Kaleme aldığı 7 köşe yazısı nedeniyle ‘terör’ ve ‘darbe’ suçlamasıyla tutuklanan yazarımız Gültekin Avcı, Silivri Cezaevi'nden duygulu bir mektup kaleme aldı.
Avcı, bu süreçte yanında olarak kendisine destek olan tüm arkadaşlarına tek tek teşekkür etti.
Bugün'ün haberine
göre, yazılarının arkasında olduğunu bir kez daha haykıran Avcı, “Bedenimi hapsedebilirsiniz ama fikirlerimi asla” ifadelerini kullandı
“Ben bir gazeteciyim. 7 köşe yazısıyla terörist, darbeci ve casus yaptılar. Neylersin, hukuk değil ama kader bu. Çözüm sürecinde hükümetin PKK’ya nasıl yol verdiğini gösteren yazılarım belli ki seçim öncesi AKP’yi epey sarsmış. Devamı gelecekti. Bunlar bir yana... Süreci başka bir yazıda anlatırım ama ömrüme mührünü vuran vefa tablolarından bahsetmeliyim.
VEFALI KAPTAN GİBİ ORADAYDIN
Adliyenin 6. katında sorgu için 2.Sulh Ceza Hakimliği’nde beklerken yanıma gelen Erhan Başyurt. Sevgili Genel Yayın Yönetmenim, hatırlarsan senden hep “Kaptanımız” diye bahsederdim. Gerçekten de tayfasının akıbetinden kaygılanan vefalı bir kaptan gibi oradaydın. Çok teşekkür ederim, duygulandırdın beni. Ömrümce unutmayacağım adliyeye gelişini. Allah mütebessim çehreni soldurmasın. Ve yaşadığım faşizan hukuksuz sürecin vefa ve hukuk kahramanları...
FANİ DÜNYA KURDA KALMAZ
Avukat Doğan Akkurt: Sevgili Doğan Bey, ailenin istikbalini ilgilendiren en önemli günde bile gözaltında yanımdaydın. Avukatların en delikanlısı. Seni ne çok sevdiğimi biliyorsun. Cesur ve koca yürekli dostum benim. Dediğin gibi “Bu kurt bu kuzuyu yiyecek” ama fani dünya kurda da kalmaz.
ÇÖLDE HUKUK VAHASI GİBİYDİNİZ
Avukat Hasan Günaydın ve avukat Nazif Aktaş: Gözaltında ve sorguda yanımda oldunuz. Unutmayacağım bana hüzünle bakan gözlerinizi. Hele gözaltındayken Hasan Bey’in cebinden çıkarıp bana verdiği 2 poğaçayı. İstanbul’da sonbaharın en güzel tadıydı.
Ve İzmir’den benim için gelen can dostlarım, avukat arkadaşlarım. Gözaltından tutuklamaya kadar bırakmadınız beni. Aşkolsun ne savunmaydı o. Hukuksuz bir çölde, ferahlık dağıtan bir hukuk vahası gibiydiniz.
HUKUK VE KANUN KAYGISI YOK
Avukat Yusuf Akın: Alsancak’ın Sokrates’i. Benim vicdanlı ve hakşinas dostum. Sorguyu bilge cümlelerinle yükselttin. Olmadı be Yusuf’um. Tahminin bu defa tutmadı. Bunların hukuk ve kanun kaygısı yok demiştim sana. İyi ki avukat olarak oradaydın ve gördün her şeyi. Belki “Tanrı ve adaleti” hakkındaki fikirlerin etkilenmiştir yaşananlardan. Bunca acı ve zulüm dolu bir dünyayı karşılayacak adalet dolu bir dünya olmalı. Ve ezilenle ezeni ayıracak bir adil Yaratıcı. Belki yine konuşuruz Cisran’ı, Bergson’u, Diderot’u ve Descartes’i. Belki uzak ve başka sonbaharlarda. Her şey için teşekkür vefalı dostum.
Avukat Deniz Sezen: CHP deyince ilk aklıma gelen coşkun kardeşim benim. Duyduğuma göre, çok ağlamışsın Denizciğim. O gözyaşlarının tek bir damlasına bedel bir değerim varsa ne saadet. Aileni bıraktın ve günlerce yanımdaydın. Hiç unutmayacağım Deniz’i ve Deniz’in gözyaşlarını.
DESTEKLERİ UNUTMAYACAĞIM
Avukat Muzaffer Uzlaş: Ne diyeyim Muzaffer? Sorguda parçaladın adeta kendini. Muhteşem bir savunmaydı. Hep yanımdaydın. Hakkını nasıl öderim bilmiyorum. İzmir Tem Şube’de yanımda olan ve desteklerini esirgemeyen avukat Volkan Taşkale, avukat Çağatay Korhan Tokgöz ve avukat Halil İbrahim Karaağaç. Hiç unutmayacağım desteklerinizi.
HIRSIZ VE YOLSUZLAR İÇİN KIŞ
Bugün TV ve Samanyolu Yayın Grubu’na çok teşekkür ederim. Duyduğuma göre konuyu yakından takip etmişler. Bugün Gazetesi yazarı olmaktan ve Samanyolu Haber’de yorumcu olmaktan bir kez daha gurur duydum. O 7 köşe yazımın dimdik arkasındayım.
Bedenimi hapsedebilirsiniz ama fikirlerimi asla. Ne farklı bir sonbahar. Fikirlerin hapsedildiği, kalemlerin kırıldığı bir sonbahar. Ama bana sonbahar. Hırsız ve yolsuzlara ise kış. Öyle bir kış ki, ardından bahar gelmez.”
'KARACA DAVASI İÇİN YOĞUNLAŞIN'
“Avukat Fikret Duran: Ah be Fikret. Hidayet Karaca’yı esaretten kurtaralım diye birlikte hukuk tetkikleri yaparken, şimdi başına bir de ben çıktım. Gayretkeş ve kadirşinas kardeşim benim. İzmir’den İstanbul’a gelen aileme ve can dostlarım avukat arkadaşlarıma gösterdiğin ilgi için sana ve Doğan Bey’e şükran borçluyum. Hiç unutmayacağım.
SAVUNMA, HUKUK VARSA İŞE YARAR
Beni boş verin Fikretciğim. Hidayet Karaca davasına yoğunlaşın. 7 köşe yazısıyla ağırlaştırılmış müebbet artı 10 yıl hapsi istenen bir gazetecinin neyini savunacaksın? Savunma, hukuk ve kanun normlarının olduğu bir sistemde işe yarar. Hukuk ve kanun yoksa, avukat, hakim ve savcı yoktur. Mahkeme yoktur. Sadece muktedirlerin fermanlarını icra eden kurullar ve konseyler vardır.
VARLIĞIN YETERDİ
Avukat İbrahim Çankaya: Her şey için çok teşekkürler İbrahim. Varlığın bile yeterliydi. Gerisi cümlelerle anlatılamaz.”