Gültekin avcı:HDP’nin barajı geçmesine umut bağlayanları yadırgıyorum

Gültekin avcı:HDP’nin barajı geçmesine umut bağlayanları yadırgıyorum
"Bu gidişle Erdoğan, AİHM’nin Türkiye’yi mahkûm eden kararlarını tanımamak için, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden bile çekilebilir."
(...)

KCK terör örgütünün siyasi sorumlularından birinin milletvekili yapılması düşünülüyormuş.

MİT, soruşturma sürecinde bu KCK sorumlusunu tutuklamaya sevk eden savcıya “bu kişiyi milletvekili yapacaktık, almasaydınız keşke” demiş.

Bu KCK sorumlusu da MİT elemanıydı…”

Avrupa platformlarından AKP despotizmine gelen ikaz ve eleştiriler, Erdoğan tarafından “işlerine baksınlar” tavrıyla cevaplanıyor.

Bu gidişle Erdoğan, AİHM’nin Türkiye’yi mahkûm eden kararlarını tanımamak için, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden bile çekilebilir.

AB istikameti zaten yalan oldu.

Türkiye ne hale geldi, rejim nasıl değişti farkında mısınız?

Ve böyle bir cinnet Türkiye’sinde genel seçimlere gidiyoruz.

Bu ülke intiharını tamamlamadan…

Toplumsal patlamalar yaşanmadan…

Acılar her yanımızı sarmadan…

Anarşi ve terör ülkeyi rehin almadan…

Memleket iç buhrana sürüklenmeden, muhalefetin tarihi bir sorumluluk bilinci içinde olması gerekiyor.

HDP’nin barajı geçmesine umut bağlayanları yadırgıyorum.

Şu an zaten AKP-PKK ittifakıyla çözüm süreci, Anayasa ve kanunlaşma süreci yürütülüyor.

Türkiye’nin istikbali çiziliyor.

HDP barajı aşıp AKP tek başına iktidar olamasa bile, AKP-HDP koalisyonu hazırda beklemekte.

Bu durumda yine aynı MİT’i bulacaksınız.

Çünkü KCK’nın garantörü Hakan Fidan’lı bu MİT’ti.

Çatışma seçeneği dışında HDP-PKK ekseninin bu MİT’e ihtiyacı var.

Bu da AKP-HDP arasında bozulması oldukça zor bir koalisyon demektir.

CHP, MHP, BBP, SP ve DSP gibi muhalefet partileri ülkeyi intihardan kurtarma sorumluluğuyla hareket etmeli.

İttifaklara kapımız kapalı demek, intihara seyirci kalmak demektir.

Bunların aksine en büyük katılımlı mutabakatlar hedeflenmeli.

Hatta garip gelebilir ama CHP ve MHP’nin ittifakı bile düşünülmeli.

“Önce memleket sonra partimiz ve biz” demeli.

Çünkü 7 Haziran köprüden önceki son çıkış.

Ülke normalleştirildikten sonra herkes kendi mevziine çekilebilir.

Kazanan demokrasi ve Türkiye olur, kaybedense despotizm.

16 Mart 2015 10:54
DİĞER HABERLER