Gazeteci Gültekin Avcı, köşe yazısında hukuksuzca tutuklanan ve şu an cezaevinde bulunan Van TEM Müdürü Serdar Bayraktutan'la yaptığı röportajı yayınladı.
14 Ocak 2014’te yapılan ve AKP müdahalesiyle kanunsuzca durdurulan El Kaide operasyonu, “İHH hedef alındı” haberleriyle karartılmış ve karalanmıştı.
Peki, gerçek öyle miydi?
TEM Müdürü Serdar Bayraktutan şunları anlatıyor:
“İHH, kurum olarak soruşturmanın hedefi değildi. Öyle olsaydı operasyonun merkezi olan Van İHH Şubesi’nde arama yapılması gerekirdi. Oysa Van İHH’ya yönelik en küçük bir işlem bile yapılmadı.
Kilis İHH Şubesi’nde arama yapılması ise soruşturmanın kaçınılmaz gereğiydi.
Kilis’te bulunan İbrahim Halil İlgi İHH şubesinde çalışıyordu. Bu şahsın İHH adını kullanarak El Kaide terör örgütü kamplarına malzeme nakli yaptığı teknik takiple tespit edilmişti…”
Burada hemen araya girip şunu söylemeliyim.
Teknik takipte adı geçen şahsın İHH adıyla El Kaide’ye malzeme naklettiği tespit edildiyse, anılan İHH şubesi kanunen aranmak zorundadır. Eğer arama yapılmazsa savcılık “görevi ihmal” suçu işlemiş olur.
Devam ediyor Bayraktutan:
“…Kilis İHH’da arama yapılması, oranın bu şüpheliye ait işyeri olmasından kaynaklandı. Ve 6 ilde olduğu gibi bizim değil Cumhuriyet savcılarının karar ve talimatlarıyla yapıldı bu aramalar.
‘Kişinin işyeri ikamet adresi olarak gösterilerek arama yapıldı’ söylemi kesinlikle doğru değildir. Adı geçen kişinin ikamet ve işyeri her ikisi birlikte aranması gerekirken, eksik bir işlemle önce işyeri aranmış aynı gün ikameti için de arama talebi yapılmıştı.
Bu şahsın arama kararında işyeri adresi var.
Arama yapılan yer de işyeri.
Ekipler şahsın işyerinde arama yaparken savcı ‘Aramaya devam edin, ev için de arama kararı gönderiyorum’ talimatı vermişti…”
Şu halde Serdar Bayraktutan’ın anlatımlarına göre arama prosedürü oldukça rutin ve hukukidir.
Ama ne oldu?
Sanki İHH’ya kumpas yapılmış gibi nice palavralar atıldı.
Oysa operasyon mahkeme kararlarıyla 6 ilde yapıldı.
Neden sadece Kilis İHH’da arama yapıldı da diğer illerdeki İHH şubelerinde arama yapılmadı?
Her tarafları yalan ve iftira.
El Kaide’yi korumak için Serdar Bayraktutan gibi Emniyet müdürlerinin ve TEM polislerinin üstüne kasten bastılar.
Yine El Kaideci Tahşiye grubunu korumak için de Hidayet Karaca ve Samanyolu Yayın Grubu’nun üstüne bastılar.
Operasyondan yetkililerin bilgisi yok iddiaları
El Kaide operasyonunun “yetkililerin bilgisi dışı yapıldığı” iddialarıyla ilgili Serdar Bayraktutan şunları söylüyor:
“Bu iddialar tamamen yalandır. Operasyon olacağından Van Valisi, İl Emniyet Müdürü, Van MİT Bölge Başkanı, halen görevde olan İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, TEM Daire Başkanlığı bilgi sahibiydi. Bilgi sahibi olması gereken herkesin bilgisi vardı.
Beş ayrı El Kaide soruşturmasının savcılıkta incelemede olduğu ve savcıların belirleyecekleri tarihte şüphelilere yönelik operasyon yapılacağı bilinmekteydi.
Yapılacak operasyonla ilgili Van Valisi, İl Emniyet Müdürü ve İstihbarat Daire Başkanı’nın aralarında telefonlaştıklarını asayiş toplantılarına katılan meslektaşlarımız söyledi.
Hatta operasyon öncesi İl Emniyet Müdürü’nün yönlendirmesiyle TEM Şube’ye gelen ve El Kaide operasyonu hakkında bilgi almak isteyen MİT görevlilerine dosyaların savcılarda bulunduğu ve haber beklendiği bildirildi.
‘Bilgi verilmeden operasyon yapıldı’ yalanını bozacak belirgin bir nokta daha var:
Soruşturmanın hedefleri arasında bulunan Halis Bayancuk İstanbul’da bulunduğundan ve devamlı adres değiştirdiğinden, operasyon esnasında yakalanması mümkün olsun diye İstanbul Emniyet Müdürlüğü bilgilendirildi. Ve son bir hafta sıcak takip yaptırıldı. Yine İstanbul ilinde arama yapılacak adresler İstanbul TEM Şube’ye iletildi.
Operasyon öncesi İl Emniyet Müdürü 'TEM Daire Başkanlığı’nın operasyonun başlayacağı tarih ile ilgili farklı bir görüşü var mı sorun’ diye talimat verdi. Ve yapılan görüşmede TEM Daire Başkanlığı ‘operasyon kararının illerin savcılarıyla birlikte alınacağı, kendileri açısından bir sakınca olmadığı’ bildirildi...”
Kayıtlara dayalı bu anlatımlar yalanı yine tüm boyutlarıyla ortaya koyuyor.