Gültekin Avcı: Başbakan’a ‘orası yıkılsın’ diye defalarca haber gönderilmiş ama izin gelmemiş

Gültekin Avcı: Başbakan’a ‘orası yıkılsın’ diye defalarca haber gönderilmiş ama izin gelmemiş
Biz 1 yıl içinde yaptığımız operasyonlarla Şafak Yayla gibi yaklaşık 200 DHKP/C örgüt mensubunu aldık. Tutuklandılar. Üstelik bugünün proje mahkemeleri yoktu o zaman. Ciddi ciddi tutuklandı hepsi. Paralel tiyatrosu başlayınca bunların hepsini serbest bıraktılar.

200 Ş.Y. DIŞARIDA

Hafta sonu İstanbul eski TEM Müdürü Ömer Köse ile tekrar görüştüm.

Silivri’de kanunsuzca tutuklu bulunan Ömer Köse ABD’de FBI’da teröristle müzakere eğitimi almıştı.

DHKP/C eylemini duyunca kahrolmuştu.

Çünkü DHKP/C teröristleriyle müzakerede görevlendirilen polis Gasp Bürosu’ndandı.

Terör uzmanı değildi.

DHKP/C’yi tanımıyordu.

Örgütün reflekslerini bilmiyordu.

Ömer Köse ile 4. randevumuzda anlattıkları içinde şu enstantaneler önemli:

“…Teröristlerin adliyeye nasıl girdiklerinden çok, bu örgütün o eylemi yapabilecek hale nasıl geldiği önemli…

Vahim hatalar

Biz istihbarat ve TEM Şubece savcının ölümü sürecinde yapılan vahim hataları yapsaydık o gece görevden alırlardı bizi. Ama bunlar hâlâ görevlerine devam ediyorlar.
Çünkü hükümetle suç birliktelikleri var. Görevden almıyorlar çünkü alsalar Paralel operasyonlarını kime yaptıracaklar?

Cumhurbaşkanı’nın rehinenin öldüğü bir operasyonu yapan polislere teşekkür etmesi, operasyona sahip çıkmak için değil. Paralel operasyonu yapan polislere sahip çıkmak ve onlara moral vermek için…

Bu eylem özel güvenliğin üstüne yıkılarak işin içinden çıkılamaz. Eylem başladığı ilk andan -keşke operasyonu biz yönetseydik, bu operasyon için çıkarsalardı da sonra koyacaklarsa yine hapse koysalardı. Savcımızı kurtaralım, sonra geri cezaevine dönelim- dedik…

DHKP/C’nin tarihinde art arda iki eylem yok. Ama dikkat ederseniz örgüt savcı eyleminin üstünden 24 saat geçmeden Elif Sultan Kalsen’le Vatan Emniyet’e ikinci eylemi koyuyor.

Utanç verici

İstanbul TEM Elif Sultan Kalsen’i tanımıyor. Ne utanç verici. Daha önce hatırlarsanız IŞİD’çi Diana Ramazova’yı Elif sanmışlardı. 48 saat sonra anladılar Diana’nın Elif olmadığını…

Biz 1 yıl içinde yaptığımız operasyonlarla Şafak Yayla gibi yaklaşık 200 DHKP/C örgüt mensubunu aldık. Tutuklandılar. Üstelik bugünün proje mahkemeleri yoktu o zaman. Ciddi ciddi tutuklandı hepsi. Paralel tiyatrosu başlayınca bunların hepsini serbest bıraktılar. Serbest bırakılan bu 200 örgüt mensubunun hepsi de Şafak Yayla ve Elif Sultan Kalsen tarzında, silahlı eylem potansiyeli bulunan militanlardı…

Neden bir karakola değil de Vatan Emniyet’e saldırıyorlar? Çünkü devletin kalbine girdiklerini gösteriyorlar. Seni kalbinde vururum diyor.

Örgütün Vatan Emniyet’e yaptığı eylemin aynısı 2013’te yapılmıştı. Vatan Emniyet’e saldıracak 2 örgüt mensubunu istihbari ve teknik çalışma sonucu Vatan Emniyet’e 100 m kala saldırıyı gerçekleştiremeden yakaladık…

1,5 yıldır kaç operasyon yapmışlar örgüte? Eylem engelleyici kaç operasyon var? Drijan (yönetici) kadroya operasyon var mı? Yok.

Devam eden projeli çalışmalarımız vardı. PKK, DHKP/C, El Kaide, El Nusra, IŞİD…
Hükümetin emriyle bu projelerin hepsi kapatıldı. 3000 teknik dinlemeyi 1–2 ay içinde 300’lere indirdiler. DHKP/C takip ve dinlemeleri durduruldu.

Bu yüz karası operasyon için talimat veren ve operasyona katılan yargılanır. Savcı kimin kurşunuyla vuruldu, hepsi yargılanacaktır…

Uluslararası eğitim almış terör müzakerecileri Silivri’de. Tevhid/Selam terör örgütünü soruşturdular diye tutuklu bulunuyorlar. Biri benim, FBI’da müzakere eğitimi aldım…

Rehine kurtarma operasyonları kesinlikle TEM’in yetki alanında değildir. Özel Harekât’ın değil de TEM’in operasyon yapması suç. TEM Şube destek birim olarak Özel Harekât’ın yetmediği yerlerde devreye girer. Bu kafayla her rehine ölür…

Bütün Türkiye DHKP/C eylemlerini İstanbul organize eder. Merkez Komite İstanbul’da. İstanbul sorumlusu örgütün fiili Türkiye sorumlusudur. İstanbul’u tutan Türkiye’yi de tutar…

Ülkeden kaçacaklar

Bizim zamanımızda (2013 ilk yarısına kadar) DHKP/C basın açıklamasına çıkacak adam bulamıyordu. Şimdi hâkim-savcılar kapılarını içeriden kilitler hale geldi…

DHKP/C Okmeydanı’nda 3 katlı bir eve çökmüştü. Bu bina kaçaktı, Elektrik ve su da kaçak. Bu binada 11 çelik kapı yaptılar, militanlara eğitim veriyorlardı.

Görevdeyken Başbakan’a Hüseyin Çapkın üstünden ‘burası yıkılsın’ diye defalarca haber gönderdik. İzin gelmedi. AKP’li Beyoğlu Belediye Başkanı’na da söyledik. Seçim yaklaşıyor diye yıkmadılar…

Bu suçların hesabı elbet verilecek. Yolsuzluğa bulaşan bazı bakanlar, Selam-Tevhid’e bulaşanlar bu ülkeden kaçacaklar.

Ama biz onları kaçtıkları ülkelerden geri getireceğiz…”


BUGÜN GAZETESİ

06 Nisan 2015 07:43
DİĞER HABERLER