MALATYA (A.A) - Malatyanın Hanımınçiftliği beldesinde yaşayan 47 yaşındaki İmihan Karabulut, 20 yıldır her gün bir avuç toprak yiyor.
     Evli ve üç çocuk annesi Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toprak yeme isteğinin kendisinde 20 yıl önce üzüntülü olduğu bir anda başladığını söyledi.
     O gün toprak yiyerek üzüntülerinden kurtulduğunu, rahatladığını belirten Karabulut, bunun üzerine kendisinde bu yönde alışkanlık geliştiğini aktardı.
     Acıktığı zamanlarda bile normal yemek yerine toprak yemeyi tercih ettiğini dile getiren Karabulut, ailesinden ve yakınlarından tepkiler almaya başladığını, bu alışkanlığından kurtulmak istemesine rağmen bir türlü başarılı olamadığını kaydetti.
     İmihan Karabulut, bugüne kadar ciddi bir sağlık problemi yaşamadığını aktararak, Üzüldüğüm zamanlarda yemeden rahat edemem. Eşim, çocuklarım, annem bu yüzden bana tepki gösteriyorlar, yeme ölürsün diyorlar ama ben dayanamıyorum, yiyorum. Gece de aklıma geliyor, yataktan kalkıp toprak yemek istiyorum. Yemesem rahat edemiyorum dedi.
     Bu rahatsızlığı nedeniyle herhangi bir doktora başvurusunun olmadığını kaydeden Karabulut, farklı sebeplerle gittiğinde doktorların kendisinde kansızlık sorunu olduğunu söylediğini bildirdi.
    
     -Doktor görüşü-
    
     Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi Hemotoloji Uzmanı Dr. Burak Uz, pika olarak adlandırılan, insanlarda toprak, kireç, cam, plastik gibi besin değeri olmayan yabancı madde yeme alışkanlığının daha çok demir eksikliğine bağlı kansızlık ile ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyledi.
     Bu tür hastalarda, kan tahlillerine bakarak demir eksikliği olup olmadığını kontrol ettiklerini belirten Uz, genelde bu eksikliği gözlemlediklerini vurguladı.
     Buna yönelik tedavi uyguladıklarında hastalarda belirli bir süre zarfında düzelme görüldüğünü dile getiren Uz, pika hastalığının, yetişkinlerde psikiyatrik bir rahatsızlık olmadığını düşündüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
     Ama bunu bilmeyen kişi dışarıdan baktığı zaman bu adam veya bu kadın toprak yiyor, muhtemelen bir sıkıntısı var diye düşünülebilir. Ama dediğim gibi demir eksikliğiyle alakalı bir durum. Demir eksikliği tedavisi verildiği zaman genellikle belirli bir süre zarfında bu hastalar düzeliyor.
     Hastaların, durumlarını anlatmaktan çekindikleri için kendilerine çok nadir geldiklerini aktaran Uz, bunu daha çok hastayı sorguladıkları zaman veya hasta yakınlarından öğrenebildiklerini belirtti.
     Dr. Uz, böyle bir rahatsızlığı bulunan kişilerin vücut sağlıklarının bozulmaması için geç olmadan bir doktordan yardım almaları gerektiğini sözlerine ekledi.
    
     Muhabir: İsmail Şen
     Yayıncı: Cemal Coşkun