyük bir felaket olarak görüyorum. Fethullah Hoca bir terör örgütü üyesi veya lideri mi? Buna inanmak, gerekçeler üretmek bile bu saçmalığa ortak olmak anlamına geliyor. Gülen'e 28 Şubat'ta bir savcı aynı şekilde devlet içinde yapılanma, örgüt kurma gibi isnatlarda bulundu. 5-6 yıl yargılandı. En üst merci olan Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu'nda da sonunda beraat etti. Aynı iddialar şimdi çok daha ağır biçimde tekrarlanıyor. Bir de PKK ile işbirliği yaptığını iddia ederseniz buna kargalar güler.
Böyle bir kumpas askerî dönemlerde yaşanmadı
Prof. Dr. Mehmet Altan (Gazeteci-yazar): Bütün gerçek dindarları, inançlı insanları ve hatta AKP'yi destekleyen muhafazakarları da rencide edici bir şey bu. Türkiye Cumhuriyet tarihinde bir onların deyimiyle böylesi bir kumpas, askeri dönemlerde bile söz konusu değildi. Tek bir sorum var. 17-25 Aralık ortaya çıkmasaydı bu düzmece tezgah söz konusu olacak mıydı? Zaten gerisini konuşmaya gerek yok.
12 Eylül zihniyeti katmerli şekilde devam ediyor
Kazım Güleçyüz (Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni): Fethullah Hoca, 12 Eylül'den sonra da ‘arananlar listesi'nde resmiyle ilan edilmişti. Aradan 35 yıl geçmiş. O zaman darbe dönemiydi. Şu anda güya ileri demokrasiden ve yeni Türkiye'den bahsediliyor. Ama 12 Eylül'cülerin bile düşünemediği tarzda, PKKlı'larla, IŞİD'cilerle aynı listeye konmuş olması Türkiye'nin nereye gittiğini gösteren çok ibretlik ve vahim bir olay. Bu, Türkiye'de maalesef 12 Eylül Darbe zihniyetinin sivil görünümlü bir iktidar eliyle daha katmerli bir şekilde devam ettirildiğinin göstergesi.
Dünyada bunu kimseye anlatamazlar
Orhan Kemal Cengiz (Avukat-yazar): IŞİD militanlarının yakalanması, Sayın Gülen'in yakalanmasından çok daha küçük bir önceliği bu devletin. Dünyada bunu kimseye anlatamazlar. Yüzlerce insanın içine girip kendisini patlatan canlı bombaları çok daha az tehlikeli gören, bir din adamını ise onlardan çok daha tehlikeli gören bir hükümet anlayışı var. Bu, ancak mizahın diliyle anlatılabilecek bir mesele.
O listenin hiçbir dayanağı yok
Prof. Dr. Levent Köker: Avukatları gerekeni yapacaktır. İçişleri Bakanlığı çok ayıp etmiş. Hiçbir yasal dayanağı olmadan, böyle bir insanı terörist ilan etmek ağır bir hakarettir. İnterpol'den arama çıkartacaklardı, çıkartamadılar. Suçluysa talep edilir, demek ki hukuken yapılabilecek hiçbir şey yok. Zaten Hocaefendi'nin kimliği ortada. Çok kötü günler yaşıyoruz.
Devletin büyük ayıbı
Prof. Dr. Niyazi Öktem: Komik ve rezalet. Türkiye'de artık sap ile saman iyice birbirine karışmış durumda. Bu Türkiye'nin büyük ayıbıdır. Devletin büyük ayıbıdır. Fethullah Hoca gibi -Türkiye'nin demokratikleşme sürecine büyük katkıları olan, İslam dininin özgürlükçü, hümanist, aslına uygun yorumlanması bağlamında büyük katkıları olan- bir insanı teröristlerle aynı yere koymak ayıptır.
Gülen'e yapılanlar insanlık dışı
İsmail Ok (MHP milletvekili): Elinde hiçbir silahı olmayan Gülen'in teröristlerle birlikte gösterilmesi insanlık onur, haysiyet ve şerefine bir hakarettir. Kamuoyunun önünde bu kadar alçakça, çirkince, insanlık dışı, haysiyet ve şereften uzak bir saldırı yapılması, bütün vicdanları zedelemiştir. Bunu, vicdan sahibi hiç kimse kabul etmez.
Bu iftiraya söyleyenler bile inanmıyor
Yahya Alkın Hoca: Hocaefendi'yi 50 yıldır tanıyorum. Onun terörist olduğuna şeytanlar bile inanmaz. Söyleyenler bile buna inanmıyor aslında. Bir işe siyaset girdi mi, iş çığırından çıkar. Hocaefendi sevgiyle ve muhabbetle insanlığı kucaklama duygularıyla doludur. İslam tarihinin gördüğü büyük şahsiyetlerden biridir. Terör örgütünün başıdır, demekten şeytanlar bile kaçar.
Vicdanı olan, o listeye tepki göstermeli
A.Rüştü Çelebi (Birlik Vakfı kurucularından): Anayasa'nın, insan haklarının geçerli olduğu bir ülkede böyle bir hadiseye insanlar şaşırıp kalıyor. Savunulacak hiçbir tarafı yok. Türkiye'de aydınların, hukuka bağlı insanların buna çok şiddetli bir reaksiyon göstermesi lazım. Hakka, hukuka saygı gösteren Hocaefendi'yi, Karayılan gibi bir kanlı katil gibi görmek mümkün mü?
Reha Çamuroğlu (Eski AKP Milletvekili-yazar): Artık ne denilebilir ki, söz bitti. Listedeki şahıslara baktığımda, ‘güleriz ağlanacak halimize' sözü geldi aklıma. Bu büyük bir saçmalık. Bu, artık Türkiye'de hukuku mumla aramamız gerektiğini gösteren bir durum. Fethullah Gülen Hocaefendi'ye bu listede yer vermek onun değerini azaltmaz, ancak çoğaltır. Böyle bir dönemde bu listelerde yer almak böyle şahısların onurlarına yeni onurlar katar sadece. Hocaefendi için olacak olan budur.
Remzi Çayır (BBP Genel Başkan Yardımcısı): Bu tür karar ve uygulamalar artık inandırıcılığını yitirdi. El koymalar, sulh ceza hâkimliklerinden alınan kararlar ve kırmızı bültenle arananlar listesine PKK ile Hocaefendi'yi koyup itibarsızlaştırma yaklaşımlarının hepsi algı oluşturma çabasının bir parçasıdır. İktidardakiler akıl ve vicdanı dışlamış görünüyorlar. Onlar için varsa yoksa iktidarlarının devamı. Ama her çıkışın bir inişi var. Er ya da geç bütün gerçekler tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacaktır.
Burhan Özfatura (Eski İzmir Belediye Başkanı): Çamurların iyi ve dürüst insanların üstünde durması mümkün değil, atana döner. Ama bu ülkede hizmet etmenin daima bedelleri oluyor. Namuslu kalmanın, kula kul olmamanın böyle bedelleri oluyor. Rabb'imiz bize yeter. Bu iktidar aklını, vicdanını ve en önemlisi de Allah korkusunu kaybetti, yani 12 Eylül'de bile bu kadar hakarete maruz kalınmamıştı. Bu iftiralar Allah nezdinde de kul nezdinde de karşılıksız kalmayacaktır.
Gaffar Yakın (Eski DSP Afyon Milletvekili): Hocaefendi'nin bugün yaşadığı haksızlıkların mükafatını Cenab-ı Allah fazlasıyla verecektir. Hepimiz buna şahitlik edeceğiz. Bu zulümde katkısı olanlar da tarihin utanç sayfalarında yerlerini alacaklardır. Bu dönemde Hocaefendi'yi sevenler de çok büyük bir ilahi imtihandan geçmektedirler. Allah dostlarının ihlaslı birlikteliği tüm zalimlerin zulmünü daima yerle bir etmiştir. Uhud'da kenetlenen müminler gibi olma günüdür.